Mimaride Kentsel Isı Adası Etkisi Nasıl Çözülür?
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Küresel sıcaklıklar artıyor. 2020 rekorun en sıcak yılı olarak 2016 ile berabere kaldı. 19. yüzyıldan beri gezegen 2 ° Fahrenheit ısındı. Çok sık cam, çelik, asfalt ve betondan oluşan yapılı çevre içinde tehlikeli kentsel ısı adası etkisi riskleri artırmaktadır. Yetersiz hizmet alan topluluklar, etkileri azaltmak için genellikle ağaçlardan ve yeşil alanlardan yoksundur ve özellikle risk altındadır.
Amerikan Planlama Derneği'nin (APA) sanal ulusal konferansında bir oturuma liderlik eden CBT Architects'in Kentsel Tasarım Müdür Yardımcısı Devanshi Purohit'e göre aşırı sıcak, ABD'deki bir numaralı iklim krizi nedenidir ve deniz seviyesinin yükselmesi, sel, kuraklık ve diğer etkilerden daha fazla ölüme neden olur. Ancak garip bir şekilde aşırı sıcaklık hak ettiği odağı elde edemez. Kentsel ısı adalarının azaltılması, planlama ve tasarım mesleklerinin odak noktası olmalıdır.
Üç şehirde New York City, Kopenhag ve Abu Dabi hem kentsel sıcaklıkları azaltmak hem de toplulukların daha sıcak bir dünyaya uyum sağlamasına yardımcı olmak için yeni yaklaşımlar tasarlandı.
NYC'de bir Belediye Başkanı'nın dayanıklılık ofisi var ve Daphne Lundi sosyal dayanıklılıktan sorumlu müdür yardımcısıdır. Lundi iklim etkilerine yönelik riskleri azaltmak için toplulukların destek sistemlerinden nasıl yararlanılacağını araştırıyor. Lundi ortalama olarak şehirlerin çevredeki doğal alanlardan 22 ° F'ye kadar daha sıcak olabileceğini söyledi. Ayrıca klimasız daireler ve evler dışarıdan 20 ° F daha sıcak olabilir. Bu nedenle New York'ta her yıl 1.100'den fazla kişi sıcak ısı nedeniyle hastaneye kaldırılıyor ve 100'den fazla kişi ölüyor.
Isı riski seviyeleri bölgeye göre değişir. Columbia Üniversitesi ile ortaklaşa oluşturulan Isı Açığı Endeksi sayesinde şehir yönetimi artık 3,4 milyon NYC sakininin oldukça savunmasız olduğunu anlıyor. Lundi "Risk yeşil alan miktarı gibi çevresel faktörlere dayanır ancak aynı zamanda yoksulluk ve ırkla da bağlantılıdır". dedi. Departmanı düşük gelirli ve yaşlı siyah sakinlerin hastalanma veya aşırı sıcaktan ölme riskinin en yüksek olduğunu belirledi.
2017'de NYC aşırı sıcakla mücadele için ilk planı olan Cool Neighborhoods planını başlattı ve daha yüksek riskli mahallelerde yeşil altyapı ve ağaç dikimlerine yönelik hedeflenen yatırımlar için 100 milyon dolar ayırdı. En çok risk altında olanlar fiziksel ve zihinsel sorunları olan eve bağlı kişilerdir. Bu nedenle çabanın bir parçası olarak şehir yaşlılara yardım eden evde sağlık yardımcılarını eğiterek, “erken ısı stresi ve hastalığının erken belirtilerini" belirlemelerine yardımcı olarak risk hazırlığını artırmaya odaklanıyor.
NYC ayrıca, ulaşılması en zor New Yorklulara destek sağlamayı amaçlayan Be a Buddy kampanyasını başlattı. Lundi'ye göre sıcak hava dalgaları sırasında program “uzun süredir var olan bağlardan” yararlanıyor ve insanların eve bağlı olabilecek komşuları kontrol ettiği bir sistemi etkinleştiriyor. "Sistem güvenilir habercilerden yararlanır. Pandemi sırasında da kullanıldı.”
Şehir atmosfere daha fazla ısı yansıtmak için şehre ait varlıkların çatılarını beyaza boyuyor. Soğutma merkezlerine erişimi iyileştirdiler ve düşük gelirli, ısıya duyarlı sakinler için klima satın aldılar. Şehir bugüne kadar sakinlerin evlerine 74.000 klima yerleştirdi ve ayrıca bu yeni klimaların kullanılmasını sağlamak için sıcak aylarda ayda 30 dolarlık teşvik sunan bir kamu hizmeti yardım programı oluşturdu.
Danimarka'nın Kopenhag kentine taşınan peyzaj mimarlığı ve kentsel tasarım firması SLA'nın Tasarım Müdürü ve Ortağı Rasmus Astrup, şehirlerin tüm ısınma yüzeyleriyle aslında iklim sorununun bir parçası olduğunu, ısı etkilerini artırdığını ve daha fazla ısı yarattığını açıkladı. "Şehirler şimdi planlandıkları ve tasarlandıkları gibi süper sessiz ve birçok yeni sorun yaratıyor.”
Kendi kendine yeterli ve dirençli olan doğa, aşırı sıcağı ele almak için en iyi stratejileri sunar. "Doğa en zekidir, bu yüzden şehirleri yeniden düşünmemiz ve onları daha ekolojik hale getirmemiz gerekiyor."
İklim değişikliğinin dünyadaki tüm yaşamın temelini oluşturan biyolojik çeşitliliği de olumsuz etkilediği için ekolojik ve sadece yeşil olmaktan ibaret olmadığını belirtti. Sadece ısı adalarıyla mücadele etmek için değil, aynı zamanda biyolojik çeşitliliği desteklemek için ekolojik kentsel çözümlere ihtiyaç var.
Astrup ısı, sel ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi birden çok iklim sorunuyla aynı anda mücadele etmek için bir çözüm olarak SLA'nın Kopenhag'daki Bryggervangen ve Sankt Kjeld Meydanı'na odaklandı. Sadece birkaç on yıl içinde, "Kopenhag, İspanya'nın Barselona kentine benzer bir iklime sahip olacak."dolayısıyla Astrup, bunun gibi daha fazla yere acilen ihtiyaç duyulduğuna inanıyor. Çok az doğaya sahip bir bölgedeki standart bir döner kavşak ormanlık bir alana dönüştürüldü ancak SLA entegre bisiklet yolları ve tramvay hatları göz önüne alındığında "trafik mühendislerinin de sevebileceği" bir yer yarattı. Astrup projeyi ısıyı ustaca azaltan ve yağmur suyunu yöneten, biyolojik çeşitliliğe sahip bir manzara yaratan, “mavi-yeşil iklim adaptasyonu” olarak nitelendirdi. "Artık her yerin yeşil alanı var.”Bir başka sonuçta Kopenhag'daki bu topluluk için yeni bir yer duygusu yaratıldı. Bu insanların bağlanabileceği bir iklime uyum projesidir.
CBT'de Kentsel Tasarım Müdürü olan Kishore Varanasi daha sonra izleyicileri Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Abu Dabi'ye götürdü. Isı sorunlarının üstesinden gelmek için kanıta dayalı tasarımı savundu.
"Kendimizi daha sıcak hissediyoruz ancak sorunu çözmek için hangi stratejileri kullanabiliriz? Binalar, arabalar, asfaltın tümü toplulukları daha sıcak hale getiriyor. Bu nedenle ısı kaynaklarını ele almak için katmanlı bir stratejiye ihtiyacımız var." Gölgeleme, buharlaşma, taşınım ve iletime dayalı yaklaşımlar var. Varanasi için Evrensel Termal İklim Endeksi, çevresel ısıyı ve bunun bizim üzerimizdeki etkisini ölçmek için yararlı bir araçtır. “30 ° C'ye (86 ° F) kadar rahatça idare edebiliriz ancak bundan daha sıcak olanı kabul edemeyiz.”
Abu Dabi'de yaz sıcaklıkların insanların konfor bölgelerini geçerek sabahın geç saatlerine kadar aşırı olabilir. Isı stresini azaltmak için CBT, “serin yollar ve serin bölgeler" oluşturmak için şehir paydaşlarıyla birlikte çalışıyor. Abu Dabi'de büyük gölge ağaçları yetiştirmek için yeterli su olmadığı göz önüne alındığında, CBT “aralıklı gölgeleme" sunan mimari gölge yapıları tasarladı. Örneğin bir patikadan aşağı inen bir yaya bir dakika gölgede, ardından bir dakika doğrudan güneşte olacaktır. "İnsanlar yüksek ısıda bir dakikayı idare edebilir." Günün farklı saatlerinde gölge sağlamak için yapılar da açılıdır.
Varanasi binalar arasındaki boşlukların çok fazla çaba harcamadan pasif serin bölgelere dönüştürülebileceğini söyledi. Dikey gölgeleme, yeşil duvarlar ve yansıtıcı kaplama, sisleyicilerle birlikte geceleri de keyifli olabilecek, termal olarak rahat bölgeler oluşturmaya yardımcı olur. Açık oturum iklim değişikliğinin küresel bir sorun olmasına rağmen aşırı sıcağa çözümlerin yerel olması gerektiği sonucuna vardı. Varanasi, ”Çevresel ve sosyo-ekonomik bağlamı anlamalısınız." dedi. Lundi yeni gelişmelerin genellikle iklime dayanıklı olacak şekilde tasarlandığını ancak şehirlerin çoğunlukla eski bina stoklarından oluştuğunu belirtti. "Eski mahallelerimizi de geleceğe taşımamız gerekiyor.”