Kentsel Dönüşüm Sürecini Hep Birlikte Yürütmeliyiz
Deprem kuşağında bulunan Türkiye’de depreme hazırlıklı olmak için kentsel dönüşüm sürecinin iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, “Kentsel dönüşüm kavramı, kentsel kalkınmanın bir parçası. Bu sürece sadece riskli yapı stokunun yıkılıp yeniden yapılması olarak değil; ekonomik, sosyolojik taraflarını da düşünerek bütüncül bir biçimde bakmamız gerekiyor. Gelecek nesillere çevre dostu, sağlıklı ve güvenli yuvalar teslim etmemiz için kentsel dönüşüm sürecini el birliğiyle yürütmeliyiz” dedi.
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 21. yıl dönümü nedeniyle bir açıklama yapan GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, “Türkiye’de büyük yıkıma neden olan depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz. Türkiye’nin deprem kuşağında bulunduğunu unutmamalı, daha büyük acılar yaşamamak için depreme karşı hazırlıklı olmalıyız” diye konuştu.
Kentsel dönüşüm sürecini hep birlikte yürütmeliyiz
“Kentsel dönüşüm kavramı, kentsel kalkınmanın bir parçası. Yani bu sürece riskli yapı stokunun yıkılıp yeniden yapılması olarak değil, ekonomik, sosyolojik taraflarını da düşünerek bütüncül bir biçimde bakmak gerekiyor” diyen Mehmet Kalyoncu, şöyle devam etti: “Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu unutmamalıyız. Sektör ve toplum olarak güvenli, kaliteli yapılaşma anlayışıyla hareket etmeli ve kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirmeliyiz. Burada fedakarlık gösterilmesi gerekiyorsa toplumun tüm paydaşları bu fedakarlığı göstermeli.“
Türkiye’nin altyapısını son yıllarda dünya standartlarının üzerine çıkardığını vurgulayan Mehmet Kalyoncu,
“Herhangi bir afet durumunda, otoyolu, havalimanı, şehir hastanesi gibi
imkanlar kriz yönetiminde kullanılacak çok önemli avantajlar. Öte
yandan haberleşme altyapısı ve kesintisiz enerji temini de yine
ülkemizin güçlü olduğu alanlar. Üstyapıyı dönüştürmek tabi altyapıyı
dönüştürmekten biraz daha zor çünkü burada kendi yaşam alanlarını
yenileme ve dönüştüme sürecine halkın da razı olarak katılım göstermesi
gerekiyor. Altyapıyı geliştirmek kamunun kendi gayretiyle yapabileceği
bir işken üstyapıda ise kamu otoritesi ve toplum birlikte bir gayret
göstermeli. Dolayısıyla toplumumuzun bu süreçlere katılma rızasını nasıl
sağlayabileceğimize bakmalıyız” dedi.
Dönüşüm için atılan her adımın desteklenmesi gerekiyor
Kamunun desteği ve yeni yasal düzenlemelerin de katkısı ile hiç vakit kaybetmeden dönüşüme odaklanılması gerektiğini belirten Mehmet Kalyoncu, sözlerini şöyle tamamladı: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye’de bulunan toplam 20 milyon konutun risk alanı içindeki 6,5 milyonunun dönüşmesi gerektiğini, acil öncelikli 1,5 milyon konutun ise 2023’e kadar dönüştürüleceğini açıkladı. 300 bini İstanbul’da bulunan, ülke genelindeki toplam 1.5 milyon konutun acil dönüşümünün gerçekleştirilmesi için atılan her türlü adımın desteklenmesi gerekiyor.