Tasarladığımız Her Proje Kişiye Özel ve Benzersizdir
Tasarladığımız her proje kişiye özel, tekil ve benzersizdir, tıpkı her insanın birbirinden farklı, özel ve benzersiz olduğu gibi. Bu tasarım bakış açısını sürdürülebilir ve verimli alanlar yaratmak ile birleştiriyoruz. Teknolojik gelişmeler insanları binalara, evlere, odalara hapsederken bizler ise doğaya sırtımızı dönmeden tam tersine onu kucaklayan yapılar tasarlıyoruz.
Farklı yapı tipolojilerinde uzmanlaşan ekibiyle 10 yılı aşkın süredir mimari, iç mimari proje ve uygulama faaliyetlerine devam eden, farklı ülkelerde gerçekleştirdiği binicilik tesisi tasarımları ile adından söz ettirmeyi başaran Mimark Mimarlık kurucusu Kaan Kutsal Alkan’a mimarlık gündemine dair merak ettiklerimizi sorduk.
Öncelikle sizi, Mimark Mimarlık’ı daha yakından tanımak isteriz. Kuruluşunuz, ekibiniz, ofisinizin işleyişi hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?
İnsanın kendisinden bahsetmesi hep zor gelir ama çok kısaca bahsetmem gerekirse İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu bir mimarım. Doğaya, doğal olana ve tarihe önem veririm. Uzun yıllar kurumsal projelerde çalışıp çok değerli tecrübeler kazandım. Bu kazanımlar arasında Eren Talu’nun yanında geçirdiğim süre ayrıca değerlidir. Kendisinin yalın ve bir o kadar da sürprizli modern mimari anlayışı, özgün stili her zaman ilham verici olmuştur. Tüm bu tecrübeler ve deneyimlerle birlikte gelen enerjiyle, kendi bakış açımı tasarlayacağım projelere yansıtmak arzusuyla on yıl kadar önce Mimark Mimarlık’ı kurdum.
Projelerinizi incelediğimizde butik bir ofis olarak öne çıktığınızı görüyoruz. Belli bölgelerde kişiye özel tasarladığınız konut projeleri dikkat çekiyor. Bu konuda uzmanlaşmanızın sebebi kendi tercihiniz miydi yoksa gelen işler mi sizi buna yönlendirdi? Pandemi döneminde projelerinizde artış yaşandı mı?
Tasarladığımız her proje kişiye özel, tekil ve benzersizdir, tıpkı her insanın birbirinden farklı, özel ve benzersiz olduğu gibi. Kişiye özel olarak tasarladığımız konut projeleri de bu yaklaşımımızın örneklerinden biri. Kemer Country özelinde yarattığımız renovasyonlarda olduğu gibi, evlerin klasik değerlerini koruyup, bugüne ve bugünün ihtiyaçlarına adapte ediyoruz. Bu tasarım bakış açısını sürdürülebilir ve verimli alanlar yaratmak ile birleştiriyoruz. Teknolojik gelişmeler insanları binalara, evlere, odalara hapsederken bizler ise doğaya sırtımızı dönmeden tam tersine onu kucaklayan yapılar tasarlıyoruz. İşlerimizin bu yönde çoğalmasının nedeni bu tür yaklaşımlarımız diyebilirim. Pandemi sürecinde bir şekilde sınırlar eridi, uzaktan izlediğimiz dijital devrim bir anda rüştünü ispat edip, hayatlarımızın tam ortasına yerleşti. Hayatlarımızı ‘kolaylaştırdı’, uzaklaştırdı’, ‘yeni normal’ günlerle birlikte ‘sosyallik’ kavramı da boyut atladı. Açılışlar, törenler, toplantılar derken her şey çok hızlı bir şekilde ‘sosyal, mesafeli, çevrimiçi’ boyuta geçti. Buna paralel olarak bu süreçte en çok zaman geçirdiğimiz mekânlar olan evlerimiz de her birimiz için farklı bir anlam ve önem kazandı. Özellikle doğa ile iç içe yaşama eğiliminin bu süreçte daha da hız kazanmasıyla birlikte villa projelerimizde bir artış yaşandığını söyleyebilirim.
GÜNÜN MODASINA UYGUN DEĞİL, ZAMANIN RUHUNA HİTAP EDEN VE AYNI ZAMANDA ZAMANSIZ TASARIMLAR İLGİMİ ÇEKER. HEDEFİM GEÇMİŞİ BİLEN VE BUGÜNE UYGUN ÇÖZÜMLER SUNAN YANİ KLASİK İLE ÇAĞDAŞ OLANI HARMANLAYAN BİR ÇİZGİDE ÇALIŞMALAR YARATMAK.
Bir projeyi hayata geçirirken ki temel değerleriniz ve tasarım felsefeniz hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Çalışmalarınızın temeline hangi yaklaşımı alıyorsunuz? Mesleğinizi icra ederken kırmızı çizgileriniz var mıdır?
Bir mimar olarak motivasyonum yarattığım mekânlarda yaşayacak kişileri, canlıları merkeze alan, onların yaşamsal ihtiyaçlarının yanı sıra gustolarını öngören tasarımlara imza atmak. Günün modasına uygun değil, zamanın ruhuna hitap eden ve aynı zamanda zamansız tasarımlar ilgimi çeker. Geçmişi bilen ve bugüne uygun çözümler sunan, yani klasik ile çağdaş olanı harmanlayan bir çizgide çalışmalar yaratmak, hedefim.
Malzeme mimarinin önemli girdilerinden, sizin için malzeme nedir, malzeme seçim süreçleriniz nasıl işliyor? Sizin kullanmayı en çok sevdiğiniz yapı malzemeleri hangileri?
Malzeme seçimleri projelerde en çok önemsediğimiz kısımlardan biridir diyebilirim. Mekâna ruh veren, tasarımlarımızı görünür kılan unsurlardır malzemeler. Projelerimizde çevre dostu ve sürdürülebilir malzemeleri kullanmaya özel bir önem gösteriyoruz. Doğallığı ve sadeliği önemseyen bir ofis olarak “-mış gibi” yapan malzemelerden uzak durmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda ahşap ve doğal taş projelerimizde sıklıkla yer verdiğimiz malzemeler olarak ön plana çıkıyor.
Sürdürülebilir mimariyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Mimarlığın ekolojik boyutu ile ilgili görüşleriniz nelerdir?
Tasarım ve sürdürülebilirlik dediğiniz zaman yerel iklimi, ekosistemleri, malzemeleri, enerji, su ve kaynak akışlarını da konuya dahil etmelisiniz. Kucaklayıcı tasarımlara imza attığınız zaman, topluma da hizmet edersiniz; toplumları doğal peyzajla bütünleştiren, bağımlılıkları azaltacak, kaynakları daha etkin kullanacak ve yerin kimliğini ortaya çıkaracak tasarımların geçerliliğine inanıyoruz.
Mimark Mimarlık çatısı altında binicilik alanında uzmanlaşan Equine Design Studio hakkında bilgi alabilir miyiz?
Binicilik çocukluğumdan beri hayatımda var olan bir spor, bir tutkudur. Kendim de lisanslı ve ödülleri olan bir binici olarak, aynı binicinin atı dinlediği gibi araziyi “dinleyen” yapılar yaratmak motto’suyla bu alanda uzmanlaşmaya, binicilik tasarımına odaklanmaya karar verdim. Bu hedefle kurduğum Equine Design Studio çatısı altında ulusal ve uluslararası sahalarda VIP binicilik tesisleri tasarlıyorum.
Binicilik tesisi tasarlarken dikkat edilmesi gereken önemli konular nelerdir? Bu tesislerin tasarım kriterlerinde hangi özellikler öne çıkıyor?
Mimari uzmanlık gerektiren özel alanlardan biri olan “Binicilik Tasarımı” (Equestrian Design) üst düzey disiplinler arası birliktelik gerektiren bir çalışma alanıdır. Bir binicilik tesisi tasarlanırken tesisin yapılış amacı, burada yaşayacak olan at sayısı ve tercih edilecek malzemeler gibi pek çok faktörün cevabını bilmek gerekiyor. Peyzaj mimarları, ziraat mühendisleri, havalandırma uzmanları, iç mimarlar, zanaatkarlar, projenin ihtiyacına göre çeşitlenebilecek profesyoneller, danışmanlar derken büyük bir iş birliği ağı örülüyor. Bizler planlamadan uygulamaya kadar lüks ya da sade her türde ahır yapıları tasarlıyoruz. Sağlıklı bir ahır için pahalı malzemelere gerek yok. Atlar doğası gereği vahşi uygun hayvanlardır. Değişen düzen ile birlikte biz insanoğlu atları evcilleştirmeye başladığımızda onları aslında “koruma” altına almış oluyoruz. Ahır tasarlamanın pek çok yolu var; biz atlar için korunaklı, doğal yaşamlarına uygun ve sağlıklı yapılar oluşturmaya çalışıyoruz. Atların sağlığı kadar biniciler ve seyisler de ahır binaları içinde çok fazla zaman geçirdikleri için onların sosyal ihtiyaçlarını ve konforlarını karşılayacak yapılar olmasına özen gösterirken, ortamdaki fazla ısıyı, nemi, rutubeti, bakterileri, patojenleri ve alerjenleri yapıdan dışarı atacak havalandırma ögeleri gibi kritik konuları merkeze alıyoruz.
Son dönem projeleriniz hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?
İstanbul ve İzmir’de Atlı Spor Klüpleri, Katar Bölgesi’nde ise Qatar Equestrian Center adı verilen FEI standartlarına uygun bir binicilik tesisinin proje ve konsept tasarımını gerçekleştiriyoruz. Doha yakınlarındaki projede 48 ahır, 60x90 metrekare açık manej, 40x80 metrekare kapalı manej, 65x35 metrekare çim manej, özel konut, club house bulunuyor. Uluslararası standartlara uygun, yarışma koşulabilecek ölçüde olan Qatar Equestrian Center’ı ise biniciliğe gönül vermiş bir aile için modern bir yapı olarak tasarladık.