Babil'in Asma Bahçeleri Namba' ya Uzanıyor...
10 Seçilmiş Örnek Projeyle Çatı Bahçeleri
ACO Sponsorluğunda hazırlanmıştır.
Babil elbette bilmiyordu sevgi ile inşa ettiği yeni yeşil kentin asmalarının gelecekte bahçe denildiğinde akla gelecek emsalsiz bir mühendislik ve estetik algısıyla ilham tohumu olup harikalar listesine yazılacağını…
Kentte bahçecilik, çiftçilik, tarım ve rekreasyon aktiviteleriyle toprağa ve doğaya geri dönmenin son dönemlerdeki atılımı olan; kent çiftlikleri, çatı bahçeleri, yeşil çatılar mimarlık mühendislik peyzaj ve tarım disiplinlerinin adeta bir çatı altında bir araya gelmiş oluşumları…
Kent yaşamının sosyal, kültürel,doğa bir çok tahribat etkisi dolayısıyla ekolojik bir yaşamın özlemi, doğal peyzajın yüksek binalar arasında kayboluşu, yok olan tarım kültürünü devam ettirme, sürdürülebilir yerleşimler kurma ve ihtiyaç duyulan sebzenin yetiştirilmesi gibi gereklilikleri doğurmuştur. Grileşen betonarme duvarlarla nefes alabilmek için gökyüzünü göremediğimiz çok katli binaların arasında ‘peki şehirde ne yapabiliriz’ sorusunun yanıtı yeryüzündeki toprağı bulutlara doğru uzatan yeşil çatı fikrini ortaya çıkarmıştır.
Yeşil çatılar, dünyanın hemen hemen her yerinde farklı yapılarda ve farklı amaçlarla, çeşitli büyüklüklerde uygulanmış, bulundukları bölgenin merkezi bir kimlik kazanmasına neden olurken çevresi için de yaşam kalitesini artırmada önemli rol üstlenmektedir.
Bu sayımızda gökyüzünde gezinmeye karar verdik ve yer çekimine meydan okuyan yeşil çatıların dünyadaki en güzel örneklerini sizin için derledik.
1. Brooklyn Grange - New York, A.B.D.
New York Çatılarında Kentsel Tarım
Yeşil Çatılar dünyada giderek artan iklim değişikliğine karşı adaptasyonda uygun bir strateji olarak karşımıza çıkmakta ve yeşil hedefleri karşılayarak yeşil dönüşümü sağlamak amacıyla gelişen yenilikçi çatı çözümleri yaşanabilir mimariye katkı sunmakta. Tarımın şehirlerde uygulanabilir olması ve ekonomik olarak da sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla bir grup girişimci tarafından 2010 yılında başlatılan uygulama ABD’deki önde gelen çatı çiftliği ve en geniş yeşil çatı projesi olan New York’ taki Brooklyn Grange, bir kentsel çatı çiftliği olarak doğarken aynı zamanda gelişiminde yeşil alanı artıracak, tarım yapılacak , eğitim verilecek bir alternatif mekan sunmakta.
Melbourne’deki büyük bir süpermarket binasının çatısında yer alan kent çiftliği yeşil alanları geliştirerek; gıda yetiştiriciliği, eğitim ve sosyal etkinlikler yoluyla sürdürülebilir yaşama ve yerel ekolojiye insanları teşvik etmekte. Geleneksel tarım yöntemlerinin kullanıldığı Brooklyn Grange’in 43.000 metrekarelik çatı yüzeyi tarım alanı olarak kullanılmakta. Oluşacak ekstra toprak yükünü azaltmak amacıyla, ortalama 25 cm derinliğinde, çatılar için özel geliştirilmiş hafif toprak (Rooflite Soil) kullanılmış. İki binanın toplam 10,000 metrekarelik üretim alanından yılda 22. tondan fazla meyve ve sebze yetiştirilmekte. Çatı bostanlarının yalnızca birinde biriktirilen yıllık 3.8 milyon litre yağmur suyu da yeniden kullanıma kazandırılıyor. Brooklyn Grange, kent tarımının özellikle sanayi şehirlerinde nasıl gerçekleşebileceği sorusuna çarpıcı bir örnek olmasının yanı sıra yeşil çatı ve kent çiftliğinin birlikte yorumlanması noktasında da referans bir proje.
2. Green in the City - Tel Aviv, İsrail
Mütevazi Kent Çiftliği Serası
Yüksek tepeler, yoğun ve kalabalık sokaklar, yayalarla çevrili devasa bir alışveriş merkezi olan beton bir dağın üzerinde gizlenmiş bir tarım alanı…
Tel Aviv’in kalbinde İsrail’in en eski alışveriş merkezinin çatı katında muhteşem bir kent çiftliği filizlendi. Yüksek binalar arasında saklı olan ‘Yeşil Şehir’ organik, hidrofonik ve su altı yöntemleriyle ayda 10.000 adet yeşillik üreten bir çatı çiftliği. LivinGreen ve Dizengoff Center’ın sürdürülebilirlik departmanı tarafından 2015 yılında başlatılan kentsel tarım projesi; organik gıda krizi hakkında halkı bilinçlendirmek , Tel Aviv’ lere makul miktarda organik ürün sağlamak ve kent sakinlerine evlerinde hidrofobik bahçeleri oluşturmak amaçlarıyla oluşturuldu. Kentsel tarımın bu gelişmiş örneği Dizengoff Center alışveriş merkezinde şaşırtıcı bir sürdürülebilir girişimdir.
17 farklı sebze ve ottan oluşan çatı çiftliği giderek büyüyen iki seradan oluşuyor. Sebzeler zirai ilaçlar ya da sentetik gübreler kullanılmadan yetiştiriliyor. Bu yeşil kentin birincil amacı eğitim atölyeleri ve sosyal yardım programları aracılığıyla gelecekte kentsel tarımın teşvik edilmesi. Bu yeşil çatının diğerlerinden farkı hidrofobik sistemlerin nasıl inşa edileceği, derin su kültürü sistemleri hakkında eğitici bilgilerin verilmesi.
3. Namba Park - Osaka, Japonya
Babilden Nambaya Bahçelerin Tırmanışı
Alışveriş merkezlerini düşündüğümüzde akla gelen görüntü tipik bir grileşme üzerine kurulu iken Japonya Osaka’daki Namba Park ise klişeleşmiş ışık ve beton karmaşası alışveriş merkezlerine yeşil alanı ve ağaçlarıyla meydan okuyor.
Osaka Stadyumunun kapatılmasıyla yeni bir gelişim merkez tasarlamak için eski stadyumun ayak izi üzerinde 2003 yılında inşa edildi. Namba Park şehir kimliğini yeniden tanımlamak için mimarları için iyi bir fırsat olarak değerlendirildi. Yüksek kuleleri gri tek düze binalar arasında Namba Park’ı öne çıkaran özelliği ise 8 katlı bir seviyede yavaş yavaş yükselen ve her kata geçişlerin doğal rakımlarla arttığını hissini veren Çatı Bahçeleridir.
Projenin Mimarları Jerde Ortajları Namba Parkı: İnsanın kültür ve rekreasyonla etkileşimini yaşadığı Osaka ‘ da yeni bir doğal deneyim olarak görüyor. Ekonomik ve kaliteli yeşil tasarımın hedefi yeşil transit odaklı kalkınmayı örneklendirmektir.
Namba Park kent ortasında yükselen bir yeşil orman gibi günümüze kalıntıları ancak tasvir çizimleriyle gelen Babilin Asma Bahçeleri’nin modern yorumu gibi.
4. Shenye Tairan - Shenzhen, Çin
Uniform Teraslarda Peyzaj Basamakları
Shenyen Tairan binası Çin’de endüstriyel ofis ve sanayi bölgesinde kentsel seviyedeki belirgin görüntüsüyle tipik bir ofis binası tipolojisinden ayrılıyor.
Shenyen Tairan binası zemin kattan bakıldığında tipik bir kurumsal yapıya benzeyebilir. Ama gökyüzünden kuş bakışı ya da çevresindeki başka bir binanın penceresinden bakıldığında tipik kurumsal yapı imajı kendini açık ferah bir yeşil alana bırakıyor. Dikey avluya sahip bir şehir bloğu olan Tairan binasının çatısı binanın 2012 yılında yapılan ve 5. Cephesini oluşturan eriştirilebilir teras dizilerinden oluşuyor. Her bir teras özel mülkiyete ait iken çevredeki ofisler için de yeşil alanıyla manzara seyri oluşturur.
Toplam 168950 metre kare alandan oluşan ahşap teraslar ekim alanlarında yemyeşil bahçeleriyle üniform bir peyzaj olarak tasarlanmıştır. Her bir çatıdaki teras katları iş ve yaşam stresinden kaçmak isteyen çalışanlara serinletici bir kaçış alanı sağlıyor. Zhubo Design tarafından tasarlanan bina, yemyeşil bahçeler, yürüyüş yolları ve kavisli banklar içeren teraslar yemyeşil bahçeleriyle üniform bir manzara olarak tasarlanmıştır.
5. Zorlu Center- İstanbul, Türkiye
Sürdürülebilir Yeşil Kabukla Tüme Varım.
İstanbul’ un merkezinde trafik, yüksek binalar insan yoğunluğu arasında bir AVM ve performans sanatları merkezi… Bu mekanın özgünlüğü ise çatısındaki geniş yeşil alanından geliyor…Zemin kotundan başlayarak 33 metreye kadar yükselen ve bazanın üzerini örten yaklaşık 72 bin m2 yeşil alana sahip kabuk alanıyla, yapı ve peyzajın iç içe geçtiği mimari ile peyzajın detaylarının bir arada çözümlendiği Zorlu Center, Avrupa’nın en büyük yeşil çatısına sahip.
Zorlu Center peyzajı için Zorlu Gayrimenkul, EAA (Emre Arolat Mimarlık), DS Mimarlık, Müşavir/Yüksel Proje ve Müteahhit/ Aktürk ve Karaoğlu Peyzaj ekipleri bir arada çalışmış. 200’ü aşkın bitki ve 68 farklı ağaç türü ile 21. yüzyılda Asya’dan Avrupa’ya geçişte, modern kentin mimari değerlerle kaynaşmasını gösteren önemli bir yapı olma özelliğini taşıyan Zorlu Center’ daki peyzaj çalışmalarının hedefi, İstanbul’un ikonlarından biri olacak bir çalışma gerçekleştirmek olmuş. Projenin ana motivasyonu ise; yerine yabancı olmayan, Boğazın tipik ve İstanbul’ a iyi adapte olmuş bitki türlerinin kullanılmasıyla İstanbul’un kültürel hafızasında yer alan bitki koleksiyonu yapabilmek olmuş.
6. Biesboch Museum- Rotterdam, Hollanda
Arazi Sanatıyla Yorumlanan Yeşil Çatılar
Tıpkı bir bataklık içerisinde giderek yok olacak hissi veren yeşil piramitler Rotterdam’ da bir ada müzesinin çatısını oluşturuyor. Söğüt ormanlarıyla çevrili sulak bir arazide yer alan müze tasarlanırken bataklık ekolojisiyle bütünleştirilip eğimli çatılar kazanmıştır.
Yeşil altıgen piramitler ile binayı örten çatısı tepe ve yollar arasında derinlik kurgusal tasarımdan çıkartıp insanı doğanın çekici kavrayışına doğru sürüklüyor. Bu oldukça ekolojik değerdeki çatı arazi sanatını okumanın en sade örneği de olabiliyor. Ve böylelikle müze bataklık içerisinde anıtsal bir esere dönüşüyor.
2015 te yeşil alanları tasarlanan müze dıştan içeriye kadar özel mimarisiyle oluşturulmuş kama şeklinde pencereleriyle yer seviyesindeki sergi alanlarına doğal ışık çekiyor ve çatıya yukarı doğru itilmiş bir çimen kanadı görünümü veriyor. Yeşil çatının bir diğer katkısı yıl boyunca binaya izolasyon sağlaması. Binada kullanılan Atık sular söğüt yataklarından süzülerek sulak alanlara yönlendirilerek söğütlerin hasadında kullanılıyor. Geniş bir topoğrafyaya sahip müze parkı alanı çatı peyzajı, arazi sanatı işlenmesi, geçici sergi alanlarının yanı sıra organik bir restorandı da barındırmaktadır.
7. Farming Kindergarden - Dong NaI, Vietnam
Toprak ve Tarım Geleneğinin Sürdürülebilir Aktarımı
Vietnam’ın Dong Nai şehrinde inşa edilen anaokulu, Vo Trong Nghia Architects tarafından okul yakınındaki ayakkabı fabrikasında çalışan ebeveynlerin çocukları için tasarlanmış. Mimari ekip yapmış olduğu bu proje ile, çocukların kendi besinlerini yetiştirebilecekleri sürdürülebilir okul tasarımları için bir prototip olmasını hedefliyor.
Vietnam’ın tarih boyunca tarımla uğraştığını ama bugünlerde ülkenin sanayi temelli bir ekonomiye doğru evrilmesi Vietnamlı çocukların yeşil alanlardan, oyun parklarından ve dolayısıyla da doğadan uzaklaşmalarına neden oluyor. Tarım Anaokulu, bu problemlere meydan okuyor.
Farming Kindergarden adı verilen ve pretzel şeklinde inşa edilen okul, tropikal muson ikliminin etkili olduğu Dongnai’de yer alıyor. Yapımına 2013 yılında başlanmış tarım anaokulu kampüsü toplam 3800 metrekarelik alan kaplıyor. Yapının çatısı sınıfların üzerinde birer gölgeliğe dönüşerek koridorlar ve sınıflar için güneş kırıcı rolü üstlenmiş. İklimsel konfor sağlayan mimari detaylar, yapının doğal yollarla havalanmasını sağlamış. Aynı zamanda yeşil çatısı çocukların ekim yapabilecekleri bahçeleri oluşturuyor. Çocuklar için gıda ve tarım deneyimi sürmenin yanı sıra gökyüzüne geniş bir oyun alanı da sunmaktadır. Sürdürülebilirliği destekleyici diğer kararlar ise güneş enerjisi kullanımı ve suyun geri dönüşümü olmuş.
8. Marina Bay Sands Hotel - Garden City, Singapur
Yeşil Bir Sörf Tahtasında Yerçekimine Meydan Okumak
Bir sörf tahtasına adım atıp hayal gücünüz sizi nereye götürürse götürsün hissi yaşayabileceğiniz beklentilerin dışında bir çatı peyzajı…Çeşitli lüks ve eğlence ihtiyaçlarını karşılayan entegre tatil köyleriyle ünlü Singapurda bina ve şehir yaşamına yönelik ileri görüşlü yaklaşımla bir araya getirilen üç yüksek kule ve asimetrik bir ortak çatı alanı ! Bu asimetrik platform yeşil çatı algılarının bir adım ilerisine giderek yerçekimine meydan okuyor. Çevresindeki büyük şehir yerleşimine sonsuzluk havuzuyla akış sağlayan çatıdaki peyzaj ve havuz alanı bulutların arasında yüzüyor hissi veriyor.
Otelin 9 bin 900 metrekarelik yeşil alanında gözlem kulesi, bahçeler, koşu yolları, restoranlar ve sonsuzluk havuzları bulunuyor. Projede 250 ağaç ve 650 farklı çeşitte bitki yer alıyor. Yeşil çatı kavramına özel bir tasarım ve teknolojik mükemmelliği katıyor. Asimetrik yapı üç kuleyi tek bir çatı altında tutarken aynı zamanda yüzme havuzunun denizle bütünleşen peyzajıyla sonsuzluk hissi yaratıyor. Yeryüzünü gökyüzüne çeviriyor ve çatı bahçesini geleneksel anlamından evrimleştirerek beklentilerin tamamen dışına çıkan bir başyapıt kimliği kazanıyor.
9. Delft Üniversitesi - Delft, Hollanda
Masif Bir Yeşil Çatı Sirkülasyonu
Hollanda’nın en köklü teknik üniversitesi olan Delft Üniversitesi 2009 yılında yenilenen rekreasyon alanıyla kamuya açık erişilebilir bir yeşil alana dönüşmüştür. Bina olmak istemeyen bir yapı duruşuyla adeta tüm yapısal kullanımlar manzaranın altında gizlenmiş konumdadır.
Panoya sabitlenmiş kağıt gibi düzenli üniversitenin geniş beton oditoryomu, merdivenlerinden çatısına uzanan yeşil çatılı kütüphanesinin gölgesinde kaldı. Eğimli bir yapı düzlem olarak tasarlanan çatı, kütüphane üzerinde rekreasyon yapmak adına ortaya çıkmıştır.
Çim çatı yürüme ve dinlenme için kolay erişilebilmesi kolaylıkla mümkün bir kullanıma sahiptir. Sadece bilgi merkezi değil aynı zamanda insanların keşfetmek dinlenmek için muhteşem bir kamusal mekandır. Çatının ortasından kütüphaneyi ve peyzajı delerek geçip binayla birleşen koni ise merkezi bir ışık kaynağı olarak hizmet ediyor. Koniyi saran ışık ana salonun içine girerek eğimli yüzeyden ışığı yansıtarak kütüphanenin ışık ihtiyacını karşılıyor. Kuşkusuz mimarlık ve peyzaj mimarisi arasındaki köprüyü oldukça başarıyla kuran bu bina geniş bir yeşil alan olmaksızın yenilikçi eko-teknolojiye bu kadar fazla dikkat çekemeyecektir.
10. Sanya Resort Hotel - Hainan, Çin
Tropikal İklimin Mozaik Deseni
Tropik bir adanın silüetini bahçeleriyle ve bitkileriyle yansıtarak, kullanıcılarına tropik doğayı sunan hotel, Çin’in pirinç tarlalarının konfigürasyonundan estetik ilham alınarak tasarlanmış. Hotelin en dikkat çekici yanı ise tropikal iklimi yansıtan mozaik desenini andıran yeşil çatıları. Bu pasif yeşil çatılar yalıtım özelliği sağlarken mikro habitatı da destekleyen doğal bir su toplama sistemi içerek sürdürülebilir uygulamaya örnek gösterilmekte.
Bitki tasarımları formal çizgilerle yapılarak düzenli ve kendine özgü bir çatı görselliği kazandırılmış. 2011 yılında tamamlanan proje alanı 129,117 metrekare. Sanya Resort Hotel ‘in amacı binanın sürdürülebilirliğini en doğal en yerel dokunuşlarla egzotik etkiler yaratmasını sağlamak olmuş.