Doğal Malzemelerle İnşa Edilen Konut

Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Hintli stüdyo Blurring Boundaries, Mumbai yakınlarındaki bir ormanda ağaçların etrafını saran kıvrımlı bir ev olan Asmalay'da organik formlar ve doğal malzemeler kullandı. Hindistan'ın sahil kasabası Alibag'da mango ağaçlarından oluşan bir ağın içinde yer alan ev, mimari ve doğa arasındaki bağlantıyı sergilemek üzere tasarlandı.

Blurring Boundaries, çevredeki ağaç gölgesine karşılık olarak evi, arazideki mevcut mango ağaçlarından beşinin etrafını saran kıvrımlı bir forma sahip olacak şekilde tasarladı. Toprak tuğlalar ve yerel gri taşlar evin duvarlarını oluşturuyor ve bu duvarların üzerine mevcut ağaçlardan birinin üzerine oturacak şekilde yukarı doğru eğimli bir ferrocement çatı yerleştirilmiş.

Stüdyonun kurucu ortağı Shriya Parasrampuria, "Konutun sadece bir binadan ziyade bir heykel parçası olması fikri bizi büyüledi." dedi. "Kesintisiz bir akışa öncelik vererek ve çatının formunun yapının kütlesini tanımlamasına izin vererek, gerçekten benzersiz ve sanatsal bir yaşam alanı yaratmak istedik."

Mavi kiremitlerle kaplı bir verandadan uzanan evin girişini kavisli bir tuğla jali belirliyor. İçeride dalgalı form, kıvrımlı duvarlarla birbirine bağlanan, bir dizi birbirine bağlı alan içeren, açık planlı bir hacim oluşturur. Parasrampuria, "Küçük bir ayak izi, geniş çatı yüksekliği ve sınırları olmayan kavisli köşelerin birleşimi, ferahlık ve açıklık hissi yaratmayı vadediyor." dedi.

İç mekanı çevredeki doğaya bağlamayı amaçlayan stüdyo yerel kaynaklı tuğlalar, cam şişeler ve taş dahil olmak üzere doğal ve geri dönüştürülmüş malzemeler kullandı. Parasrampuria, "Arka plandaki ağaçların yemyeşil yeşilliklerine karşı topraksı bir palet oluşturmak istedik." dedi. "Tuğlaların maddeselliğinin doğal ışığın dramatik gölgeler oluşturmasına, binanın kıvrımlarını ve konturlarını vurgulamasına olanak tanıyan bir heykel unsuru olarak hareket etmesine izin verdiğini hissettik."

Asmalay, dolambaçlı bir giriş yolunun ötesinde, "gözü çatının dinamik formuna çekmek" için tasarlanmış mavi bir tavanla kaplı bir oturma ve yemek alanına açılıyor. Duvarlar boyunca uzanan oval şekilli büyük pencereler mekanın aydınlanmasına yardımcı olurken, odanın kenarlarında uzanan gri banklar dinlenmek için alanlar sunuyor.

Gri kayalar ve ferrocementten yapılan banklar, binanın organik formunu taklit ederek yer yer yukarı ve aşağı doğru kıvrılıyor. Bir tezgah evin bir ucuna yerleştirilmiş ve çıplak tuğla duvarların rengiyle uyumlu ahşap dolaplara sahip mutfağa doğru uzanıyor. Büyük bir cam kapı mekanın sonunu işaret ediyor ve dışarıdaki bahçelerin manzarasını çerçeveliyor.

Yemek alanının diğer tarafında, hacim mutfaktan uzaklaşarak bir kez daha tuğla merdivenli bir koridor oluşturacak şekilde inceliyor. Geri dönüştürülmüş yeşil ve turuncu cam şişelerden yapılmış organik şekilli bir duvar merdiveni çevreliyor. Stüdyo, "Zemin kattaki geri dönüştürülmüş cam şişe duvar, gün ışığının eğlenceli bir şekilde aşılanmasını sağlıyor ve toprak rengi paletini zenginleştiren bir ışık ve gölge etkileşimi oluşturuyor." dedi.

Stüdyo sirkülasyon alanını geçerek, yaşam alanından ayrı daha özel bir alan yaratmayı amaçlayan bir yatak odası ve banyo ekledi. Banyoda beyaz tuğla duvarlar ve sarı mobilyalar yer alırken, yuvarlak bir kat planına sahip yatak odası sarı bir zeminle tamamlanmış. Ek özel alanlar, binanın bir bölümünü saran kıvrımlı bir balkona açılan üst kata yayılmış. Yakın zamanda yapılmış olan diğer Hint evleri arasında, sanat merkezi olarak da kullanılabilen tavan pencereli bir aile evi ve dört beton hacme yayılmış çok kuşaklı bir ev yer alıyor.