Brown & Brown Ahşap ve Tahta Betonla İnşa Etti

Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Mimarlık stüdyosu Brown & Brown, İskoçya'daki The Arbor House'u tasarlamak için harap bir çiftlik evinden kurtarılan taşı ahşap ve tahta betonla birleştirdi. Aberdeen'de bir koruma alanında yer alan konut, arazinin kuzeyindeki eğimli bir bölgede konumlanıyor ve ahşap çıtalarla kaplanmış dirsekli hacimlerden oluşuyor. 

Brown & Brown'ın tasarımı daha önce araziyi kullanan taş çiftlik evinin çoğunun yıkılmasını ve sadece bir duvarın yerinde kalmasını kapsıyordu. Kalan taş duvarlar daha sonra The Arbor House'u çevredeki yoldan ayıran sınır duvarlarını oluşturmak için kullanılmış. Stüdyonun kurucu ortağı Andrew Brown "Mevcut konut yıllar içinde adapte edilmiş ve dönüştürülmüştü, maalesef müşterilerimiz araziyi satın almadan önce tüm özgün nitelikleri ortadan kaldırılmıştı." dedi. Brown "Doku oldukça kötü durumdaydı ve muhafaza ettiğimiz dış taş duvar en iyi koşullara sahip olan kısımdı." diye ekledi.

The Arbor House

Stüdyo konutun zemin katını meydana getirmek için mevcut taş duvar ile tahta izli beton duvarları birleştirdi. Karaçam çıtalarla kaplı ve büyük camlı açıklıklarla vurgulanmış konsollu bir giriş katı üstte yer alır. Brown "Zemin katta kullanılan malzemeler, daha hafif bir ahşap ve cam hacmi ile bahçenin etrafında sağlamlık hissi elde etmek için geri kazanılmış veya korunmuş taş ve tahta izli betondan oluşuyor." dedi.

The Arbor House

Geniş sınır duvarları evi yol tarafından ayırır ve bir avluya doğru kıvrılır. Burada taş duvarda garaja açılan bir dizi siyah kapı yer alıyor. Garajın yan kısmındaki ahşap kapı, bir yandan bahçe manzarasını sınırlayan beton kolonların bulunduğu revaklı bir yürüyüş yoluna açılır. Yürüyüş yolunun diğer tarafında muhafaza edilmiş bir taş duvar, ön avluya açılan özgün açıklıklara sahip. Brown & Brown "Revaklı giriş kalabalık yol ile kapalı bahçeler ve konut arasında belirgin bir ayrımı gösteren sembolik hava kilidi sağlıyor." diyor.

The Arbor House'un içinde geniş bir koridor zemin kattaki odaları birbirine bağlar ve büyük pencerelerden bahçenin manzarasını sunar. Zemin katta yemek odası olarak da kullanılan çift yükseklikte bir dolaşım alanının dışında bir hizmet odası, banyo ve ofis bulunuyor. Yemek ve dolaşma alanının bir yanında geniş bir camlı duvar ve Brown & Brown tarafından yerel tasarımcı Angus & Mack ile birlikte huş kontrplaktan yapılmış heykelsi bir döner merdiven yer alıyor. Stüdyo "Merdiven ahşap basamakların tek tek kesilip düzgün, kıvrımlı bir kavis oluşturacak şekilde elle döşenmesiyle üç hafta içinde monte edildi." dedi.

The Arbor House

The Arbor House'un zemin katında yer alan diğer alanlar her kenarı tavandan tabana pencerelerle çevrili bir salon ve koyu renkli arduvaz panellerle kaplı dolaplardan oluşan bir mutfak. Yemek bölümüyle bağlantılı olan mutfak, etrafındaki odaların aydınlığına zıtlık oluşturacak biçimde karanlık unsurlarla tasarlandı. Brown "Zemin kattaki mekanların çoğu aydınlık ve açık, onları bahçeye bağlayan tam boy camlar mevcut." diye açıklıyor. "Mutfağın hissedilebilir olmasını ve her iki yanındaki daha aydınlık mekanları dengeleyen daha karanlık bir görsel bağlantı noktası olmasını istedik." 

The Arbor House

Üst kattaki bir dizi yatak odası çim kaplı çatıya ve aşağıdaki bahçeye bakan tavandan tabana pencerelere sahip. Ana yatak odasından cam kaplı bir banyo çıkarken, diğer iki yatak odasına ortak bir banyo bağlanır. Stüdyo "Geniş camlar sıcak güneş ışığını içeri çekip termal kütlede depolarken yaz aylarında evi pasif olarak soğutmak için açılıyor." dedi. Başka bir yerde Brown + Brown terk edilmiş taş binaları tekne yapım atölyesine dönüştürdü ve Cairngorns National Park'ta siyah ahşap kaplı bir inşa etti. 

The Arbor House

Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)