Sıkıştırılmış Toprak Duvarlar Nasıl İnşa Edilir?
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Neolitik Dönem'e kadar uzanan kullanım kanıtları ile sıkıştırılmış toprak binlerce yıldır inşaatlarda kullanılmaktadır. Özellikle Çin'de yaygın olarak kullanılan bu teknik, hem antik anıtlarda hem de yerel mimaride uygulanmış ve Çin Seddi'nde bu teknikten yararlanılmıştır. Sıkıştırılmış toprağa olan ilgi 20. yüzyılda azalmış olsa da, bazıları daha modern inşaat yöntemlerine kıyasla sürdürülebilirliğini gerekçe göstererek günümüzde de bu tekniğin kullanımını savunmaya devam etmektedir. En önemlisi, sıkıştırılmış toprak yapılar yerel malzemeler kullanır, bu da düşük somutlaştırılmış enerjiye sahip oldukları ve çok az atık ürettikleri anlamına gelir. Aşağıda, bu malzeme ile nasıl inşa edileceği açıklanmaktadır.
Başlangıç olarak, sıkıştırılmış toprak ile çalışmak, yapının inşa edileceği iklim ve konum hakkında güçlü bir anlayış gerektirir. Genellikle sıkıştırılmış toprak tekniği, yüksek nemli ve nispeten ılıman sıcaklıklara sahip iklimlerde en iyi sonucu verir. Daha soğuk iklimlerde, sıkıştırılmış toprak duvarlar ilave izolatörlere ihtiyaç duyabilirken, yüksek yağış alan yerlerde yağmura karşı ilave korumaya ihtiyaç duyar. Ayrıca, birçok ülkede sıkıştırılmış toprak binalar için yönetmelikler bulunmamaktadır. Bu nedenlerden dolayı, sıkıştırılmış toprak yapı bazı yerler için uygun olmayabilir.
Yerin uygun olduğuna karar verildiğinde, duvarlar için çerçeve inşa edilebilir. Genellikle iki paralel kontrplak panelden oluşan çerçeve daha sonra genellikle kum, çakıl, kil ve stabilizatör içeren nemli bir toprak tabakasıyla doldurulur. Bu küçük katman eklendikten sonra, pnömatik bir sıkıştırıcı kullanılarak orijinal hacminin yaklaşık yarısına sıkıştırılır. Bu işlem, çerçeve sıkıştırılmış toprakla dolana kadar tekrarlanarak ahşabın çıkarılmasına ve geriye serbest duran bir sıkıştırılmış toprak duvarın kalmasına olanak tanır.
Bu eski tekniğin bazı eksikliklerini iyileştirmek için duvarları geliştirmek üzere ek önlemler alınabilir. Örneğin, sıkıştırılmış toprağın nispeten zayıf termal performansını iyileştirmek için mimarlar duvarlara ekstra yalıtım ekleyebilir. Dışarıdan uygulandığında, yalıtım buharlaşmaya izin verecek şekilde buhar geçirgen olmalıdır; içeriden uygulandığında, yalıtım seçenekleri çok daha esnektir, ancak yalıtım doğrudan duvarın yüzüne yapıştırılmamalıdır. Olası su hasarını hesaba katmak için sıkıştırılmış toprak duvarlar uzun sarkan saçaklarla korunmalı ve zemin seviyesinden en az 225 mm yükseklikte sağlam yükseltilmiş temeller üzerine kaldırılmalıdır.
Bazen bu eksiklikleri gidermek ve sıkıştırılmış toprak duvarların yük taşıma kapasitesini artırmak için orijinal toprak karışımına stabilizatör olarak çimento eklenir. Bu karışım, Rammed Earth'ün (RE) aksine Stabilized Rammed Earth (SRE) olarak adlandırılır ve özellikle Avustralya'da yaygındır. Ancak bu ekleme, çimentonun yüksek somutlaşmış enerjisi nedeniyle sıkıştırılmış toprak yapının takdir edilen sürdürülebilirliğini azaltabilir. SRE ve RE arasında seçim yapan tasarımcılar kararlarını verirken iklimi, yapısal gereksinimleri, dayanıklılığı ve sürdürülebilirliği göz önünde bulundurmalıdır.
Sıkıştırılmış toprak tekniği bilinen en eski inşaat yöntemlerinden biri olabilir, ancak modern zamanlar için modernize edilmesi araştırmaya değer olabilir. Çevre dostu, güçlü ve hatta estetik bir malzeme olan sıkıştırılmış toprak, geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük bir potansiyele sahip.