Louvre Müzesi Pavyonları
Studio Malka Architecture, Paris'teki Louvre Müzesi'nin prestijli tarihi koleksiyonunda 15 modüler pavyon oluşturmak için seçildi. Bu amaçla ofis, müze içerisinde gereken mikro mimarileri geliştirmek için sistemli bir analize geçti.
Tüm formları ve çeşitleriyle kemer, sonunda Louvre mimarisinin ortak paydası olarak öne çıktı. Gerçekten de kemer, binanın mimarisinin çeşitli dönemlerinin noktalarını birbirine bağlar. Kemer Mezopotamya bölümünde sergilendiği için, aynı zamanda Asur, Mısır, Etrüsk ve Roma koleksiyonlarında da sergilendiği için doğrudan Müze koleksiyonlarıyla bağlantılıdır.
Kemerin Pavyonlarda Etkisi
Şekli ve konumuyla ilgili olarak, Louvre Pavyonları, L'Arc de Triomphe ve La Grande Arche de La Defense perspektifine bir övgü olarak, Paris Kraliyet eksenine doğal olarak uyacaktır. Rue de Rivoli'de bulunan pasajlar, la Seine'nin ikonik nehir köprüleri ve la Tour Eiffel gibi Paris'in önemli mimari simgeleriyle yeni bir bağlantı kurar.
Kararlı bir şekilde zamansız ve çağdaş olan bu 21. yüzyılın kemerleri, 12. yüzyıldan beri Le Louvre'da inşa edilenlerle doğrudan süreklilik içindedir ve Louvre'un temel DNA'sını aydınlatmaktadır. Yüz yüze, sırt sırta ve hatta dik açılarda bağlanabilen modüller arasındaki farklı konumlar sayesinde, Louvre modüler pavyonları müzenin farklı salonlarının geometrisine mükemmel uyum sağlayabilir.
Bu modüllerin kombinasyonu, birbirini takip eden kemerler, tonozlar, kubbeler, girintiler ve hatta farklı yükseklikteki yıldız tonozları gibi çoklu ve çeşitli geometriler üretir. Kemerlerin akustik sistemi, kemerlerin içindeki sesleri emdiği ve modüllerin yerleştirildiği odanın ses etkisini önemli ölçüde azalttığı için bir gürültü kapanı gibi çalışır. Bu mikro mimariler, yalnızca çeşitli Paris müzelerinin sahne tasarımı artıklarından inşa edilmiştir. Tamamı atölyelerde prefabrik olarak üretilen bu yapılar, sadece aralarındaki farklı parçaların yerinde montajını gerektiren, atıksız ve sessiz bir şantiye meydana getirecektir.
Pandemi krizlerinin olduğu bu dünyada, herhangi bir protokol olmadan halka açık bir pavyon tasarlamak zordur. Önümüzdeki yıllarda virüs mutasyonlarının, kullanımlarının ve düzenlemelerinin bu alanlar üzerindeki etkisini kimse tahmin edemez. Ayrıca bu sözde “öte dünya”da kullanıcıları en iyi koşullarda ağırlayabilmek için çeşitli olasılıklara hazırlıklı olmalı ve uygun senaryolar oluşturmalıyız.
Bu nedenle resepsiyon pavyonları sadece modüler değil, aynı zamanda mobildir; bu nedenle konumları ve kombinasyonları farklı taleplere bağlı olarak gelişebilir. Ancak kutlamalar veya okul tatilleri gibi yoğun dönemler oranında da gelişebilir. Olası modüler kombinasyonlar, örneğin Denon Salon'un Pavilion önerisi, aşırı kalabalık Da Vinci'nin Mona Lisa'sından birkaç metre uzakta olduğu için, modülleri ihtiyaçlara ve kullanımlara göre basitçe hareket ettirerek ve döndürerek sosyal mesafeleri sağlamak için sonsuz olasılıkların yaratılmasını sağlar.
