Önde Gelen Enerji Kaynağı; Rüzgâr Enerjisi
ABD Enerji Bilgilileri İdaresi’nin (EIA) düzenlediği SUN DAY Campaign tarafından derlenen enerji üretimi ve kullanımı verilerine göre Amerika giderek yenilenebilir enerji kullanımına yöneliyor. Ocak 2021 ve Haziran 2021 arasında ülke içinde yenilenebilir enerji üretimi tarihte olduğu en yüksek seviyeye ulaştı. Biyokütle, güneş enerjisi ve su enerjisi gibi enerji kaynakları bu süre içinde ABD’de üretilen enerjinin büyük bir kısmını oluşturuyor.
Enerji Bilgileri İdaresi tarafından yayınlanan verilerde Ocak ayının başından, 30 Haziran 2021 tarihine kadar bütün enerji tüketim ve üretim rakamları bulunuyor. Verilere göre ABD içinde üretilen enerjinin %12.91’si yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ediliyor, kullanılan enerjinin %12.71’si ise yenilenebilir enerjiden oluşuyor. Bu veriler, ulaşım, ısıtma ve aydınlatma gibi bütün alanlarda ticari ve bireysel enerji kullanımını gösteriyor.
Önceki senelerde benzer zaman dilimleri ile karşılaştırıldığında geçen seneden %3.03 daha yüksek olduğunu görüyoruz, 2019’dan da %4.23 daha yüksek. Ne yazık ki su enerjisi üretiminde bu dönemde azalmalar göründü, bunun sebebi ABD’nin batı eyaletlerinde yaşanan kuraklık.
Yaşanan kuraklıklar nedeniyle, Enerji Bilgileri İdaresi’ne göre ABD’de üretilen su enerjisi seviyelerinin %14 azalması bekleniyor. Su enerjisi üretiminde ayrıca geçen seneye göre küçük bir azalma gözlemlendi.
Buna benzer bir azalma jeotermal enerji üretiminde de gözlemlendi. İyi bir haber ise güneş ve rüzgâr enerjisi üretiminde ciddi gelişmeler yaşandı. Rüzgâr artık önde gelen yenilenebilir enerji kaynağı; yenilenebilir enerji kaynaklarının %27.78’i. Bunun biraz altında ise %21.28 ile biyokütle enerjisi ve onun da altında %19.84 ile su enerjisi bulunuyor.
Ülkede yenilenebilir enerji kullanımında artış görünmesine rağmen ülkede tüketilen enerjinin büyük bir kısmı fosil yakıt çeşitlerinden oluşuyor. Fosil yakıtlar ülke içi enerji üretiminin %78.69’unu ve ülke içi enerji tüketiminin %78.83’unu oluşturuyor.
SUN DAY Campaign’in Yönetici Müdürü Ken Bossong, ABD’nin fosil yakıt kullanımına oldukça bağlı olduğunu ve bu durumun karbon salınımlarında artış yarattığını belirtti.
“Fosil yakıtların ABD’de enerji üretimi ve tüketimi sektörlerine devamlı olarak hükmetmesi sebebi ile oluşan karbondioksit salınımındaki artışlardan çok endişeleniyoruz,” dedi Bossong. “Neyse ki yenilenebilir enerji kaynakları yavaş yavaş enerji pazarında yüzdelerini arttırıyorlar… ama iklim değişikliğinin en kötü sonuçlarından kaçınabilmemiz için bu artışın hızlanması gerekiyor.”