Türkiye İMSAD “2017 Yılında Teşvikler Ekonomiyi Canlandıracak”
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından düzenlenen 2016 yılının dördüncü Gündem Buluşmaları’nda 2017 yılı beklentileri, olası riskler ve fırsatlar birlikte değerlendirildi. Toplantıda konuşan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, hükümetin ekonomiyi canlandırmak için açıkladığı teşvik paketlerine dikkat çekerek, “2017 yılına umutla bakıyoruz. Üretmeye, yatırımlarımıza devam edeceğiz” dedi.
Konuk konuşmacı Bali Müşavirlik Yönetici Ortağı Yasemin Bali Çetin ise; her krizin fırsata dönüştürülebileceğine dikkat çekerek, Türk işadamının çok dayanıklı olduğunu ve zorluklara karşı müthiş bir enerjiyle mücadele ettiğini söyledi.
Türkiye İMSAD’ın yılda dört kez çeyrek periyotlarda düzenlediği Gündem Buluşmaları’nın bu yılki son toplantısı 15 Aralık Perşembe günü Ortaköy Feriye Lokantası’nda gerçekleştirildi. “2017: Riskler – Fırsatlar – Teşvikler” konulu toplantıda; 2016 yılı inşaat ve inşaat malzemesi sektörlerinin beklentisi ve gerçekleşen durum değerlendirildi. Toplantıda Türkiye ekonomisi, inşaat ve inşaat malzemesi sektörleri için 2017’nin nasıl bir yıl olacağı, iç ve dış pazarlarda fırsatların nasıl değerlendirilmesi gerektiği, teşvik paketleri ve sektörün teşvik paketlerinden nasıl yararlanacağı, yatırım planları ve fırsatlar gibi konular ele alındı. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar’ın açılış konuşmasını gerçekleştirdiği Gündem Buluşmaları’na Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin, Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can Fuat Gürlesel ve Bali Müşavirlik Yönetici Ortağı Yasemin Bali Çetin katıldı.
Hinginar: “Olumsuzluklara karşın 2016’yı kayıp yıl görmüyorum”
2016’nın, siyasi ve ekonomik gelişmeler açısından kolay bir yıl olmadığını belirten Hinginar, “Tüm olumsuz gelişmelere karşın 2016’yı kayıp yıl olarak değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Bir durağanlaşma dönemi olarak adlandırabiliriz” dedi. TÜİK’in üçüncü çeyrek verilerini açıklarken milli gelir hesaplama sisteminde revizyona gittiğine dikkat çeken Hinginar, şunları söyledi: “TÜİK’in milli gelir hesaplamalarında yaptığı revizyonla birlikte inşaat sektöründe yüzde 7.4 büyüme gerçekleştiğini görüyoruz. Her ne kadar üçüncü çeyrekte inşaat sektörü büyümesi yüzde 1.8’de kaldıysa da, bildiğiniz gibi ilk iki çeyrekte -özellikle de ikinci çeyrekte- yakalanan büyüme ivmesi bu artışta etkili oldu. Bu artıştaki ana etkenin ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Orhangazi Köprüsü ile 3. Havalimanı inşaatı gibi büyük ölçekli kamu projeleri olduğunu söyleyebiliriz.
Hinginar: “İflas erteleme olmadı, olacağını zannetmiyorum”
İnşaat malzemeleri sanayi üretiminde yüzde 0.5’lik küçük bir artış olduğunu belirten Hinginar, dönem dönem gazetecilerden gelen “iflasını beklediğiniz firmalar var mı?” sorusuna dikkat çekti. Hinginar buna karşın şu yanıtı verdi: “İnşaat malzemesi sektöründeki firmaların birçoğu köklü firmalar. Şu ana kadar sektörde ve Türkiye İMSAD üyeleri arasından herhangi bir iflas erteleme başvurusu olmadı, yakın dönemde de olacağını zannetmiyorum” dedi. Öte yandan, Hinginar’ın verdiği bilgiye göre, Alınan Toplam Yapı Ruhsatları (metrekare bazında) ilk 9 ayda yüzde 6.1 arttı. Bu veriler de gösteriyor ki, tüm gelişmelere karşın inşaat sektöründe, 2017’de de projelere devam edilecek. Ayrıca son 9 ayda alınan konut yapı ruhsatları yüzde 10.1 artarken, konut dışı bina yapı ruhsatlarında yüzde 5’lik bir gerileme olduğunu görüyoruz. Yani konut dışı yapıların inşasında 2017’de bir frene basma görebiliriz.
Hinginar: “Kampanyalar ve faiz düşürme doğru hamleler”
Yılın ilk 10 ayında konut satışları yüzde 2.4 arttığı bilgisini veren Hinginar, “Menfur darbe girişiminin ardından, Emlak Konut başta olmak üzere GYODER’in de öncülüğünde gayrimenkul firmalarının geliştirdiği kampanyaların ve bankaların kredi oranlarını düşürmesinin, tüm yaşanan olumsuz gelişmelere karşın konut satışlarındaki hareketlilikte etkili olduğunu söyleyebiliriz. Biz, konut sektöründeki bu kampanyaların oldukça önemli ve doğru bir hamle olduğuna inanıyoruz, destekliyoruz. Bankaların da faiz oranlarını düşürmesi önemli bir gelişme. Bu kampanyaların uzun soluklu olması durumunda, 2017 itibariyle konut satışlarına pozitif katkısının daha yüksek olacağı kanaatindeyiz” diye konuştu.
Hinginar: “İhracat 15 milyar doların altında kalacak”
Türkiye İMSAD Başkanı Fethi Hinginar yılın ilk 9 ayında inşaat malzemesi sektörü ihracatının yüzde 12.2 düşerek 11.4 milyar dolara gerilediğine işaret ederek şunları dile getirdi: “Geçen yıl ihracatımız 17 milyar dolara gerilemişti ve bu yılı da yaklaşık aynı tutarla tamamlarız diye öngörüyorduk, fakat son veriler ışığından hareketle değerlendirecek olursak, ihracatımız bu yılın sonunda 15 milyar doların dahi altında kalacak gibi gözüküyor. Mevcut pazarlardaki gelişmelerden en çok etkilenen sektörlerimizin başında inşaat ve inşaat malzemesi sektörlerimiz geliyor. Bakın geçen yıla göre, bu yılın ilk 9 ayında yurt dışı müteahhitlik işlerinde tutar olarak yüzde 66.2, proje adedi olarak da yüzde 34.8 gerileme yaşanmış durumda. 2013’te 21 milyar doların üzerinde olan inşaat malzemesi ihracatının aradan geçen üç yılın ardından bugün 15 milyar dolara gerilediğinden söz ediyoruz. Her fırsatta dile getiriyoruz. Bu sadece sektör olarak bizim kaybımız değil, ülkemizin kaybıdır.”
Hinginar: “Afrika’daki fırsatları değerlendireceğiz”
Hinginar sözlerine şöyle devam etti: “Bu pazarların kaybedilmiş olması sektör olarak bizim başarısızlığımız değil, tamamen bu ülkelerde yaşanan savaşların etkisi. Yeni pazarlara yönelik çalışmalarımız devam ediyor, ancak oralardan da kısa vadede büyük ölçekli geri dönüşler beklemiyoruz. Burada en sıcak pazar Afrika. Oradaki gelişmeleri dikkatli takip edip, fırsatları iyi değerlendirmeliyiz.
Hinginar: “2017’de inşaat sektörü yüzde 5-6 arası büyüyecektir”
Her yıl sektör olarak bir siyasi ve ekonomik kriz beklentisinden bağımsız olarak değerlendirmede bulunduklarını dile getiren Hinginar’a göre, siyasi gelişmeler ışığında bakacak olursak, 2017 yılında bir referandum ülkemizi bekliyor. Bu gelişme, bir seçim atmosferi yaratabilir ve piyasalarda da buna göre bir hareketlilik görebiliriz.
TÜİK’in Milli Gelir Hesaplama yöntemindeki revizyonla anlıyoruz ki, geçmiş dönemleri kayıt dışı hesaplamaları pek sağlıklı yapılmamış. Yeni sistemle özellikle inşaat sektöründe büyümenin daha sağlıklı hesaplanacağını ümit ediyoruz.
TÜİK’in Milli Gelir Hesaplama yöntemindeki revizyona göre değerlendirecek olursak; Türkiye ekonomisinin 2016 yılını yüzde 2.5’luk bir büyümeyle kapanacağını öngörüyoruz. İnşaat sektörünün ise, yılı yüzde 6-7 arasında bir büyümeyle kapatacağını düşünüyoruz. 2017 yılına ilişkin beklentilerini de paylaşan Hinginar, 2017 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 3-3.5, inşaat sektörünün ise yüzde 5-6 seviyelerinde büyüyeceğini öngörüyor.
Hinginar: “2017’de umutluyum, teşvikler ekonomiyi canlandıracak”
Hinginar, inşaat malzemeleri sanayinin Türkiye’nin en güçlü sanayi kollarından biri olduğunu belirterek, son dönemde yaşanan gerilemelere karşın, hala Türkiye’nin en yüksek ihracat yapan ve ülke ekonomisine en çok katma değer sağlayan sektörü olduğu görüşünde. Hinginar’a göre, inşaat sektörü büyüdükçe beraberinde ekonomiyi de büyütüyor. İnşaat malzemesi sanayicileri, 2017 yılına umutla bakıyor. Hükumetin son dönemde ekonomiyi canlandırmak için açıkladığı tedbirlerin ve teşvik paketlerinin önemli ve kıymetli olduğunu vurgulayan Hinginar “İnanıyorum ki, açıklanan bu tedbirler ve teşvik paketleri 2017 yılında ivedilikle hayata geçirilirse, ekonomimize olumlu yansımasını da göreceğiz” dedi.
Alkin: “Mayıstan sonra bir rahatlama olabilir”
Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin, Türkiye’de şu anda kredilerin mevduata oranının yüzde 124.5’e ulaştığına dikkat çekerek, bu oranlar normalleşmeden daha fazla kredi beklemenin zor olduğunu söyledi. Alkin’e göre, eğer büyük projelere kullandırılan krediler menkul kıymetleştirilerek bankalara tekrar nakit olarak sokulursa belki bu durum reel sektöre kullandırılan kredi imkanını artırabilir. Dövizdeki artışın yüzde 40 dış faktörler yüzde 60 iç faktörlerden kaynaklandığını belirten Kerem Alkin, “Döviz arzını ve TL’nin cazibesini artıracak tedbirleri artırmamız lazım. 2017 yılı mayıs ayından sonra bir rahatlama dönemine girmeyi temenni ediyorum. Referandum olup olmayacağı belli değil. Benimki tamamen iyi niyet temennisi” diye konuştu.
Gürlesel: “TÜİK’in revizyonu yeni bir yönteme dayanıyor”
Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, TÜİK milli gelirde yaptığı revizyona değinerek yeni yöntemin BM’nin önerdiği ve AB’nin kullandığı bir yöntem olduğunu söyledi. Gürlesel’e göre, uluslararası alanda bu yöntemin değişmesinin ana sebebi teknolojik gelişmeler ve ilerlemeler nedeniyle daha önce ekonomik büyümenin içine katılmayan ar-ge harcamaları, teknolojik inovatif yenilikler özellikle yazılım gibi konuların ekonomik büyümeye katılması.
Çetin: “Her krizin fırsata dönüşmesi mümkün”
Bali Müşavirlik Yönetici Ortağı Yasemin Bali Çetin, konuşmasında sanayicilere yönelik teşvik paketleri, bölgelere ve konulara göre uygulanan teşvik türleri hakkında bilgi verdi. Çetin, her krizin fırsata dönüştürülmesinin mümkün olduğunu belirterek şunları söyledi: “Türk işadamı geçtiğimiz 40 yılda birçok krizi fırsatlarla beraber karşıladı. Bugünkü konum sadece yatırımların desteklenmesi olmayacak. Onlarca işkolunu kapsıyor. Sadece inşaatın değil diğer sektörlerin de her hareketi inşaatı dolaylı dolaysız etkiliyor. Otomotivden sonra ciddi büyüklüğü kapsıyor. İhracatın gidişi iyi değil.”