Bir Önceki Kuşağın Felaketi Hala Burada

Çernobil’de yaşanan -ve kime, hangi noktada, ne kadar ders verdiği meçhul olan- facianin üstünden neredeyse 30 yıl geçti. 26 Nİsan 1986’da, İronik bir biçimde güvenlik testi sırasında, yaşananlar özellİkle nükleer enerjiyi algılayışımız üzerİnde büyük bir iz bırakmasa da Çernobil, bugün tüm kürenin sorunu olmaya devam ediyor.

Eğer üstünde durmayacak olursanız, Çernobil’de yaşanan reaktör patlamasının hikayesi bundan ibaret. Yolunda gitmeyen işler sonucunda yaşanan kaza; Sovyetler Birliği çağrışımı ve Cahit Aral’ın televizyondaki “şov”uyla özdeşleşmiş durumda. Dahasını, ötesini düşünmeye gerek duymadan bununla yetinmek şüphesiz herkesin işine geliyor. Fakat mevzu, elbette bu kadarla sınırlı değil. Üstelik, o zaman da değildi.


Yaşanan kazanın ardından nükleer santralin üstünde “lahit” tabiri ile anılan ve radyoaktif maddeler ile radyasyona maruz kalmış materyallerin depolandığı, koruma kalkanı görevi gören bir yapı inşa edildi. Tasarımı 20 Mayıs 1986’da başlayan ve inşası 206 gün süren projenin ilk ayağı maden işçilerinin sıcak nükleer yakıtın soğutulacağı bir katman için binanın altına 168 metre uzunluğunda bir tünel kazması oldu. Binanın yüksek oranda radyoaktif bir konuma gelmesi sebebiyle inşa işlerinin insanlar tarafından yapılması mümkün değildi ve proje için robotlar kullanıldı. Birleşme noktalarının mühürlenme işlemi başarıyla gerçekleştirilemedi.

200 ton radyoaktif koryum, yük değerde kirlenmiş 30 ton toz ve 16 tonluk uranyum ve plütonyum lahit içinde yer alıyor. Çernobil Dışlanım Bölgesi’nde yer alan ve 4 numaralı reaktör binasını kapsayan lahit, içerideki reaktif oluşumu dışarıdan ayırırken iklim değişiminin içeriye ulaşmasını engelleme amacıyla inşa edildi. 1996 yılından itibaren yapının yaşlanması ve içerideki radyoaktif hareketlilik sebebiyle onarımı mümkün olmayan lahitin iç radyasyon salınımının saatte 10 bin röntgen olduğu tahmin ediliyor. Yaşadığımız şehirlerde maruz kaldığımız radyasyon oranı, kıyaslama yapmak için söylemek gerekirse, saatte 20 ila 50 mikro-röntgen arasında değişiyor. Maruz kalabileceğimiz ölümcül radyasyon miktarı ise 5 saat boyunca 500 röntgen.

2012 yılından bu yana yüzde 50’si VINCI’ye yüzde 50’si Bouygues Construction’a bağlı Bouygues Travaux Publics’e ait Fransız firması NOVARKA, radyoaktif atık üstünde iki yarım kemer halinde koruyucu kubbe oluşturacak yeni bir proje üstünde çalışıyor. Geçtiğimiz ay kemerlerinin inşası tamamlanan ve 108 metre yüksekliğe sahip projenin 2017 yılında tamamlanması ön görülüyor.

24 Kasım 2014’de kemerlerin yere montelenmesi tamamlanırken, proje yetkilileri işin zorlayıcı kısmının daha yeni başladığının farkında. Bölgeye yapılan meditasyon çalışmasının yanı sıra kazı ve inşa çalışmalarıyla birlikte bugüne dek önemli bir adım atılmış olsa da teknik yeterliliğin önemli rol oynayacağı inşa kısmı henüz start alıyor.

Projenin devamını sağlayacak olan aşamada iki ayrı parçayı bir araya getirmek, vantilasyon, güç yönetimi ile kontrol sistemleri dahil alt yapıyla alakalı gelişimleri tamamlamak ve nihayetinde ortaya çıkan yapıyı mevcut lahidin üstünde yerleştirmek yer alıyor. 2017 yılının bahar aylarında gerçekleşmesi gereken bu son adımı mevcut lahidin inşası sırasında hem teknik yetersizlik hem de olağanüstü koşullar ve zaman sıkıntısı sebepleriyle başarıyla gerçekleştirilemeyen izolasyon çalışması takip edecek. İzolasyonun başarıyla tamamlanması aynı zamanda 4’üncü reaktörü kaplayan eski lahidin sıkıntısız bir biçimde demonte edilmesini de mümkün kılacak.

Hem teknik yeterlilik hem de mühendislik açısından büyük bir yaratıcılığa gereksinim duyan proje Çernobil Sığınak Fonu tarafından, Avrupa Rekonstrüksiyon ve Kalkınma Bankası EBRD’ye bağış yapan 43 hükümet ve organizasyon sayesinde finanse ediliyor.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)