Kastamonu Entegre’nin “Doğadan Hayata Köprü Buluşmaları” Başladı
Kastamonu Entegre’nin sektör profesyonelleri için bir ilham merkezi olarak hayata geçirdiği KEAS Konsept Stüdyo, yeni bir buluşma dizisine ev sahipliği yapmaya başladı. “Doğadan Hayata Köprü” başlıklı buluşmaların ilkinde, içmimar Jale Kulin ve Doç. Dr. Ayşegül, “Renk” teması üzerine ilham verici bir sohbet gerçekleştirdi. Dünya Mimarlık Haftası’nda düzenlenen etkinliğin katılımcıları arasında farklı kuşaklardan mimar ve içmimarlar yer aldı.
Ağaç bazlı panel sektörünün global markası Kastamonu Entegre, faaliyetlerinin odağında yer alan “Doğadan Hayata Köprü” felsefesi çerçevesinde, farklı temalarda buluşmalar düzenliyor. Yapı Kataloğu moderatörlüğünde gerçekleşen Doğadan Hayata Köprü Buluşmaları’nın “Renk” temalı ilk oturumunda, içmimar Jale Kulin ve MSGSÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşegül Kuruç konuşmacı olarak yer aldı. Makro ve mikro ölçeklerde renk kullanımının tasarım dünyasındaki yeri ve önemi üzerine bilgilerin paylaşıldığı oturumda, renk ve bellek arasındaki ilişkinin önemi vurgulandı.
“Renk bir kent politikası aslında”
Rengin bir bellek olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ayşegül Kuruç, belli bir şehrin bizde uyandırdığı hisse ve ‘imge renk’e dair şunları aktardı: “Bulunduğumuz coğrafyadaki renkler üzerine şehirlerimizi kuruyoruz. Bu renkler belleğimizde yer ediyor. Yabancı bir şehre gitmeden onu düşündüğümüzde bile, o coğrafyayla özdeşleşmiş renkler zihnimizde beliriyor. Kahire’yi düşündüğümüzde zihinde beliren piramit imgesi ve sarı çöl rengi gibi.. Renk bir kent politikası aslında. Farklı dönem yapılarına bakıp her on yılın renk kartelaları kolaylıkla çıkarılabilir. Önemli olan o şehrin ruhuna ve dokusuna uyan renklerin kullanılması. Doğru kullanıldığında gri çok iyi bir arka plan rengi olabilir.” dedi.
“Renkten ne kadar etkilendiğimizi unutuyoruz”
Mikro ve makro ölçeklerde renk kullanımı hakkında bilgiler paylaşan içmimar Jale Kulin, mimaride hacim değiştikçe rengin de değiştiğine dikkat çekti. Rengin yaşadığımız her alan üzerinde psikolojik bir etkisi olduğunu, bu nedenle renk ve duygunun birbirine çok bağlı olduğunu hatırlatan Kulin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Renkten ne kadar etkilendiğimizi unutuyoruz, oysaki doğadaki her canlı kendi içinde bir renk barındırıyor ve biz bunu her gün bir çiçekte, bir böceğin ya da kelebeğin kanadında görebiliyoruz. Renk, ne kadar minimal olsa da aslında bir ifadedir ve Türkiye’de insanların çok konuştuğu ama cesaret edemediği bir konudur.” dedi.
“Doğadan Hayata Köprü” buluşma serisi, mimarları, içmimarları ve sektör profesyonellerini yıl sonuna kadar farklı temalarda bir araya getirecek.