Kaspiyka Bir Sahil Restoranı
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Chistye Prudy metro istasyonundaki Kaspiyka, en sevdiğimiz tatil beldelerinde yer alan deniz restoranlarının ruhsallığının özü. Burada Hazar Denizi, Karadeniz ve Akdeniz'in atmosferi hissedilir, deniz havasına göndermeler romantik mavi, beyaz renk düzeninde ve tavanın altındaki çubuklara asılan midye veya mavi ahtapot enstalasyonlarında…
İç mekan sıkı bir tasarım konsepti olarak hissedilmiyor. Bronzlaşmış yaşlı bir balıkçı olan sahibi, sahip olduğu şeylerden bir restoran yapmış ve ardından yavaş yavaş yeni ayrıntılar eklemiş gibi görünüyor; toplanan sandalyeler ve masalar, tam burada kıyıda özgür bir sanatçıdan satın alınan veya kendisi tarafından boyanmış tablolar astı, kanepelere bir mağazada tesadüfen görülen bazı örme yastıklar ve battaniyeler koydu. Yaşlı balıkçı başka kıyılardaki, başka ülkelerdeki benzer restoranlarda ve başka balıkçılarda bazı fikirlere baktı ve böylece burası, yardımsever sahibinin gözü önünde yavaş yavaş gelişti.
Archpoint mimarları, hareketli Moskova'nın merkezindeki restoranda böyle bir hikaye yaratmayı başardı ve tıpkı bu balıkçı gibi en iyi yakın haline gelen birçok detayı bir araya getirdi.
Kaspiyka bir sahil restoranıdır, bu da misafirin menüde istiridye, midye ve rapanlar dahil her türlü balık ve deniz ürününü bulabileceği anlamına gelir. Mekanın güzel bir özelliği, burada sadece deniz ürünlerini yemek olarak sipariş etmekle kalmayıp, aynı zamanda götürmek için taze olarak satın alabilirsiniz. Bunu mümkün kılmak için mimarlar, gerçek bir teknenin içine bir buzul yerleştirdi, bu sanki bir aydan fazla bir süredir kıyıdaki kumlarda terk edilmiş gibi görünüyor. Ziyaretçilerin ilk olarak girişte dikkatini çeken gerçek bir sanat objesi…
Ayrıca tartım terazileri, satın alımların tartıldığı tavandan asılır. Mavi beyaz renk tonu baz olarak alınır. Girişin yakınında mavi beyaz çiniler, binanın tuğla tonozları açık boya ile boyanmış ve kaplanmış, buruşuk mavi metal plakalar ve mavi seramikten yapılmış aplikler göze çarpar. Bar mavi tahtalarla kaplı, tavanın altında yay şeklinde mavi kandiller yayılmış yelkenlere benzer ve alçıdan yapılmış midye adacıkları bulunur. Mavi ahtapotlar, Yunan deniz ürünlerini sahilden bu şekilde kurutma geleneğine atıfta bulunan gerilmiş halatlar ve çubuklar üzerine asılır. Buradaki mobilyalardan kağıt masa örtüleri ile kaplı ahşap masalar, hasır bej Viyana sandalyeleri ve parke üzerine yerleştirilmiş mavi sandalyeler bulunur.
Birinci kattan bir konuk, samimi bir atmosfere ve saf bir bara sahip daha hoş bir salonla buluşacağı alt kata inebilir. Daha az mavi renk ve beyaz ve bejin daha nötr açık tonları var. Hasır sandalyelerin yanı sıra, rahatlık yaratmak için yumuşak kumaşlarla kaplanmış kanepeler de bulunur. Mimarlar duvarlara, sanki pazardaki bir tüccardan satın alınmış gibi kasten özensiz bir tarzda yapılmış, çerçevesiz orijinal tabloları yerleştirdi. Salon boyunca sepetler, dokuma halılar, kilimler ve makrome kırlentler serilmiş.
Restoranın avlusunda bir yaz terası düzenlenmiş ve sıcak havalarda güneş ışığı altında deniz ürünlerinin tadını çıkarabilirsiniz.
Restoran atmosferi ile dikkat çekiyor. Buradaki birçok detay elle yapılmış; eski bir tekne, çerçevesiz tablolar, buruşuk metal paneller ve boncuklu perdeler… Bu şeyler sayesinde misafirler mekanın samimiyetini ve sahibinin özenl, elini hissedebiliyor, bu da herkesin daha keyifli ve sakin akşamların tadını çıkarmak için restorana geri dönme isteği uyandırıyor.