Çatı Pencereleri ile Mekânlarda Günışığı ve Temiz Hava
Ekoyapı Dergisinin son sayısının TOP 10 bölüm konuğu VELUX oldu. Koronavirüs (COVİT- 19) sebebiyle evlerimizde daha fazla zaman geçirmek zorunda olduğumuz bu günlerde, mekânların gün ışığı ve doğal hava ile sağlıklı ve konforlu mekânlar haline nasıl gelebileceğini gösteren örneklere yer vermek istedik.
Zamanımızın %90’lık bölümünü kapalı alanlarda geçirmekteyiz. Ancak binalarımızın tamamına yakın bir kısmı sağlıklı iç mekân iklimine sahip olmayan yapılar. Gün ışığı ve doğal havalandırma, sağlıklı iç mekân iklimi yaratmak ve enerji tüketimini en aza indirebilmek için vazgeçilmez kaynaklar. Özellikle sağlık problemlerinin sürekli arttığı bir dünyada tasarlanan tüm yapılarda iç mekân iklimi öncelikli konulardan biri olmalıdır. Birçok araştırma gün ışığının insan sağlığı, üretkenliği, ruh hali ve çocukların öğrenme yetenekleri üzerinde olumlu etkiler yarattığını göstermektedir.
Aynı şekilde doğal havalandırma ile sağlanan temiz hava da elektronik aletlerden ve mekân içindeki kimyasallardan salınan zehirli emisyonları azaltarak sağlıklı iç mekân iklimi yaratan önemli bir faktördür.
Biz de bu sayımızda, son günlerde tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Koronavirüs (COVİT- 19) sebebiyle evlerimizde daha fazla zaman geçirmek zorunda olduğumuz bu günlerde, mekânların gün ışığı ve doğal hava ile sağlıklı ve konforlu mekânlar haline nasıl gelebileceğini gösteren örneklere yer vermek istedik.
ULUS SAVOY KONUTLARI
Mimarı tasarımı Emre Arolat, iç mimari tasarımı Autoban tarafından yapılan Ulus Savoy Konutları, toplamda 6.5 katlı 26 blok ve 301 adet konuttan oluşmaktadır. Savoy Ulus projesinde bahçe katları, düz daireler ve çatı dublekslerinden oluşan farklı daire tipleri yer almaktadır. Çarmıklı ile Saruhan Ortaklığı imzası ile inşa edilen projede bulunan dairelerin büyüklükleri 110 metrekare ile 350 metrekare arasında değişmektedir. Proje, özellikle yere kadar inen cam kullanımı, gölgelendirme amaçlı cephe sistemleri, peyzajı ve sosyal dokusu ile Ulus bölgesine yeni bir soluk getirmiştir.
Ulus Vadisiyle ilgili olarak kayda değer bir mimari karakteristikten bahsetmek çok anlamlı değildir. Kabuklu bir yapı ile yeniden inşa edilen topografya ve ortaya çıkan garaj çatısı, üzeri bitki örtüsü ile kısmen kapanmış yeni bir zemin yaratmaktadır. Geleneksel apartman blokları, binalar ile ilgili yürürlükteki yönetmeliklere tabi olan kararlara göre şekillenmekte ve yüzeyler, çevredeki benzerlerinin aksine, zemin üzerinde kompleksi görünmez hale getiren doğal malzemeler ve renklerin kullanımıyla peyzajın devam ettirilmesi şeklinde karakterize edilmektedir.
Kadıköy Belediyesi tarafından Sahrayıcedit Mahallesinde yapılan Bahriye Üçok Çocuk Yuvası 2016 yılının Eylül ayında minik kullanıcıları ile buluştu. Mimari tasarımını Durmuş Dilekci’nin yaptığı yuva Türkiye’nin ilk ekolojik yuvası olma özelliğini taşıyor. Bina inşaatından iç tefrişatına, enerji ve su gibi temel altyapısına kadar bütünüyle çevreci bir tasarım yaklaşımı ile yapıldı.
BAHRİYE ÜÇOK EKOLOJİK ÇOCUK YUVASI
Bahriye Üçok Çocuk Yuvası, her yönüyle sağlıklı öğrenim ve öğretim mekânları, enerji tasarrufu, uygulamalı ve doğa dostu eğitim amaçlanarak projelendirildi. Bu nedenle de bina sakini çocuklar ve eğitimciler için sağlıklı, dayanıklı, emniyetli, rahat ve ekonomik ortamlar sağlandı.
Yeşil yapı prensipleri ile tasarlanıp inşa edilen binada yeşil çatı uygulaması ile yağmur sularının arındırılması, güneş enerjisinden yararlanma, doğal ışıktan verimli faydalanma, doğru ışık yönü ve izolasyon değerleri ile enerji tasarrufu sağlanması, ekolojik sistemin korunması için enerji, su, malzeme, arsa, sermaye gibi tüm kaynaklar etkin kullanıldı.
3- 6 yaş arası 115 çocuğun eğitim aldığı Bahriye Üçok Ekolojik Çocuk Yuvası’nda çocukların bedensel ve zihinsel gelişimleri için son derece önemli olan güneş ışığının yapı içerisine dengeli alınması amacıyla VELUX çatı pencereleri kullanıldı. Yeşil yapı prensiplerinin titizlikle uygulandığı bina LEED Platin Sertifikası almaya hak kazandı.
KARTAL HAFTA SONU EVİ
Tamirci Mimarlık, Can Tamirci tarafından tasarlanan Kartal Hafta Sonu Evi Projesi; ev, ofis, sanat galerisi fonksiyonlarını kapsayabilecek sadece biri ile sınırlı olmayan bir yapı olarak tanımlandı. Yapı şehrin merkezine yakın olmasına rağmen oldukça izole, doğayla iç içe ve deniz manzarasına sahip bir konumda yer almaktadır.
Sadece haftanın belli günlerinde gerçekleşen aktiviteler için kullanılan Kartal Hafta Sonu Evi’nin formunun rasyonelliği, sadeliği ve kolay anlaşılabilirliği projenin etkisini de oldukça arttırmaktadır.
Eve dışarıdan bakıldığında 3 tane ortogonel formun birbirinin üstünde kaydırıldığı ve bu kütlelerin birbirlerine saçak ve teras oluşturduğu fark edilmektedir. Bu hareketli formu dolayısıyla da ihtiyaç olan bir balkon ya da saçak eklentisi yapmaya gerek kalmamış, onları zaten mevcut kütleler kendiliğinde üretmektedir.
Mimarinin uğraşı alanlarından olan ışık alma konusu ise projenin gerekliliklerine ve bulunduğu konuma göre çatıdan ışık alma fikri pekiştirilerek VELUX çatı pencereleri ile oldukça başarılı sonuçlar elde edilmiştir.
SÜPER ENERJİ OFİS
Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık imzasıyla tasarlanan Süper Enerji Ofis, her katta farklılaşan hacimleriyle tekdüze bir ofis yapısı olmaktan çıkarak, kullanıcılarına bir deneyim çeşitliliği sunmaktadır.
İstanbul’da, bir enerji şirketinin merkez ofisi olarak tasarlanan 5 katlı yapı; bir kısmı açık ofis olarak düzenlenmiş ofis alanları ve dinlenme alanları ile farklı kotlara ve yönlere yerleştirilmiş dört terastan oluşmaktadır.
Yapı, bulunduğu parselin düzensiz geometrisini, farklı doğrultularda ve ölçeklerde kurgulanmış, kesişen iki kütleyle izlemektedir. Her biri farklı plan izi tarif eden altı betonarme ve iki çelik döşemeden oluşan yapının düşey kurgusu, katlar arasında kıvrılan bir çelik merdivenle tamamlanmaktadır. Kat planları, yapı programının gereksinimleri doğrultusunda yerleştirilen ofis alanları ile bu alanların aralarına “serpiştirilen” dinlenme alanları üzerinden kurgulanmıştır.
Yapının en çok dikkat çeken mekânlarından biri en alt katta yer alan 2. bodrum kattır. Betonarme perde duvarları ve açıkta bırakılan betonarme kirişleriyle kendine has bir kimlik edinen, 5.60 metre yüksekliğindeki açık ofis hacmini barındıran 2. bodrum kat, betonarme kirişlerin arasına yerleştirilen çatı pencereleriyle açık ofis alanı ve yemekhane için doğal aydınlatma ve havalandırma sağlamaktadır. 2. bodrum katta aynı zamanda, yine açık ofis hacmine doğal aydınlatma ve havalandırma sağlayan ve yalın bir çelik konsol merdivenle yukarısındaki bahçeye bağlanan bir de teras bulunmaktadır.
LİTERDA OKULLARI
Mi’mar Mimarlık kurucu ortağı Y. Mimar Ahmet Yılmaz tarafından tasarlanan Literda Anaokulu, Ataşehir’de konumlanmaktadır. Literda projesinin binası aslında betonarme karkası var olan bir binayken okula dönüşmesi ihtiyacı doğmuştur.
İhtiyaç programına bağlı olarak yapı iç fonksiyon çözümlerine odaklanıldığında, program yoğun olduğu için çatı katının kullanılabilir bir hacim olarak tasarlanması gündeme gelmiştir. Mimari ekip çatı yaparak onun altını atıl bırakmaktansa o alanı değerlendirmeye karar vermiştir. Yapı büyük olduğu için çatı katı da ciddi bir hacim oluşturmaktadır.
Alandan ziyade hacim ile kayda değer bir mekân zenginliği ortaya çıktığından bu mekânın aydınlık olmasını ve farklı aktivitelere imkân vermesi bir tasarım kriteri olarak düşünülmüştür.
İşverenin de talebi üzerine bu mekân çocukların; kütüphane, ortak oyun alanları, teraslarda bitki yetiştirme gibi günlük aktivitelerini gerçekleştireceği aktivite alanı olarak tasarlanmış ve dolayısıyla aydınlık olması ihtiyacı doğmuştur. Çatıdan ışık alma konusu bu şekilde gündeme gelmiş sonrasında mümkün olan adette çatı penceresi kullanılmasına karar verilmiştir. Bu noktada VELUX çatı pencereleri tercih edilmiş ve gün ışığıyla dolu, doğal olarak havalandırılmış öğrenme mekânları yaratılmıştır.
STUDIO SANTRAL İSTANBUL YURT BİNASI
Studio Santral İstanbul, Bilgi Üniversitesi içerisinde yer alan, projesi Erginoğlu Çalışlar Mimarlığa ait olan, üst düzey konfor ve kalite hedeflenerek inşa edilmiş bir yurt binasıdır. Yurt binasında standart oda, bahçe katı oda, süit oda ve XL süit oda olmak üzere 4 farklı oda tipi mevcuttur. Çatı katı odaları süit oda ve XL süit oda olarak hizmet vermektedir. Bu tip odalarda çatı eğiminin sağladığı ekstra hacimden faydalanarak asma kat tasarlanmıştır. Proje genel itibari ile minimum hacimde maksimum ihtiyaca cevap verebilmek üzere tasarlanmışsa da kullanıcı konforundan da ödün vermemektedir.
Projenin mimari ofisi, ihtiyacı karşılayabilecek çatı penceresi boyutunu bulabilmek ve bu çatı pencerelerinden en etkin biçimde yaralanabilmek için doğru konumlandırmayı yapabilmek adına, henüz planlama aşamasından itibaren VELUX ile birlikte çalışmış, aydınlatma analizleri ve modellemeler yardımı ile optimum çözüme ulaşılmıştır.
Odada kullanılan düşey pencereler her ne kadar standart ölçülerden uzun olarak seçilmişse de asma katta kaliteli bir aydınlık seviyesi yakalanabilmesi için mahyanın iki tarafında ve her bölümün üzerinde olmak üzere toplam 4 adet çatı penceresi kullanılmıştır. Bu pencereler sayesinde hem çalışma bölümleri doğal günışığı ile aydınlatılabilmekte hem de sadece asma katta değil süit odaların tamamında doğal havalandırma sağlanabilmektedir.
MOOBLE HOUSE YÜRÜYEN EVLER
Mooble House yürüyen evler, dünyada “Tiny House” adı ile bilinen tekerlekli küçük evlerin Türkiye’deki temsilcilerindendir. Mooble House mobil evler endüstri prensiplerine uygun fabrika ortamında üretilmektedirler.
Tiny House’lar hem artan betonlaşmaya hem de korkutucu seviyelere ulaşan tüketim ekonomisine bir itiraz olarak 1970’lerde ortaya çıkmıştır. Genelde 4 ile 8 metre arasında değişen bu tekerlekli araçların en büyük özelliği mobil olmalarıdır. Bu sayede tek bir yere bağlı kalmadan, ev konforunda farklı yerleri gezmek, görmek ve yaşamak mümkün olmaktadır. Tiny House’lar diğer mobil yapılardan farklı olarak kullanıcısına her yerde ev konforu yaşatmaktadır. Karavan ve çadırla karşılaştırıldığında Tiny House’lar hem sağlam yapıları hem de donanımları ile ön plana çıkmaktadır. Örnek olarak bir Tiny House’da mutfak eviyesi, tuvalet ve yatak evlerde kullanılanlar ile aynı kalitede ve ağırlıktadır. Üstelik tercihe bağlı olarak bu küçük evlere klima, bulaşık makinesi, fırın gibi konfor unsurları da eklenebilmektedir. Doğanın ortasında bile konforundan taviz vermeyenler için iyi bir seçenek olan Tiny House’lar ilk bakışta yazın kullanılacak bir araç gibi algılansa da güçlü izolasyonları ve iklimlendirme donanımları ile kışın da kullanıma uygundur. Yurt dışında örneklerine çokça rastlanan bu küçük yürüyen evlerin güzel örneklerini ülkemizde Mooble House markası temsil etmektedir.
Günlük enerji ihtiyacını güneş panelleriyle sağlayan, tuvaletin atık maddelerinden gübre üreten makinelere kadar teknolojinin tüm imkânları ile donatılan Mooble House evlerinde iç mekânı en üst düzeye çıkarmak, evdeki aydınlık seviyesini arttırmak, kullanıcı ile doğayı daha fazla bütünleştirmek amacıyla VELUX pencereler kullanılmaktadır.
KAFETERYA TASARIMI
Hilmi Güner Mimarlık Ofisi tarafından Ankara’da tasarlanan ana alanların yer altında olduğu Kafeterya projesi, ofis çalışanları için 496 kişi kapasiteli kafeterya alanı olarak tasarlanmıştır. Yapay ışık ihtiyacını azaltmak ve alanın yer altında olmasına rağmen gün ışığından azami seviyede yararlanılmasına dayalı çözümler geliştirmek için tasarımda etraftaki 6-7 katlı binalar göz önünde bulundurulmuştur. Projede, ışık koridorundan gün ışığı getiren tavan pencereleri, aşağıdaki geniş ölçekli yemek alanında ışığı içeriye etkili bir şekilde dağıtmaktadır.
Tasarlanan toplam 10 tavan penceresi kullanıcılara üstlerinde açık bir alan olduğunu hissettiren bir mekânsal deneyim yaratmaktadır. VELUC ACTIVE teknolojisi ile entegre edilebilir özellikteki bu tavan pencereleri, kafeteryada hava sirkülasyonunu desteklemektedir.
KENDO KEMER EVLERİ
Kendo Gayrimenkul yatırımı olan Kendo Kemer Evleri’nin mimari tasarımı Boran Ekinci tarafından yapılmıştır. Levent ve Maslak’a 10 dakika mesafede Göktürk’te ormanın yanı başında ve merkeze yakın konumda yer alan Kendo Kemer Evleri, doğayla bütünleşen özgün mimarisi ile dikkat çekmektedir.
Üst gelir grubuna hitap Kendo Kemer Evleri, 18 adet orman manzaralı ve bahçeli villadan oluşmaktadır. Projedeki her villa, 4 metrelik bir tavan yüksekliğine sahiptir ve yatak odaları ile salonları doğrudan bağımsız bahçeye açılmaktadır.
Her villanın kullanım alanı 380 metrekare olarak belirlenmiş ve 9 + 1 kat planı kullanılmıştır. Villaların tamamı tek katlı ancak her birinin küçük bir çatı katı ve bodrum katı da bulunmaktadır. Çatı ve bodrum katlarında VELUX çatı pencereleri tercih edilmiştir.
Kendo Kemer Evleri, şehrin yanı başında ama karmaşadan ve stresten uzakta, konfor dolu bir hayat sürmek için tasarlanmıştır ve Sign of The City Awards (SOTCA)’da “Tamamlanmış En İyi Müstakil Konut” ödülüne layık görülmüştür.
D RESORT OTEL GÖCEK
Doğuş Turizm Grubu’ na ait, 8 bağımsız bloktan oluşan; lüksün, konforun ve seçkin detayların vurgulandığı bir mimari anlayışın hâkim olduğu D-Resort Göcek, dünya üzerinde benzerine rastlanmayacak manzarasıyla bütünlük sağlayan sade ve asil çizgilerle kendini gösteren ayrıcalıklı bir şıklık sunmaktadır.
Konuklarının kendilerini özel hissettiren tasarım ayrıntıları, ferah, aydınlık ve canlandırıcı bir atmosferde konforlu bir tatil seçeneği sunan D-Resort Göcek mimarisi ve özel dekorasyonlarıyla seçkin bir atmosfere sahiptir. Açık havuzları, restoranları, barları, SPA ve fitness merkeziyle çevrelenmiş 8 adeti konaklama ünitesi olmak üzere toplamda 10 adet hizmet birimi ile misafirlerine en iyisini sunmayı hedeflerken, sahip olduğu mavi bayraklı özel plajı ile Göcek’in mavi sularını deneyimleme fırsatı sunmaktadır.