Avrupa'nın En Büyük Sazdan Çatılı Sürdürülebilir Ada Sağlık Merkezi
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Mimarlık stüdyosu Ingenhoven Architects, Almanya'nın Sylt adasındaki sürdürülebilir mimari Lanserhof Sylt sağlık tesisi için geniş, sarkan saz çatılarla örtülü bir dizi bina tasarladı. Ingenhoven Architects, Almanya'nın kuzeyindeki Sylt adasında eskiden ordu tarafından kullanılan bir alanda inşa edilen tesis için çevredeki kum tepelerinden ve arazideki önceki bir binanın sazdan çatısından ilham aldı.
Sürdürülebilir mimari örneklerden Lanserhof Sylt'te tuzlu su yüzme havuzu, spor salonu, tırmanma duvarı, yoga stüdyosu, sauna ve buhar odaları, kütüphane ve kapalı-açık salonlar gibi geleneksel spa hizmetleri bulunur. Tesisin sağlığa odaklanması CT ve ultrason tarayıcıları, EKG monitörlerinin yanı sıra serum salonları ve kolon hidroterapi süitlerinin de bulunduğu anlamına gelir. Sazdan bir çatı ile örtülü olan sürdürülebilir mimari projelerden bina 7.100 m2 ile Avrupa'nın en büyüğü. Çevredeki kum tepesi manzarasının çağdaş bir yorumu olarak tasarlanmış.
Ingenhoven Architects'in kurucusu Christoph Ingenhoven, "Projelerimiz her zaman önceki nesillerin yarattıklarına çağdaş bir tepki olarak anlaşılmalıdır. Aynı zamanda Sylt'te inşa etmek, hareket halindeki bir kum tepesinin parçası olmak demektir. Lanserhof için doğayla uyum içinde, temel unsurlara indirgenmiş binalar tasarladık ki bu bizim bugünkü lüks tanımımızdır." dedi.
Stüdyo çevredeki manzarayı yansıtan bir renk paleti seçti: bej, beyaz, gri, ahşap zeminler, büyük pencereler ve şeffaf cam. Stüdyo, "Her şey sadeliğe ve olumlu bir mekansal deneyim elde etmek için kısıtlamaları dönüştürmeye yöneliktir." açıklamasını yaptı. Ingenhoven "sadece geleneksel bir seçim değil, aynı zamanda çevre dostu bir yapı unsuru" olarak tanımladığı proje için kamış gibi sentetik yüzeyler içermeyen doğal malzemeler kullanıldı. Bu yüzden sürdürülebilir mimaride kullanılan malzemeler tercih edilmiş.
Yerel ustalar çatı iskeletini ahşaptan inşa ederek "adanın konumunun getirdiği lojistik zorlukları hafifletti". Ingenhoven, "Çatının yumuşak dalgalı formu, dinamik kum tepelerinin manzarasıyla güzel bir uyum sağlıyor. Mimari miras açısından, adanın tarihi evlerinin kültürel geleneğine saygı göstermeye çalıştık." dedi.
İçeride çelik ve meşeden yapılmış heybetli bir merdiven tüm katları birbirine bağlayarak konukları resepsiyondan garaja, tıbbi alandan her biri kendi korunaklı açık alanına sahip odalarına götürüyor. Ingenhoven sözlerine şöyle devam etti: "Mimari, iyileşme süreci açısından kendini temel unsurlara indirgeyen bir tasarıma dönüşen tıbbi konsepte benzer şekilde işliyor."
Ingenhoven Associates'in yakın zamanda yer aldığı diğer projeler arasında Tokyo'daki bitki kaplı gökdelenler ve Düsseldorf'ta beş mil uzunluğunda çitlerle kaplı bir ofis yer alıyor.