Yeşil Binalar, İklim Deşikliği İçin Güçlü Bir Araç
Binaların günlük insan hayatındaki önemi tartışılmaz, binalar yaşamın merkezindedir; evimiz, işyerimiz, okulumuz... Onlarsız bir yaşam çoğu insan için mümkün değil. Bununla birlikte geleneksel yapılar ve yapım teknolojilerinin çevreye zarar verdiği de kaçınılmaz bir gerçek. Bu noktada 'Yeşil Bina' kavramı devreye girmekte ve bu ikileme bir çözüm olarak görülmektedir. Aynı zamanda yeşil binalar dünyada yaşanan iklim değişikliği ile mücadelede de güçlü bir araç olarak karşımıza çıkar.
National Geographic verilerine göre, 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70’i şehirlerde yaşıyor olacak. Dünyadaki şehirler dünya topraklarının sadece yüzde ikisini kaplasa da, sera gazı emisyonlarının yüzde 70'inden sorumlu, bu emisyonların yaklaşık üçte birinin sorumlusu ise binalar. Bu sonuçlar geleneksel inşaat faaliyetlerine göre hesaplanmakta. Peki ya yeşil binalar, işin heyecan verici kısmı burada başlıyor. Dünya’da yeşil bina üretiminin artması gidişatı değiştirebilir.
Yeşil binalar için farklı ülkelerin uyguladığı farklı isimlerde sertifikalar mevcut. Yazımızın konusu aslen bu olmamakla beraber, bu sertifikaların hemen hepsinin temelinde; enerji verimliliği, daha az su kullanımı, daha iyi iç mekân hava kalitesi, gelişmiş akustik, yeşil çatı sistemleridir. Bu hedeflere, güneş panelleri, yüksek verimli aydınlatma armatürleri ve doğal ışık gibi alternatif enerji kaynaklarının kullanımı, sürdürülebilir ve çevre dostu yapı malzemelerinin tasarıma dahil edilmesi ve daha birçok farklı uygulama ile ulaşılabilir.
Ancak, yeşil binaların yararları sadece çevre ile sınırlı değildir, yeşil binalar ilk akla gelen faydalarından çok daha fazlasını sağlar.
Yeşil binalar ekonomik tasarruf sağlar
Yeşil bir bina için başlangıçtaki inşaat maliyetleri biraz daha yüksek olabilir, ancak işletmeleri ve bakımları daha ucuz olduğundan uzun vadede kazançlı bir yatırımdır. Yeşil tasarıma yapılan yüzde ikilik bir yatırım, uzun vadede yapılan yatırımın on katından fazlasını karşılayacaktır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması ile enerji, ısıtma ve soğutma maliyetleri önemli ölçüde azalır ve bakım maliyetleri geleneksel binalara göre yüzde 20 daha düşüktür.
Genel olarak, yeşil binaların satış değeri daha yüksek olur, çünkü potansiyel alıcılar işletme maliyetlerinin normalden düşük olacağı konusunda farkındalık sahibidir. Düşük enerji tüketimi, su tasarrufu, düşük emisyonlar ve atıkların azaltılması iklim değişikliğine karşı mücadelede paha biçilemez bir fayda sağlar.
Fiziksel ve ruhsal sağlık
İlk başta, yeşil bina konsepti tamamen çevresel etkinin azaltılması ile ilgiliydi. Ancak şimdi, çalışmalar yeşil bir binada çalışmanın hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için olumlu sonuçlara neden olduğunu göstermektedir.
Birçok yeşil bina; yeşil alanlar, spor salonları, bisiklet parklarını daha erişilebilir hale getirmektedir. Stresi azaltmak için dinlenme odaları, masaj koltukları gibi özellikler eklenerek daha iyi fiziksel aktivite için iyi bir ortam yaratılabilir.
Yeşil binalarda merdivenler daha verimli kullanılmaktadır. Yıllardır mimarlar tarafından saklanan merdivenler yeşil binalarda daha görünür kılınır. Ve bu durum çalışanların her gün daha fazla adım atması anlamına gelir.
Çalışanların yeşil binalara ilişkin algıları; daha temiz ve toksik olmayan kimyasalların kullanıldığı, daha iyi bir havalandırmaya sahip olması dolayısıyla temiz bir iç mekân hava kalitesine sahip olması nedeniyle daha sağlıklı olduğu yönündedir.
Yeşil olmayan binalardaki kötü hava kalitesi ve iç mekân kirleticileri bazı akciğer kanseri ölümlerine ve astım hastalığına neden olabilmektedir.
Artan verimlilik
Bir araştırma çalışması yeşil binalarda çalışanların geleneksel binalarda çalışanlardan yüzde 16 daha verimli olduğunu göstermektedir. Çalışma yazarı Profesör Magali Delmas, yeşil binalardaki çalışanların ve yeşil uygulamaları benimseyenlerin “motivasyonlarının yüksek olduğunu, öğrenme sürecinin hızlandığını ve kişilerarası ilişkilerden daha iyi yararlandığını” söylüyor.
Bu güne kadar yapılan bir çok araştırma, çevre dostu bir ofisin çalışanlar için çekici olduğunu, çalışanların bu tür ofislerde daha fazla kalmak istediklerini ve işyerleri ile gurur duymalarını sağladığını ortaya koymaktadır.