"Yapı Ürünlerinin Üretim-Kullanım Döngüsü" Dersi İlk Yarıyılı Tamamladı
Türkiye İMSAD yapı ürünlerinin üretim ve kullanılabilirlik döngüsü için çevre dostu malzeme ve sürdürülebilirlik komitelerinin yürüttüğü çalışmalar kapsamında Yıldız Teknik Üniversitesi ile işbirliği gerçekleştirdi. Yapılan işbirliği çerçevesinde Mimarlık Fakültesi’nde gerçekleştirilen “Yapı Ürünlerinin Üretim-Kullanım Döngüsü” dersleri ilk yarıyılı tamamladı.
Türkiye inşaat malzemeleri sanayisini bir bütün olarak ele alarak, sürdürülebilir büyümeyi, yurt içinde ve yurt dışında işbirliklerinin geliştirilmesini amaçlayan Türkiye İMSAD, sürdürülebilirlik vaatlerini yerine getirmeye devam ediyor.
Dernek çatısı altındaki Çevre Dostu Malzeme ve Sürdürülebilirlik Komitelerinin yürüttüğü çalışmalar kapsamında projelendirilen “Yapı Ürünlerinin Üretim-Kullanım Döngüsü Dersi” Yıldız Teknik Üniversitesi’yle yapılan işbirliği çerçevesinde Mimarlık Fakültesi’nde güz sezonunu tamamladı. Öğrencilerin ilgisi ve katılımın güçlü olması derslerin gelecek döneminde de devam etmesine işaret etti. Bir sonraki dönem dersleri için hazırlık çalışmalarına başlandı.
Geleceğin mimarlarına yeşil bina bilinci
Türkiye İMSAD Çevre Dostu Malzeme Komitesi ile Sürdürülebilirlik Komitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından yapılan ortak çalışma sonrası gerçekleştirilen derste, öğrencilerin yapı ürünlerinin sürdürülebilirlik kavramı ve yapı yaşam döngüsü içerisindeki süreçlerini daha iyi ve daha akılda kalıcı şekilde anlayabileceği, sektör temsilcileri ile bir araya gelerek güncel yaklaşımlar ve uygulama örneklerinin yer aldığı bir ders içeriği hazırlandı.
Amaç sektördeki bilgi kirliliğini azaltmak
Çevre Dostu Malzeme Komitesi Başkanı Gökben Güven Özçiçek derslerin Mimarlık Fakültesi üç ve dördüncü sınıf öğrencilerinin zorunlu ders programına dahil edildiğini belirterek, “Sürdürülebilir yapı anlayışında doğru tasarımlar kadar kullanılan malzemeler ve uygulamalar da önem taşıyor. Bu nedenle derslerimiz sektörün önde gelen firmalarının uzmanlarıyla gerçekleştirildi ve temelden çatıya kadar tüm yeni nesil malzemeler ve yaklaşımlar öğrencilerle paylaşıldı. Türkiye İMSAD’ın temeli hedef alan değişim yaklaşımlarıyla sektördeki bilgi kirliliklerin bu sayede azalacağını umuyoruz. Gelecek nesiller sayesinde güçlü nitelikli ve doğru malzeme seçimleri ile sürdürebilir insan odaklı çevreci bina tasımlarının artması en büyük hedefimiz” dedi.
Bilinç düzenin artırılması gerekiyor
Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Cihan Karamık ise, “inşaat sektörü, hâlihazırdaki çevresel, ekonomik ve sosyal etkileri itibariyle sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi anlamında önemle incelenmesi gereken bir sektördür. Özellikle binaların kaynak kullanım ve atık üretim oranları çevresel etkileri bakımından kaygı verici düzeydedir. Bu anlamda bina bileşenleri ve malzemelerinin imalatı, seçimi, kullanımı konusunda bilinç düzeyinin arttırılması hayati öneme sahip bir konudur” diyerek, Yapı Ürünlerinin Üretim-Kullanım Döngüsü Dersi’nin mezun olduktan sonra sektörde çalışacak olan öğrencilerin bilinç düzeyinin artırılması konusunda önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Benzer uygulamalar çoğaltılmalı
Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Dilek Ekşi Akbulut ise, yapı ürünlerinin sürdürülebilirlik kavramı ve yapı yaşam döngüsü içerisindeki süreçlerini daha iyi ve daha akılda kalıcı şekilde anlaşılması için sektör ve üniversite işbirliğinin önemine dikkat çekerek, “Ders içeriğinde ilk haftalarda kavramlar ve teorik bilgiler öğrencilere aktarıldıktan sonra Türkiye İMSAD işbirliği çerçevesinde sektörün tecrübeli, yenilikçi, sürdürülebilirlik, çevre kavramlarına duyarlı öncü firmaları ile çalışıldı.
Her hafta farklı bir ürünün temsilcisi sürdürülebilirlik, atıklar, geri dönüşüm başlıkları altında birikimlerini öğrencilerle paylaştı. Ayrıca öğrencilere araştırma konusu olarak her firma ürünlerinin kullanıldığı ve Leed Bream gibi belgeler alan yapıların listesi verildi. Öğrenciler bu yapılarla ilgili kaynaklardan ve yerinde gözlem yaparak bilgi toplayarak dönem sonunda rapor ve poster olarak izlenimlerini aktardılar. Bu tür etkileşimli projelerin daha fazla hayata geçirilmesi gerçek bir sürdürülebilirlik anlayışının yerleştirilmesi açısından büyük önem taşıyor” açıklamasında bulundu.