"Pandemi Sayesinde Karbonsuz Bir Toplum Yaratmak İçin Gerekli Hızı Kazanıyoruz"
Covid-19’un global bir pandemi olarak açıklanmasından bir yıl sonra İsveçli mimarlık stüdyosu White Arkitekter’in CEO’su Alexandra Hagen, pandeminin şehirleri sonsuza dek değiştirecek 6 etkisini anlattı.
Pandemi mevcut teknolojinin kullanımını arttırdı. Bu da şehirlerimizi ve binalarımızı kullanım şeklimizi etkileyen yeni davranış modellerine yol açtı. Bu aslında yeni bir konsept değil. Biz daime yaşam biçimimizi yeni teknolojileri adapte edebiliyoruz. Şu anki fark ise hızlı bir şekilde değişime zorlanmamız. Yeni teknolojiye adaptasyon, inovasyondan ziyade kültürdeki bir değişimle ilgili.
İnsanlar günün her anını evde yeterli hizmetten yoksun geçirirken, şehirlerimizin başlıca ticari ve perakende bölgelerindeki sokak hayatının neredeyse tamamen yok olduğunu görüyoruz.
İnsanların gereksinimleri çok hızlı bir şekilde değişiyor, bu durumda binaların da hızlıca değişmesi gerekiyor.
Mimarideki kısa dönem etkilerinden biri, artık dönüşerek çok daha aktif olarak çalışıyoruz. İnsanların gereksinimleri çok hızlı bir şekilde değişiyor, bu durumda binaların da hızlıca değişmesi gerekiyor. Çalışmalarımızdan şunu örnek verebiliriz: 2019 yılında tamamladığımız bir hastanedeki 23 ameliyathaneyi sadece 10 günde 64 yoğun bakım ünitesine dönüştürdük.
Otellerde artık uzun süreli konaklamalar söz konusu. Boş dükkanlar geçici ofis merkezleri olarak kullanılıyor. Ofislerini kullanmayan firmalar, öğrencilere üniversiteler kapalı olduğu için ofislerinin bir kısmını sunuyor.
Pandemi esneklik ihtiyacımızın farkına varmamızı sağladı. Asırlarca dayanacak binalar inşa ediyoruz. Değerlerini korumak için kısa ve uzun vadede değişime adapte edilebilir nitelikte olmaları gerekiyor.
Pandemi ayrıca kamu alanlarını kullanma şeklimizi de değiştirdi. Toplu taşıma kullanmak yerine yürümek, bisiklete binmek virüsün yayılmasını engelliyor. Parklar, kamusal alanlar, bisiklet yolları ve yaya kaldırımlar her zamankinden daha önemli hale geldi.
Son olarak hem halkın hem de politikacıların sürdürülebilir dönüşüm taleplerini yüksek sesle dile getirmelerini sağladı. Pandemi sayesinde karbonsuz bir toplum yaratmak için gerekli hızı kazanıyoruz. Mimar ve tasarımcılar olarak büyük bir etki yaratabiliriz çünkü tasarım değişimi sağlayacak güçlü bir araçtır.
Size dönüşümümüzü etkileyecek altı unsurdan bahsetmek istiyorum.
1. İşyerine yakınlıktan önce yaşam kalitesi. Bundan sonra işe varmak için her gün saatler harcamayı kabul edemeyiz. Öğrendik ki bir çok kişi işlerini uzaktan yürütebiliyor. Tabii ki ofisler toplantılar, ortak çalışmalar gibi uzaktan gerçekleştirilemeyecek şeyler için hala önemini koruyor. Fakat ön görüm şu: birçok firma şehirde çok daha az alana ihtiyaç duyacak. Ayrıca insanlar metropollere yakın daha küçük şehirlerin sayısında artış öngörüyorum. Çünkü bu tip şehirlerde yaşam kalitesi yüksek ve daha düşük maliyetler söz konusu.
2. Yürünebilen şehre dönüş. Sürdürülebilir dönüşüm daha az ulaşım gerektiriyor. Bu yüzden yürüyüş ya da bisiklet mesafesinde her şeye ulaşabileceğimiz karma şehirler için bir talep söz konusu olacak. Geceleri kapanan büyük ölçekli iş merkezlerine ya da AVM’lere ulaşmak için uzun yollar kat etmek istemiyoruz. Yaşadığımız yere yakın gelişen farklı bir çevrede günümüzü geçirmek istiyoruz.
3. Kültürün yeni yükselişi. Bugün perakendecilik önemli sosyal unsurlarından biri. Yine de pandemi bize evimizden de tüketmeyi öğretti. Üstelik sürdürülebilir dönüşüm daha az tüketim gerektiriyor.
Perakende sektörü muhtemelen şehir dışı alanlarda depolama yaparken şehir içindeki showroomlarını küçültecek.
4. güzel parklar ve kamusal alanlar. İspanyol gribi gibi önceki pandemilerin sonucu olarak kamusal alan ve parklara yatırım yapıldığını gördük. Yoğun kalabalıkların olduğu bölgelerde hastalıkların çok daha hızlı yayıldığını biliyoruz. Park ve kamusal alanlar sağlık ve esenliğimiz için çok önemli. Güzel parklar şehrin markalaşmasına katkıda bulunuyor. Üstelik kentsel alanlarda biyo çeşitliğinin oluşturulması, sellerin ve sıcaklık dalgalarının önlenmesi için adet bir anahtar işlevi görüyor.
5. Mevcut yapıların etkin kullanımı. Boş binalar şehir hayatı için ölümdür, bunu salgın sırasında gördük. Ayrıca kaynak israflarıdır ve sahipleri için yeterli bir gelir kaynağı değillerdir. Sıfır karbon toplumunu oluşturabilmek için binaları birden fazla amaç için kullanmak zorundayız.
6. Döngüsel tasarım ve yeniden kullanım. Döngüsel tasarım ve yeniden kullanım harika bir tasarım meydan okuması potansiyeline sahip. Ayrılabilir binalar tasarlamalı, bunun için da kullanılmış materyaller kullanmalıyız. Bu yeni bir tasarım çağının başlangıcı. Ursula von der Leyen bunu çok güzel ifade etmiş: “sistematik değişimimize kendi görünümünü vermeli ve bunu stil ile sürdürülebilirliği birleştiren bir duygu ile yapmalıyız.” Bu dönüşüm yolculuğu hakkında sabırsızlanıyorum.
İnsanlara, aileye, arkadaşlara ve meslektaşlara ne kadar ihtiyacım olduğunu hatırlatmak isterim. Onlar enerji ve ilham veriyorlar. Onlar hergün minnettar olmak çok önemli
Düşünmek, öğrenmek, çalışmak ve keyif almak için daha çok zaman yaratan daha basit bir şekilde yaşanabileceğini de öğrendim. Örneğin bu yıl seyahat etmek yerine bir üniversite kursu daha alma fırsatı yakaladım
Son olarak bu yıl White Arkitekter’teki ekibimizden çok etkilendim. Tempomuzu hiç düşürmeden karantina boyunca uluslararası düzeyde çalışmamızı sürdürdük. Ar-Ge’deki hızımızı düşürmedik ve sektöre yeni inovasyonlar sunduk. Yaratıcı iş arkadaşları ile kutsandığımı hep biliyordum ama bu geçtiğimiz yıl iş arkadaşlarım gerçekten olağanüstüydü.