Folkart Blu Residences: Denizle Kesintisiz Bir İlişki Sağlıyor
Proje: Folkart Blu Residences
Mimari & Tasarım: Dilekci Architects
“Her proje; konusuyla, topoğrafyasıyla ve çevresiyle birlikte bir şeyler anlatır. Form, malzeme ve ışığın birlikte yarattığı bu dil her projenin kendi ruhunu oluşturur.”
'' Her proje; konusuyla, topoğrafyasıyla ve çevresiyle birlikte bir şeyler anlatır. Form, malzeme ve ışığın birlikte yarattığı bu dil her projenin kendi ruhunu oluşturur. Folkart Blu projesinin de özgün dilini bunun üzerine oluşturduk.
Folkart Blu’nun bulunduğu arsa, konum olarak çeşmenin en güzel koylarından Paşalimanı Koyu’nda yer alıyor. Proje alanı çevresinin barındırdığı potansiyelleri açığa çıkartacak bir yaklaşıma ihtiyaç duyuyor. Proje alanı önündeki koyla, kenardan ve dar bir açıyla ilişki kurmakta. Bu ilişki denize doğru yönlenmede önemli bir kriter oldu.
Tasarım, bir taraftan doğrudan denizle ilişki kurarken diğer taraftan, Çeşme bölgesinin yaz döneminde kuzey yönünden gelen etkili rüzgârlarına sırtını dönerken, bir tarafıyla da bu rüzgârların (sıcak iklimde) serinletici etkilerini ortadaki avlu aracılığıyla projenin içine aldık. Bu uygulama yere özel bir tasarım dili oluşturdu. İmar izninin verdiği kütlesel yoğunluğu, çevre faktörlerini değerlendirerek yönetmeye çalışırken, silüetteki etkisi proje tasarımında önemli rol oynadı. Yapının bulunduğu koyla ilişkisinde, yükselen yapıyı, arsanın arkasına oturtarak, silüette çevresiyle daha mütevazi bir ilişki kurmasını sağladık.
Bununla beraber, çevre yapılanmaya göre yüksek katlı yapı algısını azaltmak için kütleyi, yatayda ve düşeyde parçaladık, yapıyı üst üste binen, parçalı yatay bloklar halinde tasarladık ve bu parçalanmış blokları bir avlu etrafında konumlandırdık. Avluyu çevreleyen blokları ise çift cepheli olarak tasarladık. Bu yaklaşımımız kuzey rüzgârlarının yumuşatılarak ünitelerin içine alınması yoluyla önemli bir iklimlendirme potansiyeli sağladı. Ayrıca avlu ve içinde asılı duran merdivenler, farklı mekânsal tecrübeler yarattı.
Yapıda büyük konsol alanlar ile ünitelere teras-bahçe kullanımı sağlarken diğer taraftan da etkin güneş yönünde gölgeli alanlar yarattık. Bu şekilde daireler için kapalı alan ve açık alan sürekliliği de sağlanmış oldu. Proje içindeki tüm birimlerin bakış açılarını değiştirerek sürpriz manzara alanları yarattık.
Malzeme seçimleri tasarımı oluşturan dinamik formun ifadesinde önemli bir yer tutmaktadır. Cam ve taş, beraberce formun boşluk - doluluk alanlarını tariflemekte ve kütle tasarımını doğrudan şekillendiren malzemeler olmaktadır. Cam metaforik olarak gölge ve boşluk yaratan, hafifleten, yansıtarak yok olan özellikleri ile kullanılırken, taş yüzey var olmayı, doluluğu ve gücü ifade etmektedir.
Proje tasarımında kullanıcıya zengin iç ve dış mekân kalitesi yaratmaya çalıştık. Farklı bakışlar, sürpriz perspektifler ile dinamik ve iç içe geçen bir kurgu yarattık. Ayrıca yapı içi farklı fonksiyon alanlarına erişimin rahat ve kolay olması amacıyla tüm sosyal donatıları atrium aracılığıyla doğrudan açık havuz ve denize bağlandık.''