Dünya Mimarlarının Malzeme Tercihleri ile İkonik Proje Örnekleri

Oscar Neimeyer

Birçok ikonik mimarın betonla çalışmalar yapmış olmasına rağmen, Oscar Neimeyer’in betonun estetik ve kullanışlı özelliklerini anladığı kadar anlayabilen kimse yok diyebiliriz. Brasília Katedrali ve BM New York Merkezi’nde görülebileceği gibi...

Neimeyer ve Lúcio Costa, betonu modernliğin simgesi olarak Brezilya’nın yeni başkenti Brasília’da 1956 yılında kullandılar. Beton, onların tercih ettiği malzeme olmanın gururunu taşırken; devasa ölçülerde parıltılı ve pürüzsüz beyaz beton şehrin merkezinin görüntüsünü belirginleştirip Brezilya Modernizmi’nin temsilcisi oldu. Betonla Neimeyer, tüm zamanların en etkileyici miraslarından birini yarattı.

Frank Gehry

Belki de en çok Bilbao’daki titanyum kaplamalarıyla tanınmış Frank Gehry, daha birçok başka projesinde de metali olağanüstü ekili biçimlerde kaplama olarak kullanmış. Los Angeles’deki Walt Disney Konser Salonu’nun paslanmaz çelik kaplamasından, Las Vegas’taki Cleveland Lou Revo Klinik Merkezi’ne kadar şehirlere cesur görüntüler katan akışkan yapılarının duvarları parlak gümüş renkli metallerle kaplı.

Kengo Kuma

Son yıllarda Dünya’nın en etkileyici ahşap yapılarını Japon mimar Kengo Kuma ve Ortakları yarattılar. Fransa’daki The Cité des Arts et de la Culture tasarımı, ahşap cephelerin iç mekanı ne kadar değiştirebildiğine bir örnek... Aynı temayı Japonya’daki GC Prostho Müze ve Araştırma Merkezi’nde de izlenmiş. Kuma’nın ağır ve yoğun materyalleri yumuşak ve hafif gösterme yeteneği başka kimsede görülemez.

Sanaa

Japonya’da bulunan SANAA, yarı saydam hacimli yapılarındaki ustaca cam kullanımı ile biliniyor. Ağırlık ve yerçekimi anlayışı Louvre Lens tasarımı sayesinde yok oluyor, aynalar ve gizli detaylar yardımıyla camdan başka herhangi bir malzemenin görünmediği yapılar yaratıyor. Benzer bir şekilde New York’taki Yeni Sanat Müzesi’nde uyguladığı cam; anotlanmış alüminyum mesh ile beyaza boyanmış duvar kombinasyonuyla yapının yarı saydam bir görüntü ardından parıldamasını sağlıyor. Sanaa’nın birçok tasarımında olduğu gibi şeffaflık içeren bir tasarım.

Alvar Aalto

Bir tasarımcı, heykeltraş ve ressam olarak Alvar Aalto’nun portföyü birçok mimarınkinden çok daha etkileyici. Aalto’nun mirası tasarımı bütün olarak görmesidir. En küçük detaydan en büyük görüntülere kadar her detayı düşünür, binalarının içinde bulunacak mobilyaları hatta cam eşyaları ve ışıklandırmaları bile kendisi tasarlar. Sayısız projelerinin çoğunluğunda tuğla kullanımını görebiliriz. Muuratsalo’daki deneysel bir evden Jyvaskyla Universitesi’nin monolitik cephelerine kadar çoğu tasarımında tuğlaları açılı biçimlerde ve kıvrımlı şekillerde kullanmış, malzemenin her zaman en küçük detayına kadar dikkat ederek yararlanmış.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)