Sel İçin; Ucuz, Basit ve Etkili Bir Yöntem Önerisi

Jonathan Ward tarafından yazılan ve ilk olarak Arup Thoughts’da “Sel Önlemine BAŞ Aşağı Bir Yaklaşım” adı ile yayınlanan bu makale, fırtına sonrası tahliye sistemlerinde oluşan yükü azaltan ucuz, basit ancak etkili bir yöntemi gündeme taşıyor. Suyun düz çatılarda geçici olarak barındırılması yalnızca selleri önlemek ile kalmıyor, aynı zamanda beklenmedik yararlarI da beraberinde getiriyor.

Yerçekimi yağmur suyunu zayıflatmak için basit ve ucuz bir yol sunuyor; suyu düz bir çatıda geçici olarak depolamak. İngiltere’de yaşanan sel baskınları, kentlerde yapılan hataların birçok ortamda tartışılmasına neden oldu. Su toplama alanlarının kötü yönetimi, taşkın alanlarına yapılan inşaatlar ve ön bahçelere yapılan kaldırımlar bu hatalardan bazıları.

Yaşanan deneyimler ve değişen iklim koşullarının daha yağışlı kışlara ve aşırı hava olaylarına yol açacağı gerçeği göz önüne alınırsa, bu konuya daha çok dikkat etmemiz gerektiği kesin olan tek şey.

Yeni yapılaşmalarda bu sorunun önüne nasıl geçeceğimizi ve sürdürülebilirliği nasıl sağlayacağımızı biliyoruz. Yeraltında bulunan büyük biriktirme depoları uzman akım kontrolü yönetimi ile yağmur suyu akıntılarını azaltmamıza ve akıntı yönündeki tahliye sistemine etkileri en aza indirmemize imkân veriyor.

Bazen, kanalizasyonun seviyesinden dolayı, bekleyen suyu pompalamamız gerekebiliyor, bu da sistemin masrafına ve karmaşıklığına ekleniyor. Bütün bunlar maliyetli işler ve ekonomik hassasiyetlerin olduğu şu dönemlerde pek tercih edilen yöntemler degiller. Ayrıca yaşanan olayların da gösterdiği üzere bu sistemler büyük bir sel felaketi karşısında etkisiz kalabiliyor.

Ancak, çoğu zaman görmezden geldiğimiz, ücretsiz bir kaynak olan, basit ve ucuz bir alternatif var: yerçekimi. Çatı tahliyeleri yağmur suyunu düz bir çatıda bekleterek azaltıyor, 7.5 cm’lik bir derinlik bile büyük bir fırtına karşısında suyu yeterli bir düzeyde zayıflatabiliyor.

Su, aşağı akan tahliye sistemini etkilemeden yavaşça birkaç saat içinde boşalıyor. Tek ek maliyet, biraz daha yüksek su yalıtımı yatırımı ve çatı tahliyesine yapılacak basit bir ilaveden ibaret. 

Suyun binanın içine girmesinden mi korkuyorsunuz? Bu hiç sorun değil, taşma riskine karşı birkaç tahliye borusu daha ekleyebilirsiniz. Peki, yapı suyun ağırlığını kaldırabilir mi? Elbette evet. Çünkü suyun ağırlığı yoğun bir kar yağışından çok daha az. Çoğu çatı kar yağışına dayanıklı olarak tasarlandığı için hâlihazırda yeterince güçlüler zaten.
Modern su yalıtımı sistemleri uzun süreli garantiler verebiliyorlar, dolayısıyla hiçbir sorun kalmadan çatılarımızı düz olarak tasarlayabiliriz. Üstelik tasarımda çok bir değişiklik yapmadan. Bütün bunlar, maliyetli ve çok da sevilmeyen yeraltı tesisatlarının yerine ucuz bir alternatif neden olmasın. Ayrıca bu sistemler yaşayan çatılar ile tamamen uyumlu olup, hatta görünüşlerine ve biyoçeşitliliklerine büyüme koşulları sağlayarak katkı da sağlayabilir.

Hatta bu sistemi biraz daha ilerleterek borulardan sızan suyu da tekrar kullanabiliriz. Yani binadaki tuvaletlerin sifonları için kullanmak üzere bu suyu depolara taşıyabiliriz. Bu uygulama, çatıyı aynı zamanda şehir içinde sürdürülebilir bir drenaj çözümü sunan, sıfır-enerji harcayan bir yağmur suyu toplama sistemi haline getirebilir.

Bristol’da bir grup Arup mühendisi bu çözümleri üreticilerle beraber geliştirip, pratikte uygulanabilirliğini kanıtladılar. Geriye kalan ise İnşaat endüstrisinin bu teknikleri uygulamaya başlamaları.

Su baskınlarına tam çözüm bulmanın karışık bir konu olduğuna şüphe yok. Ancak zaman zaman çözümün bir parçası olacak, basit bir fikir bulmak hem tatmin edici oluyor, hem de paramız cebimizde kalabiliyor.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)