Danimarka’nın İlk Gündüz Huzurevi
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Danimarkalı mimarlık stüdyosu BIG (Bjarke Ingels Group), ahşap ve geri kazanılmış tuğlalarla inşa edilecek Sankt Lukas Hospice ve Lukashuset isimli bakım merkezi ve huzurevi projesini tanıttı. Proje, doğayla iç içe bir yaşam alanı sunarak hastalar için huzurlu ve köy benzeri bir atmosfer yaratıyor.
Huzurlu Bir Yaşam Köyü
BIG tarafından tasarlanan proje, geleneksel hastane yapılarının aksine uzun koridorlardan uzak, doğayla bütünleşmiş daha küçük binalardan oluşacak.
"Hastanelerin soğuk ve uzun koridorları yerine, korunaklı doğal bahçeler etrafında yapılar tasarladık" diyen BIG’in kurucusu Bjarke Ingels, "Son günler için yoğunlaştırılmış bir köy atmosferi oluşturduk." dedi.
Danimarka’nın İlk Gündüz Huzurevi
Eğimli çatılarıyla çevredeki mimariyle uyumlu olan Sankt Lukas Hospice ve Lukashuset, Danimarka’nın ilk gündüz huzurevi olma özelliğini taşıyor. Huzurevi terminal hastalar için gündüz saatlerinde vakit geçirebilecekleri bir bakım merkezi sunacak ve yılda yaklaşık 2.100 hastaya hizmet verecek.
Sankt Lukas Hospice: Yetişkin hastalara özel bir bakım alanı
Lukashuset: Çocuk hastalara özel bakım ve ailelere ayrılmış özel yaşam alanları
Ortak yaşam alanı: Her iki binanın merkezinde topluluk etkileşimini destekleyen bir buluşma noktası
Geri Dönüştürülmüş Malzemelerle Sürdürülebilir Mimari
Projede sürdürülebilir mimari ön planda tutuluyor. Yapılar, arazideki eski binalardan geri kazanılmış sarı tuğlalar, yapısal ahşap çerçeveler ve doğal ahşap kaplamalar ile inşa edilecek.
Huzurevini çevreleyen bahçeler, yağmur suyu göletleri ve dolambaçlı yürüyüş yolları, şehir ile bina arasında doğal bir tampon bölge oluşturarak hastalar ve ziyaretçiler için huzurlu bir ortam yaratacak.
Bjarke Ingels, "Bir huzurevi, insanın hayatındaki son anlara ev sahipliği yapar. Burası, dünyadan ayrılmadan önceki dünyamız olur. Amacımız, huzur ve şiirsellik barındıran bir atmosfer oluşturmak. Bu yüzden zamanla güzelleşen organik dokulara sahip doğal malzemeleri tercih ettik." dedi.
Huzurevinin Kalbinde Veda Bahçesi
Sankt Lukas Hospice ve Lukashuset’te, oyun ve meditasyon için tasarlanmış etkinlik alanları ile birlikte veda bahçesi de yer alacak.
Delikli tuğla duvarlar, içeriye doğal ışığın rahatça girmesini sağlayarak huzurlu bir atmosfer yaratıyor. Son anlar için tasarlanan özel mekan ise, hastaların ve yakınlarının birlikte vakit geçirebileceği, sakin ve anlamlı bir alan oluşturuyor.
Bjarke Ingels, "Veda bahçesi, çatıların tamamen gökyüzüne açıldığı bir yapı – son yolculuğa çıkanlar için özel bir alan sunuyor." dedi.
BIG’in Sankt Lukas Hospice ve Lukashuset projesi, sürdürülebilir mimariye güzel bir örnektir.