Biyofilik Tasarıma Uyumlu Bir Ofis Tasarımı
Andyrahman mimarlığın Sidoarjo, Doğu Java, Endonezya'da bulunan ofisi artık biyofilik bir ofis olarak yeni bir konsept ve görünüme sahip. Bu biyofilik ofis, insanlara yaşamak ve çalışmak için daha sağlıklı ve mutlu bir yer sağlayan, yaşam sevgisini uyandıran ve tasarımı doğa ile bütünleştirerek stres seviyelerini en aza indiren bir mimari tasarım olan biyofilik mimariye dayanmaktadır. Biyofilik tasarım konsepti, bu ofiste çok çalışan ekibin fiziksel, zihinsel ve davranışsal olarak daha rahat hissetmeleri için yaşam kalitesini ve iş kalitesini artırıyor. Böylece çalışanların iş sonuçları ve üretkenlikleri de daha iyi ve daha optimal hale geliyor.
Biyofilik Mimari Parametreleri
Bu ofisin zemin katındaki çalışma alanı açık hale getirilmiş ve konumu oldukça stratejik olan ortada yeşil bir bahçeye yönlendirilmiştir. Otlardan çalılara çevredeki karbondioksiti emmeye yardımcı olan bitkilerden serin bir mikro iklim yaratan birçok yapraklı sert ağaçlara kadar birçok farklı bitki türü vardır. Biyofilik mimaride bir diğer temel unsur sudur. Bu nedenle orta bahçeye Koi balıklarıyla dolu bir su birikintisi verilir. Bu havuzdaki su, suyu geri drene eden ve guruldayan bir ses çıkaran bir pompa yardımıyla uygun şekilde sirküle edilebilir. Gıcırdayan suyun sesi, atmosferi daha doğal hale getirir.
Bu ofisin ikinci katında, doğa ve yerel gelenek unsurları bir araya getirilerek biyofilik bir mimari tasarım yapılmıştır. Yerel gelenek, yerel malzeme endüstrisi ile iş birliğinden kaynaklanan Nusantara dokumacılığıdır. Bambudan dokunmuş bir duvar, örgüler arasından dışarıdan hava ve ışık girebilen bir "nefes duvarı" haline gelir.
Bambu Duvarlar
Bu duvarlar hem gerçek hem de mecazi olarak açıktır. Gerçek anlamda, dokuma duvarlar gerektiği gibi açılabilir veya kapatılabilir. Bu duvarlar açıldığında, adeta duvarların sınırları yokmuş gibi görünüyor ve çalışanlara sanki açık bir alandaymış gibi çevredeki ortamdan izole olmama hissi veriyor. İkinci olarak bu duvarlar metaforik olarak dışarıdan gelenlere açıktır, çünkü ikinci kattaki alan aynı zamanda toplantı, tartışma veya Andyrahman mimarları dışındaki diğer taraflarla iş birlikleri için bir yer olabilen ortak bir alan sağlar: çalıştaylar, eğitimler ve diğer birçok etkinlik düzenlemek isteyen insanlar burada çalışanlar bir araya gelir.
Mimarların ikinci katta ağırlıklı olarak kullandıkları "dokuma tuğla" zemin katın aksine farklı bir tasarıma sahiptir. Bu katta mimarlar dokuma bambu ve rattan malzemeleri etraflıca araştırarak yerel malzemelerin, modası geçmiş eski malzemelerin çağdaş mimari tasarımlarda daha modaya uygun olarak kullanılabileceğini kanıtlıyorlar. En üst kat, ev ve iş yeri dışında bir yer olan “üçüncü mekan”dır. Bu kat oturmak, takılmak, rahatlamak veya sohbet etmek için kullanılan, gökyüzü çatılı açık kare bir çardak gibidir. Andyrahman Architect çalışanları ve stajyerler için tüm gün çalıştıktan sonra çay veya kahve içerken dinlenmek için şifalı bir yerdir. Daha da önemlisi, burası yeni fikirler ve ilham bulmak için harikulade bir atmosfere sahiptir.
