Paris'in En Yeni Gökdelen için Renkli Alüminyum Dikmeler
Tour First gökdelenini geride bırakan 48 katlı, 220 metrelik HEKLA Tower, Paris'in La Défense iş bölgesindeki en yüksek bina ve tüm Fransa'daki en yüksek ikinci bina olacak. Şu anda yapım aşamasında olan gökdelen, Pritzker ödüllü Jean Nouvel tarafından tasarlandı. Bu yönüyle gökdelen, güçlü bir mimari ifade olmaya hazırlanıyor. 2022'de sektörün yeniden geliştirme programının ortasında tamamlaması planlanan fütüristik gökdelen; ofisler, hizmetler, lobiler, amfi tiyatro, projeksiyon odaları, performans salonları, restoranlar, barlar, spor salonları ve localarıyla 76.000 m2'lik bir alana yayılmıştır. Tüm bu işlevleriyle gökdelen, etkileşimi ve refahı teşvik eden geniş, esnek çalışma alanları ile benzersiz bir kullanıcı deneyimi sağlamak amacıyla tasarlanmıştır.
Son katlardaki peyzaj, komşu dik binalarla tezat oluşturuyor ve diğer cephelerle panoramik manzaralar sunuyor. Bu şekilde Nouvel'in kendi sözleriyle, proje, şehrin silüetini uygun bir nitelikle zenginleştirmeyi amaçlayan yenilik ve hırsı somutlaştırıyor.
Cesur ve Renkli Bir Tasarım İfadesi
Birçok tasarım şaheseri olarak kabul edilen HEKLA Tower, büyük tasarım hareketlerine sahip olmalıydı. Örneğin gökdelenin cephesi, kulenin dışını kaplayan ve cam hacmi içindeki ısı kazanımını azaltmak için güneş ışığını gölgeleyen ve saptıran brises soleil görevi gören karmaşık üçgen panel sistemlerinden oluşuyor. Ancak cephenin belirgin işlevselliğinin yanı sıra; prizmatik kompozisyon, projenin zarif ve çağdaş estetiğini geliştirmeyi amaçlıyor.
Bu amaca ulaşmak için kullanılan üçgen paneller, özellikle mimari kullanım için yapılmış birkaç renkli alüminyum payandadan oluşur. Canlı tonlardaki bu payandalar, her bir cephe elemanının üçgen şeklini vurgulayarak bina kabuğuna cesaret ve karakter katar. Metal payandalar, Sandalor’un, malzemenin aşındırıcı olmayan, hafif, dayanıklı olumlu özelliklerini geniş bir renk yelpazesiyle birleştirme yetenekleriyle öne çıkan renkli anodize alüminyum kaplama yelpazesi içinden ve Ateliers Jean Nouvel tarafından seçildi.
Sonuç olarak, Sandalor tarafından geliştirilen renklendirme işlemi, tasarımcıların malzemenin metalik karakterinden ve görünümünden ödün vermesini engelleyerek, doğuştan gelen özelliklerini kalıcı olarak korumaktadır. Her kaplama, minimum bakım ve temizlik maliyeti gerektirir. Bunun yanı sıra bu kaplamalar dayanıklılık sunarken; aynı zamanda yüksek mekanik dirençle dış hava koşullarına ve ışığa maruz kalmaya karşı dirençlidir. Ek olarak kaplamalar, suya ve korozyona dayanacak şekilde tasarlanmıştır.
Geniş Yüzey ve Renk Yelpazesi
Sandalor için alüminyum eloksal kaplama geniş bir renk yelpazesini temsil eder. Eloksal, çok sayıda yüzey işlemiyle birleştiğinde, farklı formatlarda (profiller ve levhalar) uygulanan yüzeyler, yüksek tasarım esnekliği ve çok yönlülük sağlar. Sandalor, HEKLA Tower'da kullanılan alüminyum kaplamalara ek olarak zeytin sarısı, kırmızı, mavi ve turkuazın farklı tonlarını sunmaktadır. Bu kaplamalar, Eyfel Kulesi'ndeki Ziyaretçi Köşkü'nden sağlık altyapısına, araştırma merkezlerine, ofislere ve öğrenci yurt binalarına kadar çeşitli proje ve uygulamalarda başarıyla uygulanmıştır.
Yüksek performansı görsel bir estetik değerle birleştiren Sandalor, renkli alüminyum yüzey kaplamalarını HEKLA Tower'ın gösterişli karakterine katkıda bulunan güçlü bir tasarım ifadesi haline geliyor. Cephede ışık ve renk etkileşimi yaratan Sandalor, binanın benzersizliğini destekler, görünümünü şekillendirir ve mimarın orijinal vizyonunu yerine getirir:
"Kehribar, gümüş ve mavi gibi çok renkli güneş perdelerini çoğaltan ve cam ile metali, parlaklığı ve gölgeyi, kütle efektlerini ve şeffaflığı birbirine karıştıran prizmatik bir kompozisyon hayal ettim." – Jean Nouvel