​Daha Sürdürülebilir Şehirlere Doğru

"Şehirler günümüz küresel krizinin merkezinde oldukları gibi sürdürülebilir bIr geleceğin de kaynağı konumundalar.”

En zorlu soruları cevaplayabilmek için araştırma, analiz, tartışma ve kolektif bilgiyi bir ara getirme üzerine büyük çalışmalar yapılmakta. Bu çalışmaların temel sorusu ise; nasıl daha sürdürülebilir şehirler yaratırız?

ARCADIS Dünya Şehir Seferberliği; Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Çalışma Konseyi (WBCSD), C40 Delta Şehirleri Bağlantı Ağı, Eurbanlab ve benzeri birçok forum ile ilişki içerisindeydi. Bu girişimlerin tamamı, benzeri diğer girişimler gibi, şehirlerin nasıl gelişecekleri üzerine değerli açıklamalar sunmakta.

Bu tartışmanın odak noktalarından biri 2016 yılının Ekim ayında Quito, Ekvator’da yapılacak olan Üçüncü Birleşmiş Milletler Konut ve Sürdürülebilir Kentsel Gelişim (Habitat III) Konferansı olacak.

Habitat III konferansı sürdürülebilir şehirleşme ve şehir alanlarının geleceği üzerine gerçekleşecek. Ayrıca şehirlerimizin durumunu değerlendirme, çözüm üretme ve ortak şehirleşmiş geleceğimizi gözden geçirme imkanı sunacak. BM–Habitat’ın da dediği gibi, “şehirler günümüz küresel krizinin merkezinde oldukları gibi sürdürülebilir bir geleceğin de kaynağı konumundalar.”

Öncelikleri dengelemek

Sürdürülebilir bir şehir için sistem belirlemek

Sürdürülebilir Şehirler İndeksi’ndeki sonuçlardan da görebildiğimiz gibi hiçbir şehir bütün kriterler arasında en yüksek puanları almayı başarabilmiş değil. Bu her şehrin özgün yapısı ile anlam kazanmakta, yani her şehre uyacak tek bir çözüm mümkün değil. Bunun yerine, her şehrin ne olmak istediğine dair açık bir vizyona sahip olması ve o noktaya nasıl ulaşacağını belirlemek üzere bir yol haritası çıkarması gerekmekte. Bunu yapabilmek için şehirlerin kendilerine dengeli bir sürdürülebilirlik vizyonu belirlemesi gerekiyor.

Şehirlerin ihtiyaçlarını dengeleyecek çözümler sağlayacak bir takım ilkeleri dikkate alması gerekmekte. Bu yöntem, şehirlerin sürdürülebilir imar planı, strateji gelişimi ve kurumsal sosyal sorumluluk stratejileri geliştirmelerine yardımcı olacaktır.

Şehirsel denkleriniz kimler?

Burada önemli olan soru kendi şehrinizi hangi şehir ile karşılaştırmalı değerlendirme yapacağınız. Sürdürülebilir Şehirler İndeksi güçlü bir global görüş sunuyor, puanlamalar arasında şehirlerin uygun denklerinin bulunup kıyaslanabileceği açık gruplamalar mevcut. Örneğin, Orta Doğu’daki Doha, Dubai, Abu Dabi, Cidde ve Riyad gibi şehirler; su kıtlığı, ulaşım altyapısı ve global dünyada yer edinebilmek için hızlı gelişim gerekliliği gibi benzer sorunlar ile yüzleşmekte. Asya’da Singapur ve Hong Kong büyüyen ekonomik merkezler olarak uzun süreli bir rekabet içerisindeler. Avrupa’nın eski siyaset şehirleri Amsterdam, Kopenhag ve Berlin Sürdürülebilir Şehirler İndeksi’nde benzer puanlar elde ediyor, ABD şehirleri kolaylıkla birbirleri ile kıyaslanabiliyor, ancak ABD’nin bölgesel çeşitliliği her şehrin kendine özgü sorunları olduğu anlamına da geliyor.

Aynı şekilde, şehirler global olarak karşılaştırılabilecekleri gibi sorunları ile de kıyaslanabilir. Örnek olarak, nehir deltasına kurulu şehirler hangi kıtada olursa olsunlar benzer sorunlar ile karşılaşmaktalar ve nüfus büyümesi görüldüğü üzere bütün şehirler için bir problem. Önceliklerin belirlenmesi ve kümelenmesi ile şehirler en baskılayıcı sorunlarına odaklanabilir ve diğer şehirlerden ders çıkararak kendilerine sürdürülebilir sonuçlar yaratabilir. Mesela, coğrafi konumlarından dolayı iklim değişimi sebebiyle sel tehlikesi ile yüzleşen şehirler; 20. yüzyılın ortasında yaşadığı ciddi sel baskınları şehri yaşayan ancak şehri günümüze kadar güvenli halde tutabilmiş Rotterdam gibi şehirlerde girişilen taktiklerden ders çıkarabilir. Aynı şekilde, kısıtlı mali durum mevcut ise şehir planlamacıları diğer şehirlerin nasıl yenilikçi iktisadi paketler ile özel sektörden mali destek aldıklarına ya da kötü hava kalitesi, toprak ıslahı ya da kötü ulaşım altyapısı gibi sorunlar ile yüzleştiklerini değerlendirebilir.

Yıllar boyunca Londra, altyapısına az yatırım yapılmasının sıkıntısını çekti ve büyüme bir yana, var olan nüfusun İhtiyaçlarını karşılama konusunda dahi zorlanmakta.

Sürdülebilir Şehirler İndeksi’ne derinlemesine inmek

Diğerlerinden öğrenme modeli

ARCADIS Sürdürülebilir Şehirler İndeksi’ni diğer şehirlerin İnsan, Gezegen ve Kazanç arasında bir denge tutturup aralarında bağlılık yaratmak üzerine nasıl uğraştıkları görmek için ilginç bir araç olabilir. Örnek olarak, Gezegen göstergeleri iktisadi olarak başarı gösteren şehirlerin yüksek çevresel maliyetleri göze aldığını göstermektedir. Alt kategoriler şehirlerin genel performanslarını geliştirmek için hangi alanlara yatırım yapmaları gerektiklerini göstermektedir. New York, Hong Kong, Londra ve Singapur gibi şehirler çok yüksek arazi ve konut fiyatları ile bazı açılardan kendi başarılarının kurbanı olmuşlardır. Uzun dönem ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik konut ve ofis alanlarına ağır bir yatırım programı gerektirmektedir.

Aynı şekilde, sonuçlar Avrupa şehirlerinin iş alanlarına dikkatlerini verme ve daha yüksek ekonomik performans elde etme gereksinimlerini ortaya koymaktadır. Avro bölgesi iktisadi ve müstakil borç krizi uzayıp gitmeye devam ettikçe daha Avrupa şehirleri Kazanç alt kategorisinin çeşitli bileşenlerinde kötü puanlar almaktadır. Sonuçlar kıtanın yüzleştiği ana rekabet alanlarının altını çizmektedir. Diğer yandan, arabalara bağımlı olan ve kötü atık yönetimi yöntemlerine sahip birçok ABD şehri enerji kullanımı nitelikleri daha başka olsa çok daha iyi puanlar alabilirdi. Orta Doğu şehirleri, Kazanç alt kategorisinde Gezegen kategorisine kıyasla daha iyi performans sergiliyorlar.

En zorlu sonuçlardan biri gelişen şehirlerin sürdürülebilirlik zorluklarını acilen ele alma gereksinimleri. Sürdürülebilir Şehirler İndeksi yaklaşan gelecekte en büyük nüfus artışına şahit olacak Asya ve Güney Amerika’nın yükselen piyasalarında hızla büyüyen şehirlerin hızlı ve geniş kapsamlı iyileştirme ihtiyacına işaret ediyor. Sürdürülebilir Şehirler İndeksi’nden en kötü sonuçları alan şehirler aynı zamanda en hızlı büyüyen şehirler, bu da odak noktasını gelecekte karşılarına çıkacak sorunlar, dünya nüfusunun çevresine iyileştirilmiş sosyal, çevresel ve ekonomik sonuçlar sunmak yapıyor.

Yıllar boyunca Londra, altyapısına az yatırım yapılmasının sıkıntısını çekti ve büyüme bir yana,var olan nüfusun ihtiyaçlarını karşılama konusunda dahi zorlanmakta.

ÖZETLE...

* Hızla şehirleşen dünyada şehirlerin tasarımı, inşası, yönetimi ve yeniden tanımlanma yöntemlerinin büyük sosyal, çevresel ve ekonomik etkileri bulunmaktadır.

* Şehir liderlerinin güçlü finansal getiriler elde etme taleplerini dengeleyen yöntemler bulmaları, insanların içinde yaşayıp çalışmaları için şehirlerini cazip kılmaları, aynı zamanda da çevreye verdikleri hasarı sınırlamaları gerekmektedir.

* İlk ARCADIS Sürdürülebilir Şehirler İndeksi, İnsan, Gezegen ve Kazanç beklentilerini inceleyerek dünyanın 50 öncü şehrinin belirleyici sıralamasını ortaya koymaktadır.

* Bütün dünyada şehirler Kazanç ve Gezegen amaçları için sürdürülebilir olma konusunda daha iyileşmekte, ancak İnsanların ihtiyaçlarına yetme konusunda yetersiz kalmaktadır.

* Ütopik şehir yoktur. Ancak, şehir liderleri sürdürülebilirliğin üç şartını dengeleme konusunda zor bir görev üstlenmektedirler.

* Köklü, yerleşmiş Avrupa şehirleri sıralamanın en başında gelmektedir, Frankfurt’un başını çektiği sıralamada ikinci sırayı Londra almakta ve onu Kopenhag, Amsterdam ve Rotterdam izlemektedir.

* Asya şehirleri en büyük farklılıkları göstermekte, Seul, Hong Kong ve Singapur ilk on şehrin arasında yer alırken Manila, Bombay, Wuhan ve Yeni Delhi en alt beş sırada kendilerine yer bulmaktadır.

* Hiçbir Kuzey Amerika şehri ilk on içerisinde yer alamamıştır.

* Gezegen ve Kazanç arasındaki mübadele en net olarak Orta Doğu’da görülmektedir, Dubai ve Doha Kazanç kategorisinde daha yüksek puanlar elde ederken Gezegen sürdürülebilirliği konusunda en kötü dört şehir arasındadır.

* Güneş Amerika’da Santiago (30. sırada) ve Sao Paulo (31. sırada) en yüksek puan alan iki şehirdir.

* İnsan kategorisinde Rotterdam başı çekmektedir. Dünyanın ekonomik olarak etkin gücü konumundaki şehirlerin büyük çoğunluğu vatandaşları için daha az ekonomik olmakta, New York, Londra, Paris, Tokyo ve Hong Kong’un mülkiyet ücretleri sıralamalarını düşürmektedir.

* Almanya’nın Frankfurt ve Berlin şehirleri Gezegen kategorisinin başını çekmekte, özellikle atık yönetimi ve hava kirliliği konusunda iyi puanlar almaktadır.

* Frankfurt ayrıca Kazanç sıralamasının da –Londra ve Hong Kong ile beraber– başını çekmektedir. ABD şehirleri Kazanç faktörlerinde önemli ölçüde iyi puanlar almakta — San Francisco (6. sıra) en yüksek sırayı almakta, diğer ABD şehirleri ise sıralamanın ilk yarısında kendilerine yer bulmaktadır.

* Orta Doğu şehirleri nüfus büyümesi konusunda son beş yılın başını çekmiş, Doha, Dubai ve Abu Dabi %30’un üzerinde bir yükseliş görmüştür.

* Bu 50 şehrin liderleri önümüzdeki 15 yıl için nüfus artışı planlaması yapmalıdır. Bazı şehirler nüfus yönünden büyük baskı altındadır. Tokyo nüfusunun 2030’a kadar %1 büyüme göstermesi beklenirken Nairobi %121 büyüme beklemekte, Şanghay’ın nüfusunun ise %54 ile 30 milyona çıkması beklenmektedir.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)