Victorian Kır Evine Modern Bir Dokunuş

Austin Maynard Architects, Melbourne'un North Fitzroy kentindeki bir Victorian kır evini, bindirme ile genişleterek muhteşem bir modern ev tasarladı. Mimar, geleneksel "home office" fikrinden yola çıkarak verimli ve işlevsel bir korunma alanı yaratmak amacıyla, 1927 yapımı orjinal evin alt katına bir ana yatak odası ve üst katına bir ofis alanı ekledi.

Japon esintili bir bahçenin etrafında planlanan Kiah House'un ana yaşam alanı, tabandan tavana kadar sürgülü cam kapılar sayesinde bahçeyle bütünleşir. Evin yenilenen mutfağı adeta yükseltilmiş bir güverteye dökülürken ana yatak odası ise kayalık ön bahçeye doğrudan erişiyor.

Ofis alanına gelince; mimarlar işyeri ile yaşam arasında net bir ayrım oluşturmak için büroyu güverte üstünde askıya alırlar. Panelli duvarlar ve delikli çelik raflar ile karakterize edilen uzun ve dar bir oda olan ofise spiral bir merdivenle erişilmektedir.

Mimari Tasarım Kararları

Günümüzde, tüm dünyada olduğu gibi, bir çok Avustralyalı artık evden çalışmakta. Kiah House, home ofis konseptine yeni bir yaklaşım önermekle birlikte, ev sahiplerinin özel yaşamları için de kutsal bir alan yaratmaktadır.

Melbourne'un North Fitzroy kentindeki Viktorya dönemi kır evini bir bindirme ile genişleterek modernleştirilmesi planlandı. Bu bindirme uzantı, kuzey sınırına uzanan orijinal evin yanına oturan bir “ana yatak odası” ile ayrı bir “ofis” olmak üzere iki ayrı mimari parçadan oluşuyor. 1927'de inşa edilmiş olan bu orijinal Viktorya dönemi ev, saygıyla restore edilmiş ve yeni bir mutfak ve banyo ile güncellenmiştir.

Ev sahipleri Angela ve Rahul, evin "kutsal bir alan" olduğu fikrine inanıyorlar ve onlar için arkadaşlarını ve ailelerini eğlendirmek, rahatlamak ve meditasyon yapmak çok önemli... Bu sebeple "güçlü ve pozitif his" veren hafif ve havadar bir ev tasarladık. Japon bahçelerinden ve Kyoto'nun Budist sığınaklarından esinlenen tasarım, ev sahiplerinin “barış ve düşüncelilik” isteğini yanıtlıyor.

Kiah House'da, hem özel hem de paylaşılabilen, aynı zamanda bahçeye süzülen ama yine de ihtiyaç duyulduğunda yalnızlık ve gizlilik yaratacak kadar uyarlanabilir alanlar oluşturularak tüm ihtiyaçlar yerine getirildi.

“Cennet” olarak adlandırılan ana yatak odasında özel bir Budist dua alanı vardır ve içle dış arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran çift camlı cam paneller ile bahçeye ve havuza açılır. Yatak odasının açıldığı bahçede yükselen limon kokulu bir sakız ağacı vardır, bu alanda, ev sahipleri için meditasyon yapabilecekleri küçük bir güverte alanı yaratılmıştır.

Bu alanın bitki örtüsü, yenilebilir bitki örtüsü (Disphyma Crassifolium) ile kaplıdır. Mütevazı bir merdivenle erişilen bu yeşil alan sayesinde ev sahipleri donuk bir çatıya bakmak yerine yeşil bir çatı bahçesine bakar.

Kiah House’un arka tarafındaki komşu evlerin yüksek çitleri ve çirkin garaj kapıları ile arka cephelerin savunmasızlıklarının tuhaf oluşundan dolayı, arka bahçenin ikinci bir ön bahçe olmasına karar verdik. Böylece Kiah House’un arka bahçesi, kuzey caddesi ve kuzey komşularıyla da etkileşime girecek şekilde tasarlandı. Yeni güverte yükseltilerek hem görüşü hem de sokak ile etkileşimi sağlandı. Yapılan bu yeni bambu çit sayesinde, bahçe ile cadde arasında görüş ve ışık sağlandı ve yeni bir 'ön kapı' yaratıldı.

Orijinal evin üstünde yükselen ve sarmal bir merdivenle erişilen ofis, evin geri kalanına çok farklı bir deneyim sunuyor.

Ofis, güvertenin üstünde, sakız ağacının gölgesinde oturuyor ve yeşil çatının doğa manzarasına sahip. Evin farklı bir işlev alanı olan ofis, uzun ve dar, ahşap kaplamalı ve delikli çelik raflara sahip. Evin yeni inşa edilen diğer alanlarında olduğu gibi, ofis alanı da yükseltilerek, ayrı ve özel hissettiren bir alan yaratıldı.

Bazı komşuların talep ettiği gibi, yaşlı ağacı kesmek yerine, mecazi ve fiziksel olarak ağacı kuşatıp yapıyla kucaklatmayı tercih ettik. Böylece ofis, on yıllar boyunca evin bir parçası olmuş olan bu yaşlı sakız ağacının yapraklarıyla kucaklaşarak doğayla bütünleşti.

Sürdürülebilirlik

Bir zamanlar soğuk, yalıtılmamış ve bakımsız olan ev artık yüksek performanslı sürdürülebilir bir ev... Mutfakta kullanılan ahşap 100 yaşın üzerinde ve yakınlarda, Yarraville'deki CRS şeker fabrikalarından alınıp geri dönüştürülmüştür. Banyodaki kırmızı kil tuğlalar, Victoria çevresindeki yıkım alanlarından geri dönüştürülmüştür ve herhangi bir kimyasal veya makine kullanmadan elle temizlenmiştir.

Alan küçük olmasına rağmen doğal ışık ve doğal havalandırma tüm alanlarda en üst düzeydedir. Açıklıklar ve pencereler, pasif güneş kazancını optimize etmek için tasarlanmıştır ve böylece mekanik ısıtma ve soğutma talepleri önemli ölçüde azaltılmıştır. Tüm pencereler çift camlıdır. Yeşil çatı, ek bir yalıtım sağlar ve yatak odasında sıcaklığı sabit tutmaya yardımcı olur. Büyük bir su deposu çatı suyunu yakalar ve tuvaletleri temizlemek ve bahçeyi sulamak için yeniden kullanılır. Yüksek performanslı izolasyon, orijinal evin duvarlarında bile her yerde bulunur. Mümkün olduğunca yerel esnaf, malzemeler ve bağlantı parçaları kullanılmıştır. Ayrıca, mikro invertörlü güneş panelleri yeni çatıyı kaplamaktadır…

Mimar: Austin Maynard Architects

İnşaat alanı: 309m2

Mevcut ev: 95m2 

İlave : 68m2 (53m2 ground + 15m2 first)

Kaynak: Austin Maynard Architects