Parkın İçinde Yer Alan Bir Müze

Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Sıklıkla sadece iki tür müze olduğunu söyleriz: doğanın huzuruna gömülmüş parkta bir müze ve şehirciliğin enerjisine yerleştirilmiş şehirde bir müze: Buffalo AKG Sanat Müzesi her ikisi de... Frederick Law Olmsted tarafından tasarlanan tarihi Delaware Park'ın kuzey ucunda yer alıyor. Şehir, Sanayi Devrimi tarihi ve bu geçmişten kalan kalıntıların günümüzde yeniden canlandırılmasıyla tanınıyor. Silolar ve üretim tesislerinden Eero Saarinen, Louis Sullivan ve Frank Lloyd Wright'ın binalarına kadar zengin bir mimari tarihe sahip.

Buffalo AKG Sanat Müzesi

Müzenin birbirine bağlı iki tarihi binası var: Edward B. Green'in 1901 Pan-Amerikan Sergisi için planladığı 1905 tarihli sağlam, neo-klasik bina ve Gordon Bunshaft'ın yeni bir oditoryum kutusu ve açık bir avlu içeren 1962 tarihli Modernist uzantısı. Parkın içinde olmalarına rağmen, yan yana duran iki bina parkın şehirden ve hatta müzenin içinden bile görülmesini ve parka erişimi engellemiş.

Buffalo AKG Sanat Müzesi

Ek bina için amaç sadece müzenin büyüyen sanat koleksiyonunu ve çeşitlenen programlarını barındıracak şekilde kompleksi genişletmek değil, aynı zamanda park ve şehirle yeniden bağlantı kurmak ve kamusal faaliyetlere yeni bir açıklık sağlamak. 1905 ve 1962 tarihli binalar, çevrelerine kapalı, net bir ayrıma hükmediyor. Buna karşılık, yeni pavyonun yaklaşımı, parkın içinde olmanın tüm potansiyelini ortaya çıkarır.

Buffalo AKG Sanat Müzesi

Yeni Jeffrey E. Gundlach Binası'nın zemin katında, haç ya da artı işareti şeklindeki galerilerle başlanmış (çünkü bu bir ek). Galeriler binanın kalbinde yer alırken, lobi, medya galerisi, ofis ve yükleme iskelesini içeren dört şeffaf köşe parkı içeri alıyor ve müzeyi doğayla çevreliyor. Çapraz galerilerin ölçeği 1905 yapısının özel odalarına benzerken, Bunshaft'ın kutusuyla benzerlik gösteren iki büyük, daha verimli galeri kutusu yukarıda istiflenmiş. Binanın ön tarafındaki çift yükseklikli galeri, çapraz ve esnek kutuları birbirine bağlar.

Buffalo AKG Sanat Müzesi

Mimarlar müzelerin, genişletilmiş galeri etkinlikleri ve sergi dışı programlar aracılığıyla halkın katılımına yönelik çeşitli yollar sağlamak üzere nasıl evrim geçirdiğini gözlemlemiş. Müzelerin artık programlanmış ve programlanabilir alanlar arasında doğru dengeyi kurmaları ve bunlar arasında yeni ilişkiler bulmaları gerektiği düşünülmüş. Buna cevap olarak ikinci kattaki galeriyi, heykel sergileri ve galalardan eğitim programları ve sağlıklı yaşam derslerine kadar çeşitli etkinlikler için programlanmamış bir alan olan bir gezinti yolu ile sarmak olmuş.

Buffalo AKG Sanat Müzesi

Gezinti yolu ve verimli galeriler yığını, açık ve geçici bir nitelik kazandıran şeffaf bir cepheyle sarılmış. Bu "örtü" gezinti yolunu kaplayarak doğa ve sanat arasında çift yükseklikte bir tampon bölge oluşturuyor. Ortaya çıkan kış bahçesi aynı anda hem ziyaretçileri parka dahil ediyor hem de müzenin faaliyetlerini kampüse ve şehre açıyor. Bu Bunshaft'ın tersidir: o doğayı sanatın merkezine yerleştirirken, OMA sanatı doğayla çevrili bir merkeze yerleştiriyor.

Buffalo AKG Sanat Müzesi

Yeni Gundlach Binası'nın yanı sıra mevcut kampüs bir bütün olarak korunmuş ve geliştirilmiş. Gundlach Binası ile 1905 yılında inşa edilen ve günümüzde Robert ve Elisabeth Wilmers Binası olarak bilinen binayı birbirine bağlayan yeni ve doğal John J. Albright Köprüsü, tarihi park manzarasının içinden geçerek ziyaretçileri içine çekiyor. Yüzeysel otoparkı yer altına gömüyor, kampüsün merkezine geniş bir park çimi yerleştiriyor ve mimarlar Wilmers Binası'nın çime bakan tarihi basamaklarını restore ediyor.

Buffalo AKG Sanat Müzesi

Artık Seymour H. Knox Binası olarak bilinen 1962 tarihli bina, Olafur Eliasson ve Studio Other Spaces'ten Sebastian Behmann'ın anıtsal sanat eseri Common Sky ile büyük ölçüde zenginleştirilen yeni bir toplumsal katılım, öğrenme ve yaratıcılık merkezi haline geliyor ve şimdi orijinal açık hava ve büyük ölçüde erişilemeyen iç avluyu çevreleyerek Ralph C. Wilson Vakfı Kent Meydanı'nı oluşturuyor. En önemlisi, Knox Binası'nın doğu cephesindeki yeni bir giriş noktası, şehirden parka bir geçiş bağlantısı kuruyor.

Buffalo AKG Sanat Müzesi

Mevcut binalar tarihsel olarak kendi içlerine kapalıyken, yeni Gundlach Binası kendisini çevresine açıyor; kurumun mimari tarihinin çizgisine yeni bir profil ve dil katan şeffaf bir varlık... Yeni kompleks birlikte, klasikten moderne, galeriden sınıfa, mahrem odalardan büyük salonlara, çimenlikten avluya ve kış bahçesine kadar bir dizi program ve mekânsal deneyim sunuyor. Sonuç olarak ortaya sanat, mimari ve doğayı bütünleştiren kampüs benzeri gerçek bir müze çıkıyor.

Buffalo AKG Sanat Müzesi

Mimarlar: OMA

Alan: 5128 m²

Yıl: 2023

Fotoğraflar: Marco Cappelletti

Üreticiler: Terrazzo & Marble


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)