Gelişmiş Kasaba Modeline Bir Örnek: Almanya'nın Bavyera Eyaletinde Yukarı Allgau Bölgesi
Merve Titiz Akman
Bugün Türkiye’de en çok karşılaştığımız, yönelim organizasyonların her geçen gün daha merkezci, taraflı ve dikey yapılara dönüşmesi. Ne yazık ki, bu tip yönetim biçimlerinin, finansal ve ekonomik uygulamaların sonucunda bağları ve örüntüleri kuvvetlendiren yaşam alanları yerine çevre ve kültürle ilişki kuramayan, bireyci ve tüketim odaklı yapılaşma meydana geliyor. Biz ise bu yazımızda gelişmiş kasaba modeline öncülük eden Almanya’nın sürdürülebilir kırsal kalkınmada en başarılı yerlerinden Bavyera eyaletindeki yukarı Allgau bölgesini inceleyeceğiz.
Türkiye’de kamu ve özel sektör el birliğiyle tüm imkanlarını (maddi, teknik, insan kaynakları ve politik altyapısını) büyüme adına tahsis ettiğinden etrafımızdaki yapılar azmanlaşıyor ve mega proje sayısı hızla artıyor. Özellikle İstanbul’da kentsel dönüşüm baş döndüren bir hızda çevremizin değişmesine neden oluyor. Peki bu dönüşüm kente daha fazla insan sığdırmaya çalışırken bir de ‘en’ gelişmiş ve büyük ekonomilerde insanların nasıl bir mekan çevre ilişkisi içinde yaşadığını inceleyelim.
Türkiye’de kentlerde ve kırsalda yaşanan birçok sorunu gelişmiş ülkeler ve AB (Avrupa Birliği) çok önceden tespit etmiş ve aşırı büyümenin getireceği dengesizlikler yerine daha entegre bir kalkınma anlayışını tercih etmiş. Bugün Türkiye’de en çok karşılaştığımız, yönelim organizasyonların her geçen gün daha merkezci, taraflı ve dikey yapılara dönüşmesi. Ne yazık ki, bu tip yönetim biçimlerinin, finansal ve ekonomik uygulamaların sonucunda bağları ve örüntüleri kuvvetlendiren yaşam alanları yerine çevre ve kültürle ilişki kuramayan, bireyci ve tüketim odaklı yapılaşma meydana geliyor. Oysa, ekonomik büyüklüğü, çevre bilinci, teknolojik ve sosyal yenilik potansiyeli ile oldukça ilerimizde olan birçok AB ülkesi uzun zamandır kentsel ve kırsal gelişimi dengelemeye çalışıyor. Özellikle 1980’li yıllar itibariyle AB kalkınma stratejileri, toplumun tüm kesimlerini kapsayacak, doğal kaynakların iyi yönetimini vurgulayan ve katılımcı yaklaşımlara odaklandı. Bu çerçevede, AB’de ademi merkeziyetçi bir yaklaşım benimsenerek çevresel, sosyal ve ekonomik yönden kendine yeterli bölgeler oluştuğunu görüyoruz. Sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen yerel yönetimler ve bu vizyondaki her türlü kurum için AB’de incelenebilecek birçok iyi uygulama örneği var. Bu yazımızda gelişmiş kasaba modeline öncülük eden Almanya’nın sürdürülebilir kırsal kalkınmada en başarılı yerlerinden Bavyera eyaletindeki yukarı Allgau bölgesini inceleyeceğiz.
Yalnız yukarı Allgau bölgesine geçmeden evvel Almanya’nın bazı ‘en’lerini ve onu diğer ülkelerden farklı kılan özelliklerini hatırlatalım. Sürdürülebilir kırsal gelişimi en iyi düzeyde sağlayan ülkelerden biri olan Almanya aynı zamanda Avrupa’nın ekonomik yönden en kalkınmış ülkesi. Dünyanın en büyük ihracatçısı konumuyla yüksek standartlarda endüstrileşmesine rağmen ülke topraklarının 3’te 1’i ormanlarla kaplı ve bu oran her yıl artmaya devam ediyor. Ayrıca dünyada ‘en’ çok gezilen 5. Ülke ve yabancı ziyaretçilerin geliş nedenlerinin başında kültür, kent ve kırsalı sayılıyor.
Almanya’da endüstri ile kırsal iç içe de diyebiliriz, neredeyse her küçük kent, kasaba içinde veya yakınında dünyanın en tanınmış markalarının üretim tesisleri veya merkezleri yer alıyor. Almanya’da fabrika gezisine gitmiş olanlar bilirler, tesisler çoğu zaman doğanın içindedir ama bundan rahatsız olmazsınız ne de olsa yerele ve çevreye duyarlı kurgulanır ve gerçekleştirilir. Kırsalda çoğu zaman karşılaşılan yerleşim modeli küçük kasaba merkezi etrafına yayılmış bahçeli evlerdir. Yerleşim hangi ölçekte ve nerede olursa olsun bireyin eğitim, sağlık, iş, kültür, spor, eğlence, ulaşım, erişilebilirlik gibi temel sayılabilecek ihtiyaçlarını olabildiğince yüksek standartta karşılayabileceği altyapı mevcuttur.
Diğer taraftan Almanya’nın birçok kırsal bölgesinde nufüs azalma eğilimindeyken Allgau bölgesinde artıyor. Aslında tipik bir kırsal bölge olan Allgau, tarihte zorlu yaşam şartlarına sahipken yumuşak bir sektörel geçiş süreci yaşamış. Zamanında ekonomisinin lokomotifi tekstil endüstrisi iken yerini süt gibi yeni tarımsal ürünlere bırakmış ve ekim alanları da hayvancılık için kullanılır hale gelmiş. Bu dönüşümün kademeli ve planlı olması ekonomik gelişimin ve ekolojik dengenin korumasına katkıda bulunmuş.
Allgau’da çifçilerin tarımı bırakma oranı Almanya’nın diğer bölgelerine göre daha az. Bunun nedeni tarımdan daha çeşitli (geleneksel, özellikle de organik tarım, tarım ürünlerinin doğrudan satışı, turizm vb.) gelir elde etme imkanı bulabilmeleri. Ayrıca, Yukarı Allgau bölgesinde 2003-2006 seneleri arasında 2.4 milyon euro hibe alınarak 34 adet sürdürülebilir kırsal kalkınma projesi hayata geçirilmiş*. Allgau’da geliştirilen işbirliğine dayalı yöresel proje sayısı diğer bölgelerinkinden çok daha yüksek, bunun sebebi insanların kendi bölgeleriyle daha güçlü bağ kurabilmeleri.
PROJELERDEN İKİSİNE ÖRNEK (WEİZENEGGER, WEZEL) (LANDZUNG) YÖRENİN DİLİ
Bu projenin amacı belirlenen kriterler doğrultusunda yöresel ürünlerin bölgedeki restoranlarda kullanılmasını yaygınlaştırmak. 2001 yılında başlayan proje seksenin üzerinde restoranın ağa katılması, Feneberg gibi yöresel süpermarket zincirinin lojistik desteği ve basının ilgisiyle gelişti. Ağa katılan restoranlar yörenin etinden ve peynirinden yapılmış en az üç yemek sunmak zorunda. Ayrıca yöresel bira ve içeçekleri de menülerinde bulundurmalılar. Bu proje rekabet içindeki yöresel bira üreticilerini birleştirdi. Zamanla kalite kontrolü dışardan bir enstitüye devredildi ve LandZunge vakfı kuruldu. Restoranlardan gelen geri bildirime göre müşteriler bölgenin ekonomisine katkı sağladığının farkına vardığında daha fazla ödemeye hazırlar.
2005 senesinde başlayan In.Silva projesinin amacı Allgau bölgesinin karakteristiği olan küçük orman sahiplerinin kendi ormanlarını ıslah ederken ekolojik dengeyi bozmadan ekonomik sürdürülebiliği gözetmelerini sağlamaktı. Proje geniş çaplı ağaç işleme tesislerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere yöresel ahşap tedarikçi ve üreticilerini bir kooperatif altında birleştirdi. Kurulan organizasyon birçok mikro üreticinin yararına çalışırken, üretim döngüsüne önemli ölçüde yenilik ve değer kattı. Bu proje, bölgesel yönetişimin geliştirilmesiyle belli bir sektördeki olumsuz rekabetin nasıl üstesinden gelinebileceğini ortaya koydu. Birçok kooperatif üyesi PEFC (Orman Sertifikasyon Şemasını Destekleme Programı) tarafından sağlanan sürdürülebilir ormancılık standartları doğrultusunda çalışmaya başladı.
Yukarı Allgau’da gözlemlenen en önemli sürdürülebilirlik bileşenleri: bölgedeki insanın gelişmiş aidiyet duygusu, tatminkar gelir düzeyi, ekonomik gelişim, güçlü sosyal yapı, ekoloji ve biyoçeşitliliğin korunması.
YÖREDE ADİL TİCARETE YÖNELİK UYGULAMALAR…
Sonthofen’daki perakende esnafının sattığı ürünlerin: yöreden, aracısız, organik olmasının yanısıra, çalışan hakkını koruyan ve adil ücret politikasını gözeten, üretimi çevreyi az kirleten markalardan olmasına gösterdiği özen dikkat çekicidir. Bu bağlamda esnaf belediyenin de desteğiyle Adil Ticaret (Fair Trade) İnisiyatifi’ni kurmuş ve bu bünyede organize olmaktadır. 21.000 nüfuslu bu kasabada: İnisiyatife bağlı 13 mağaza, 6 restoran, 19 işyeri vardır.
YÖREDE SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ VE ATIK YÖNETİMİ YAKLAŞIMI…
ZAK- Katı Atık Toplama ve Değerlendirme Kuruluşu
Devlete bağlı çalışan ZAK yaklaşık 250.000 kişinin dağınık olarak yaşadığı Allgau bölgesinin her kasaba ve köyünde çöp toplama üniteleri kurmuştur. Halk kendi atığını ayrıştırarak ZAK ünitelerine ulaştırıp orada konteynırlara dökmektedir. Bu noktadan itibaren baştan ayrıştırılmış olan metal, plastik, cam, ambalaj vb. atıklar geri dönüşüm tesislerine aktarılmaktadır. Organik atıklar ise, ki bunlara evsel atıkların yanısıra bitkisel artıklar da dahil, bir fermantasyon tesisinde humus haline getirilir ve bu işlem sırasında açığa çıkan biyogazın %55’lik bir metan oranı vardır ki bu da kazanlarda sıkıştırılarak depolanır ve yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülür. Tesis başına elde edilen 4.8 milyon KW/s elektrik enerjisi doğrudan lokal şebekeyi besler. Geriye ise gazı alınmış, kurutulmuş değerli bir kompost kalır ve çuvallar içerisinde paketlenerek market fiyatından %90 daha düşük bir fiyata yörenin ihtiyacına sunulur.
250.000 NÜFUS İÇİN 4 ADET DEĞERLENDİRME TESİSİ
•Topladığı organik atık yıllık 300.000 ton
•Tesis başına yıllık elektrik üretimi 4,8 milyon KW/s
•Tesislerin toplam elektrik üretimi yaklaşık 32000 kişinin senelik elektrik ihtiyacını karşılar, bu da yöre nüfusunun %13ü demektir
•Termik santrallerden elde edilen elektriğe kıyasla aynı üretim oranında tasarruf edilen CO2 emisyonları 850 tondur.
* LEADER: Avrupa Birliğinin kırsal kalkınmaya yönelik hibe programı.
YUKARI ALLGAU BÖLGESİNİN MERKEZİ SONTHOFEN HAKKINDA:
Nüfus:21.000 kişi
Sağlık:1 hastane, 1 klinik, 9 eczane
Okul:7 yuva, 3 ilkokul, 4 orta okul, 1 müzik okulu
Kültür:1 tiyatro binası, Müzeler, 1 halk kütüphanesi, Kültür merkezi
Spor:2 adet halka açık yüzme havuzu, 2 stadyum, 10 spor salonu, 1 kapalı tenis merkezi, 20 tenis kordu
Ekonomi:50 çiflik, 250 işletme, 4 banka, 400 konuk evi ve otel, 1 büyük otel, 1 teknoloji ve hizmet merkezi