New York Merkezinde Sürdürülebilir Bir Yapı
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
New York'tasınız gökyüzüne ulaşan yüksek binaların arasında duruyorsunuz. Çelik ve beton, tuğla ve asfalt görürsünüz. Kaldırım, metal ve her yerde insanlar… Ama bir bina üstünüzde uzanıyor ve yeşile bürünmüş durumda. Burası Flatiron House ve tamamen kendi kendini sulayan bir açık hava sundurmasına, bir iç bahçeye ve New York şehir silüetine karşı oldukça farklı bir tasarıma sahip.
Daireler dört yatak odası ve dört banyodan oluşuyor ve iç - dış mekan yaşamı için tasarlanmış. Kendi kendini sulayan sulama sistemi her bir pencerenin altında yer alır ve bu da bitkilerin binanın her yerinde yetişmesine olanak tanır. Oregano, kekik, lavanta, Cezayir menekşesi ve kırmızı orman meyvesi balkonları ve sundurmayı kaplar. Bu yenilebilir bitkiler hoş kokulu ve güzel.
Sürdürülebilir mimari tasarımla ilgili her şey doğayla bir bağlantı kurmak ve alanın pratik kullanımıyla ilgili. Bitkiler sadece güzellik yaratmakla ve yetiştikleri her yerde şehrin havasını doğal olarak temizlemeye yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda her öğüne tat ve besin katabilir.
Ayrıca tavandan tabana pencereler Manhattan şehir merkezinin muhteşem manzarasını sunarken, alanları doğal ışıkla dolduruyor. İç mekan bir Manhattan evinde isteyebileceğiniz tüm lüks ve özel özelliklere sahip; mermer tezgahlar, meşe vurgular, cam dolaplar, gömme dolap ve kireç taşı zeminler ve bu daha başlangıç.
Ayrıca sürdürülebilir mimari örneklerden Flatiron House, Madison Square Park'a yarım blok uzaklıkta. İçerideki olanaklar arasında fitness merkezi, oyun odası, salon ve tabii ki güzel bahçe bulunur. Sürdürülebilir mimari tasarım doğayla bir bağlantı oluşturarak sağlık ve esenliği desteklemek için yapılmış. Bu şehir yaşamı için tasarlanmış binalarda sıklıkla göz ardı edilen bir şey.
Sürdürülebilir mimari projelerden Flatiron House doğal dünyayı onurlandırır ve insanlara nasıl fayda sağlayabileceğini anlar. İnsan ve doğa arasındaki bu ilişki, evin içinde kullanılan malzemelere kadar tasarımın her yerinde kendini gösteriyor. Ayrıca sürdürülebilir mimaride kullanılan malzemeler tercih edilmiş. Şehrin kalbinde bile doğanın büyüyebileceğinin kanıtı…