Balkabağına Dönüşmeden: Hizmet Sektörü ve Külkedisi Ekonomisi
Rahmi Aydemir, Aydemirler Proje A.Ş. İş Geliştirme Yöneticisi
rahmiaydemir@gmail.com
Küresel ekonomide özellikle 2018’in son çeyreği ve 2019 ile birlikte süre gelen yavaşlama hatta tabiri caizse elek döneminin 2020’nin ilk çeyreğinde sona ermeye başlayacağını umut ederken, bir yandan da ekonominin bu şoku atlatacak dinamikte olup olamayacağını tahmin etmekte zorlanıyoruz. En azından sürekli büyümeye olan inancın buharlaşmaya başladığını tartışabiliriz. Ekonomilerin lokomotiflerinden biri olan inşaat sektöründe de durum pek iç açıcı değil.
Ürün/kalem çeşidi oldukça fazla olan sektörün zincirleme tüm tedarikçileri ve sektörleri de etkilediği aşikar! İnşaat sektöründeki bu olumsuz gidişat paralel olarak imalat sanayine de farklı cephelerden yansımasını sürdürüyor.
Daralmaya giden sektörlerin meydana getirdiği istihdam kaybı BETAM araştırmasına göre yalnızca inşaatta 700 bine dayanmış durumda… İmalat ve inşaattaki kayıplar bir yana, emek arzı fazlalığına da kucak açan hizmet sektörünün üzerindeki baskı artmaya devam ediyor.
Ülkemizde olduğu gibi dünyada da istihdamda en yüksek payı hizmet sektörü oluşturuyor. İmalat sanayinin özellikle gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere kayması ve emek-yoğun sektörün fiyat demokrasisi açısından da yetersiz kalması, durağan ekonomi dışında ayrıca bir sorun teşkil ediyor. Hâl böyle olunca hizmet sektörünün istihdam açısından genişlemesi kaçınılmaz görünüyor.
Düşük verimlilikle büyüyen sektörün ekonominin direklerinden olup, olamayacağı birçok ekonomisti görüş ayrılığına soksa da, ilgilenmemiz gereken gerçek, hizmet sektörünün durağan ekonomide işsizliğin önünde direnmeye devam ettiğidir.
Külkedisi’nin aracı artık balkabağına dönüştü. Mutfağından elini yüzünü yıkayarak çıkan Külkedisi’ne altın ayakkabıyı giydirdiğimizde gerçekten bu sorumluluğu taşıyabilecek mi? Büyüyen hizmet sektörü ekonomi için bir baş belası mı, yoksa kurtarıcı mı olacak? Sanırım şimdilik bunu anlamamız mümkün görünmüyor.
Küresel İnşaat, İmalat ve Hizmet Sektörlerinde Neler Oluyor?
Reuters Pazar Analisti John Kemp’in küresel imalat, inşaat ve hizmet sektörüne dair yakın zamanlı değerlendirmelerine ve son haberlere göz atmakta fayda var.
- Küresel imalat ve inşaat sektörleri çoktan bir düşüşe girdi; hizmet sektörü şu anda ekonomi ile tam olgunlaşmamış bir durgunluk arasında bekliyor.
- JPMorgan anketine göre; küresel üreticilerin Haziran ayında 10 aydır devam eden yeni ihracat siparişlerinde ciddi bir düşüş gösterdi.
- Avrupa ve Asya’ya saldıran krizden oldukça hafif bir şekilde uzaklaşan ABD’de bile, büyümenin imalat ve inşaat endüstrilerinde durgunluk gösterdiği belirtildi…
- ABD’li üreticiler Haziran ayında gerçekleşen faaliyetlerinde küçük bir artış bildirdiler. Net pozitif bakiye, Tedarik Yönetimi Enstitüsü’ne göre neredeyse üç yıl boyunca en düşük seviyeye geriledi.
- Özel sektör inşaat faaliyeti düşmekte olup, yeni binaların ve yapıların değeri Mart ayından Mayıs ayına kadar olan üç aylık dönemde, bir önceki yılın aynı dönemine göre % 4,1 oranında azaldı.
- ABD Nüfus Sayımı Bürosu’na göre, konut inşaatı faaliyeti Mart-Mayıs ayları arasında üç ay içinde yıllık % 8’den fazla azaldı.
- Devlet tahvili getirileri gelişmiş ekonomiler arasında değer kaybederken, merkez bankaları faiz oranlarını düşürüyor (Avustralya) veya daha fazla para politikası teşviğine (Amerika Birleşik Devletleri ve euro bölgesi) açıklık sinyali veriyor.
- Petrol tüketimi ve özellikle dizel gibi orta distilatların kullanımı, hizmet sektöründen çok imalat, inşaat ve madenciliğe yöneliktir, bu nedenle endüstriyel yavaşlama nedeniyle sert bir şekilde etkilenmektedir.
- Şimdiye kadar, kriz imalat ve inşaat sektörlerinde yoğunlaşırken, hizmet sektörü en azından gelişmiş ekonomilerde esnekliğini sürdürmeye devam etti.
- Üretim ve inşaat sektöründeki sorunlar devam ederse, hizmet sektörünün ekonomiyi durgunluktan uzak tutmaya devam edip edemeyeceği açık değil.
- Politika yapıcıların imalattaki yavaşlamanın ekonominin geri kalanına yayılma potansiyeli konusundaki endişeleri, ABD’nin ticari görüşmeleri yeniden başlatmak için geçtiğimiz aylarda Çin’e neden ulaştığını açıklıyor. (reuters.com)
- Geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’da petrol tesislerine düzenlenen saldırının ardından petrol güne yüzde 20’ye yakın bir yükselişle başlamış ve petrol Körfez Savaşı’dan bu yana en büyük günlük yükselişini göstermişti. Asya ve Avrupa piyasalarında hisse senetlerinin değer kaybettiği görülürken enerjiye bağımlı ülkelerin para birimlerinde de değer kaybı yaşandı.θ