Çinko Gezegeni Koruyan Metal
Rheinzink Sponsorluğunda hazırlanmıştır.
Çinko; toprakta, taşta, suda ve havada yer alan ve hatta canlı kürenin yapı taşı bir element olmasıyla, yüzyıllar boyu insana hizmet eden bir metal haline gelmiştir.
Çinko, gezegenimizin yer kabuğunda doğal olarak var olmasıyla, doğrudan çevrenin bir parçası olan bir malzemedir. Toprakta, taşta, suda ve havada yer alan ve hatta canlı kürenin yapı taşı bir element olmasıyla, yüzyıllar boyu insana hizmet eden bir metal haline gelmiştir.
Antik yunandan beri kullanılan çinko, Strabos’un yazdığı Mysia adlı eserde, yazarın “Sahte Gümüş” olarak tanımlamasıyla tarihteki ilk tasvirine sahip olmuştur. Yapılan arkeolojik kazılarda, Dakya Medeniyeti’nde, Dortaş Harabeleri’nde ve hatta Pompei Harabeleri’nde çinkonun kullanıldığına kanıt olan bazı objeler bulunmuştur. MÖ 200 yıllarında ise pirinç oldukça yaygın halde kullanılırken Romalılar çinko ve bakır alaşımlarını bir gün altına dönüştürme hayali ile yapıyorlardı. Amaçları, önce bakır elde etmek sonra da bakırı altına çevirmekti. 1400’lere gelindiğinde ise Avrupa’da bir takım bilim adamları ilk defa bu malzemeye bir isim vermişler ve bu metalin özelliklerini keşfetmişlerdi.
Günümüzde ise çinko aklımıza gelebilecek her alanda kullanılan bir malzeme ve elementtir. Otomotiv sanayi, saat, boya ve inşaat sektöründen sağlık sektörüne kadar pek çok alanda kullanılan çinko; sulu boya yapımında beyaz pigment olarak, karanlıkta parlaması için saatlerin akrep ve yelkovanlarında, otomotiv sanayisinde, ilaç ve merhem üretiminde kullanılır. Hatta ince bir katman halinde cilde sürüldüğünde güneş koruması sağlar. Cildin ve kasların erken yaşlanmasını dahi engelleyen çinko pek çok günlük vitamin ve mineral ilacının da bileşenidir.
Çinko, kolay şekil verilen, kaynama noktası düşük, buna rağmen çok sağlam bir malzeme olmasıyla mimaride de çeşitli alaşımlarla birçok şekilde kullanılır. Cephe kaplamaları, çatı kaplamaları ve yağmur suyu indirme sistemlerinde kullanılan çinko şık, uzun ömürlü, dayanıklı bir malzeme olarak tercih edilir. Bunun yanı sıra iç mimaride de sık kullanılan çinko kilit ve anahtar sistemlerinde de bir numaralı malzemedir. Doğa dostu olması, geri dönüştürülebilir ve kolay işlenebilir olması ve tüm yapı malzemeleri ile mükemmel uyum sağlaması sayesinde restorasyonda ve inşada hayat kurtarır. Modern veya geleneksel bütün stillere uyum sağlar.
Ömrünü dolduran çinko ürünler özelliğini ve kalitesini kaybetmeden geri dönüştürülüyor. Toplanan eski çinkoların %90’lık koca bir bölümü fabrikadan tamamen yeni bir ürün olarak çıkıyor.
Klasik Türk mimarisinde bilinen en yaygın uygulama ise 2.Mahmut döneminde gelenek haline gelen cephelerdeki ahşap cumbaların çinko ile kaplanması. 19.yy Osmanlı döneminde ilk örnekleri görülen bu mimari uygulama estetikten ziyade işlevsel bir amaç taşıyordu; çıkan yangınların hızlıca sıçramasını engellemek, evleri yağmura, paslanmaya ve aynı zamanda küfe karşı korumak. Günümüzde bu gelenek yok denecek kadar az kalmış olsa da çinko; Türk mimarisine o dönemde çok hızlı bir şekilde girmeyi başarmıştı.
Özellikle cephe kaplaması ve çatı sistemlerinde kullanılan malzemelerin CO2 emisyonu herkesin aklına gelen ilk şey. Üretim sırasındaki CO2 emisyonunun çok düşük olması ve dolayısıyla düşük enerji harcanması nedeniyle çinko, yapı metalleri arasında hafif bir malzemedir. Yapılan araştırmalarda çinko çatı sistemleri kullanımıyla yılda 2,5 ton CO2 yayılımının azaltıldığı, çinko çatılara eklenmiş güneş enerjisi sistemleri sayesinde de tüm yıl boyunca sıcak su ihtiyacının herhangi bir enerji tüketmeden elde edebildiği tesbit edilmiştir. Ayrıca yağmur toplama sistemlerinde de paslanmaması sebebiyle en çok tercih edilen alaşımlarda yine çinko bulunmaktadır.
Çinko, %100 geri dönüştürülebilir olup doğrudan ve herhangi bir ara aşama olmadan (kaplanmış veya başka kompozit malzemelerin aksine) yeniden değerlendirilebilmekte. Geri dönüşüm için kullanılan enerjinin birincil enerji miktarının sadece %5’i olması ve günümüzde saf metal hurda değerinin hammadde fiyatlarının %60’ı oranında olması da çinko kullanımını anlamlı kılmakta. Ömrünü dolduran çinko ürünler özelliğini ve kalitesini kaybetmeden geri dönüştürülüyor. Toplanan eski çinkoların %90’lık bölümü fabrikadan tamamen yeni ürün olarak çıkıyor. Dünya genelinde ise kullanılan çinkonun %40’ından fazlası geri dönüştürülmüş ve yeniden işlenmiş olarak piyasaya sürülüyor. Sonuç olarak; birçok açıdan bakıldığında çinkonun, her alanda gönül rahatlığıyla kullanılabilen ender metallerden bir tanesi olduğunu söylemek doğru olacaktır.