Hollanda Krallığı, algıları değiştirmek adına adımlar atıyor

Alican Çakmak Kozoğlu ÇAKMAK KOZOĞLU

Ötekileşme her zaman çok keskin hatlarla, insanın gözüne çarpa çarpa yaşanan bir süreç değildir. Gezegenin hemen her yerinde yaşadığımızı göz önünde bulundurursak bizden önce burada olan ve bizden sonrada burada kalacak olanlarla uyumluluğumuz ancak onları ötekileştirmediğimiz zaman tam olabilir. Doğayı koruduğumuzu, yeşil dostu olduğumuzu söylediğimizde bile hissettiğimiz pozitif hisler, ötekileşmenin ne kadar derine işlediğini gösteriyor aslında...

Tasarım: Dick van Gameren ve Bjarne Mastenbroek
Müşteri: Dış İşleri Bakanlığı, The Hague Hollandaİnşaat Mühendisi: Ove Arup & Partners International LTd, Londra İngiltere ile birlikte Messele Haile Engineering LTd, Addis Ababa EtiyopyaYerel Mimar: Abba Architects, Addis Ababa Etiyopyaİç Mimar: Myrthe Nitszche, Dış İşleri Bakanlığı, The Hague HollandaPeyzaj Mimarı: Dick van Gameren ve Bjarne Mastenbroek ile Abba Architects, Addis Ababa EtiyopyaProjenin Kapladığı İç ve Dış Alanlar Toplamı: 3300 m2

\

Tam olarak ne oldu da doğa dostu olmayabileceğimizi düşündük ki, daha en başında? Ve ne zaman doğayı korumak için ondan uzak durmamızın en başarılı çözüm olduğuna karar verdik?

Hollanda Krallığı, yukarıda saydığım algıları değiştirmek adına adımlar atıyor.

Doğanın bir unsuru olan insanın doğayı korumak için kendisini de koruması gerektiğini ve bunun ancak doğa ile uyumlu olduğunda gerçekleşebileceğinin farkında bir çalışma olan Hollanda Krallığı’nın Etiyopya Büyükelçiliği, engin yeşil ormanlar kadar natural bir ortam ile sonradan – çok sonradan – ortaya çıkan bürokrasi ve diplomasinin ikamet edeceği bir binayı harmanlıyor.

Fakat kabul etmek gerek, bahsi geçen Büyükelçilik’i gördüğünüzde bu dediklerim aklınızdan geçmeyecek.

Adis Abeba, Etiyopya’da sahip olduğu beş hektarlık okaliptüs ağaçlarıyla dolu arazisine başarılı ve zararsız bir biçimde entegre olacak bir projeye kavuşmak için, hem Büyükelçilik’teki hem de Hollanda Krallığı’ndaki yetkililer uzun bir düşünce sürecinden geçmişler.

Sonuçta ortaya çıkan tasarım ise sadece lokal manzara ve doğaya uymakla kalmıyor, sahip olduğu rüzgar yolu sayesinde bütünleştirici özellik taşıyan bir etmen haline geliyor.

Büyükelçi’nin ikamet ettiği kançılarya ile diplomatik görev ile Etiyopya’da bulunan çalışanların yaşadığı üç evi birleştiren yeni proje, üzerine kurulduğu bahçenin üzerinde yüzüyor gibi gözüküyor. Etiyopya kültürünün gerektirdiği biçimde taştan oyulan tarihi kiliseler gibi yerden yekpare olarak yükselen Büyükelçilik, toprağın tonlarını taşıyor. Yapının inşa edildiği bölgenin özellikleri sadece iki noktada mimari projeyi etkiliyor. Bunlardan biri, binanın bazı kısımlarının ortalama yükseklik seviyesinin altında inşa edilmiş olması.

Bir diğeri ise, Hollanda’nın coğrafik şartlarına gönderme yapmak için tasarlanan ve Etiyopya’nın engebeli coğrafyası içinde son derece şaşırtıcı gözüken çatı bölümü.

Merkezi koridorun iki yanında yer alan ofislerle son derece sadece bir iç plana sahip olan Büyükelçilik’in girişi, inşanın yapıldığı alanın en alçak notkasına yerleştirilmiş durumda. Genelinde sadece iki katlı inşa edilen rezidansın üst katında resmi resepsiyon odaları yer alırken alt katta özel odalar yer alıyor.

Görseller için Christian Richters’e teşekkür ederiz.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)