Verinin Gücü: Yapay Zekanın Kullanımıyla Mimari Dili Keşfetmek
Verinin Gücü, çeşitli yapay zekâ algoritmalarına dayalı üç boyutlu geometriler tarafından tasarlanan ve sanal bir binada oluşturulan bir sergidir. Proje, Jennifer Durand (Peru), Daniel Escobar (Kolombiya), Claudia Garcia (İspanya), Giovanna Pillaca (Peru) ve Jose Luis Vintimilla (Ekvador) tarafından oluşturulan OLA (Online Lab of Architecture ) araştırma mimarları ekibi tarafından oluşturuldu.
Proje, insanların günlük yaşamlarında kullanımlarını artıran veri ve sosyal ağların görünmezliğinin analizine dayanıyor. Verinin gücü kimde? Veriler nerede saklanıyor? Paylaştığım bilgilerin kontrolü bende mi? Bunlar, projenin doğduğu kilit sorulardan bazıları. Sosyal ağların potansiyel gücü ve büyümeleri, insanın başkalarıyla iletişim kurma ve sosyalleşme ihtiyacından yararlanan iki faktörden kaynaklanmaktadır. Çünkü kavram, insanların bir "fiziksel benliği" ve bir "sanal benliği" olduğu varsayımına dayanmaktadır.
Bu nedenle, projenin metodolojisi, bilgiyi somut olmayan (veri) bir durumdan oluşturulan sanal mimari duruma dönüştürmek amacıyla gerçek sosyal ağlardan gelen bilgilerin kodlanmasını, işlenmesini ve kullanılmasını sağlayan makine öğrenme teknolojileri ve yazılımları kullanılarak verilerin dönüştürülmesinden oluşur.
Yapay Zeka Mimarisi
Genel olarak, The Power of Data sanal alanda farklı kullanıcıların aynı anda bağlanmasına izin verdiği için sürükleyici ve etkileşimli bir deneyimdir. Bu nedenle, kullanıcı, bina arasındaki duyumları ve etkileşimleri artıran mekanlar, sesler, aydınlatma, dinamik dokular ve rota türleri hakkında derinlemesine bir çalışma yapııyor.
Proje ilk olarak yapay zekâ algoritmalarında kullanılacak verilerin toplanmasına odaklanıyor. Veriler, dört Yapay Zekâ (AI) algoritmasının çalıştırıldığı çeşitli sosyal medya profillerinden toplandı: Cyclegan, Stylegan, Resnet ve VQGAN + CLIP.
Nihai sonuç, farklı tasarım ve 3D modelleme programlarında veri ve kodlama süreçleri tarafından oluşturulan bir yapıdır. Oluşturulan kule şu özelliklere sahiptir: yapısal bir ızgara, tamamen içinden geçen veri vektörleri, ısı yalıtımı ve 3D baskılı grafen yapısı. Aynı şekilde, sosyal ağlardan elde edilen bilgileri geometriye dönüştüren ve verileri görsel olarak tanımlamanın bir yolunu oluşturan 5 etkileşimli heykel oluşturuldu. Ayrıca asansörler, teleporterler ve müzik aletleri interaktif bileşenler olarak tasarlandı.
Mimari, zaman içinde verilerin depolanması, işlenmesi ve tahmin edilmesi analojisinden kaynaklanan 3 zamansal aşama temelinde organize edilmiştir. İlk bölge geçmişin sanal bölgesi (laboratuvar), ikincisi mevcut sanal bölge (veri heykelleri) ve son olarak da projenin son aşaması olan geleceğin sanal bölgesi var.
Sanal Mimari
Sanal binaya girdiğinizde sizi ilk karşılayan alan, rampaları, asansörleri ve binanın maketini rehber niteliğinde bulabileceğiniz lobidir. Tur, laboratuvarları içeren bodrum katlarıyla başlar. İlk bodrum katında, binanın yaratılış süreci, bir görüntü sergisi aracılığıyla anlatılıyor. Projenin ikinci aşamasında ise heykellerin oluşturulma ve verilerin ele alınması süreci anlatılmakta ve sergilenmektedir. Son olarak, üçüncü seviyede, uygulanan yapay zekâ süreçlerinden elde edilen görüntülerin bir örneğini ziyaret edebilirsiniz.
Sanal gerçeklik (VR) projesi iki deney yöntemi sunar. Birincisi akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar ve PC'ler aracılığıyla 360 derecelik bir izlenecek yol. İkinci bir seçenek olarak, bilgisayar oyunlarının deneyimsel bir sanal ortamını deneyimlemek için Oculus Rift ve HTC Vive sanal gerçeklik görüntüleyicileri ile erişilebilir.
Bu proje sayesinde OLA ekibi, çeşitli üç boyutlu formlar aracılığıyla verilerin görselleştirilmesini anlamayı ve gerçekleştirmeyi başarıyor. Bu nedenle mimarlar, The Power of Data'nın geliştirilmesinin, mevcut mimari dil alanında yeni keşifler için bir teşvik görevi göreceğini umuyorlar.