Yenilikçi ve Sürdürülebilir Tasarım İçin Örnek Bir Şablon
Diana Blank, Seattle’da bulunan Bullitt Center’ı ziyaret ettikten sonra, Georgia’da benzer bir projeyi hayata geçirmeye karar vermiş. Kendada Fund’ı kuran Blank, projenin hayata geçmesi için buraya 30 milyon dolar bütçe sağlamış. Şu anki Georgia Tech binası Blank’in vizyonu ve Lord Aeck Srgent ile Miller Hull Partnership’in geliştirdiği projenin sonucunda ortaya çıkmış. Net Pozitif Kendeda Binası 2020 Ocak Ayında sınıflarını açtı; bina sadece eğitim alanları temin etmekle kalmıyor, yenilikçi ve sürdürülebilir tasarım için örnek bir şablon oluşturuyor.
Binanın inşası ve tasarımında “İnşa edilen çevre için en ideal olanı hedefleyen yeşil bina sertifikası ve sürdürülebilir tasarım çerçevesi,” olarak tanımlanan Living Building Challenge’dan etkilenmişler. Bu sertifikayı almak, malzeme seçiminden erişilebilirliğe kadar her konuda bir dizi koşulu karşılamak anlamına geliyor ve Kendeda binası bu koşulların tamamını karşılıyor.
Bu koşullardan birisi Red List olarak bilinen ve mevcut inşaat yapılarında yaygın olarak görülen kimyasalların kullanılmaması. Bu kimyasallardan sakınmak için her bir bina ciddi bir incelemeden geçiyor ve Red List’de yer alan kimyasalları içermediğinden emin olunuyor.
Projenin üst düzey yöneticilerinden John DuConge konuyla ilgili olarak şöyle diyor: “Red List koşulunu yerine getirmek gerçekten de zorlayıcı bir işti ve muhtemelen herkesin düşündüğünden çok daha fazla zaman aldı. Ama başardık ve bir sonraki Living Building projesinde işler artık daha kolay ilerleyecek.” Bu konuda gösterilen çaba sonucu binada eğitim alan yüzlerce öğrenci ve çalışan gaz ve benzer zehirli maddelerden arınmış bir atmosferde çalışma fırsatı yakalamış oldu.
Binada kullanılan her bir sistem yapının odak noktasının işlevsellik, sağlık, estetik ve enerji tasarrufu olduğunu gösterir nitelikte. Projenin enerji ve su konusunda net-pozitif olması, yani aldığından daha fazlasını geri veriyor olması da bu özelliklerin başka bir göstergesi.
47,000 metrekarelik binaya enerji sağlamak için atılan ilk temel adım güneş panellerinin yerleştirilmesi olmuş. Paneller yeterli olduğu gibi, ekstra enerjiyi de şehir şebekesine iade ediyorlar. Bu paneller aynı zamanda su toplama cihazları olarak kullanılıyor. Temel ısıtma ve soğutma sistemleri suyu koridorlar boyunca çeviriyor ve böylece elverişli bir yüzey ısısı sağlanmış oluyor. İlave ısı kontrolü içinse 62 adet tavan fanı nemli Georgia havasını dengeleyecek biçimde çalışıyor.
Yapımı tamamlanmış olan bina iki adet 64 kişilik sınıf, dört adet laboratuvar, bir konferans salonu, oditoryum, çatıdaki arı kovanı ve polinatör bahçesi, ortak programlar için bir ofis alanı ve bir adet mobil kahve arabasından oluşuyor. Kendeda Binası bir senelik işlevsel uygulamanın ardından Southeast’te kendi boyutlarında ve fonksiyonundaki ilk Living Building sertifikası almak için denetlenecek.