Çatı Sektörü 2016’da Yüzde 5 Büyüyecek
Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, çatı sektörünün son yıllarda istikrarlı bir büyüme performansı ortaya koyduğunu, zorluklara rağmen 2015 yılında da büyümesini sürdürdüğünü belirterek, “2016 yılına istikrarlı bir şekilde girmemiz, Kentsel Dönüşüm, Enerji Verimliliği Kanunu, Enerji Kimlik Belgesi uygulaması gibi etkenler, sektörel büyümeye olumlu yansıyacaktır. Çatı sektörünün 2016 yılında yaklaşık olarak yüzde 5 oranında büyümesini bekliyoruz. Dünya pazarında yüzde 1,3’lük paya sahip olan sektörümüzün global pastadan daha büyük bir dilim alması için çalışıyoruz” dedi.
Çatı sektörü 2016 yılına umutlu girdi. Son yıllarda istikrarlı şekilde büyüyen çatı sektörünün 3 milyar dolara ulaşarak, dünya pazarının yüzde 1,3’ünü oluşturduğunu belirten ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, “Türkiye’de yaklaşık 1500 firma çatı kaplama pazarında faaliyet gösteriyor. 2010 yılında 115 milyon metrekare olan kullanılan çatı malzemesi büyüklüğü, 2011 yılında 123, 2012’de 134, 2013’de 145, 2014’te 153, 2015 7yılında ise 160 milyon metrekareye çıktı. Sektörün istikrarlı performansını 2016 yılında da sürdürerek, yüzde 5 oranında büyüyeceğini öngörüyoruz” diye konuştu.
“Kentsel Dönüşüm uzun soluklu hareket getiriyor”
Döviz kurundaki artışlar, yaşanan belirsizlikler gibi etkenler nedeniyle sektörün 2015 yılını nispeten daha durağan geçirdiğini de hatırlatan M. Nazım Yavuz, şöyle konuştu:
“Türkiye 2016 yılına istikrarın güçlü bir şekilde hakim olmasıyla başladı. Siyasi ve ekonomik istikrar, tüm sektörler için itici güç oluşturuyor. Çatı sektörü olarak biz de 2016 yılından daha umutluyuz. İnşaat sektörü, Türk ekonomisinin lokomotifliğini üstleniyor. İnşaat sektörünün büyümesi, sektörün en önemli kollarından biri olan çatı sektörüne de olumlu yansıyor. Sektörün hareketliliğini artıracak birçok faktör var. Özellikle Kentsel Dönüşüm uygulaması, inşaat ve çatı sektöründe uzun soluklu fayda sağlayacak. Türkiye genelinde 6-7 milyon konutun yenilenmesi hedefleniyor. Önümüzdeki 10-20 yılı için Kentsel Dönüşüm hareketliliği yaşayacağız.”
Global pastadan daha büyük dilim istiyoruz
Dünya geneline bakıldığında nihai çatı kaplama malzemelerinin 200 milyar doların üzerinde bir pazar oluşturduğu belirten Yavuz, “Sektörün yüzde 40’ı Asya Pasifik, yüzde 34’ü Kuzey Amerika, yüzde 12’si Batı Avrupa, yüzde 14’ü geri kalan ülkelerden oluşuyor. Ülkemizde çatı kaplama malzemeleri özellik, kalite ve çeşit açısından gün geçtikçe zenginleşerek Avrupa Birliği standartlarını yakaladı. Türk çatı sektörünün dünya pazarından aldığı yüzde 1,3’lük payı daha fazla artırmak ve dünya pazarlarında söz sahibi olmak için çalışıyoruz” dedi.
Yalıtımsız bina kalmayacak
Enerji Verimliliği Kanunu ve Enerji Kimlik Belgesi gibi uygulamalarla Türkiye’de yalıtımsız yapı kalmamasının hedeflendiğini söyleyen Yavuz, şöyle devam etti:
“ÇATIDER'in yaptığı araştırmaya göre geçtiğimiz 10 yılda yalıtımsız ve hatalı çatılar ülke ekonomisine 23 milyar TL'nin üzerinde zarar verdi. Yalıtımı olmayan binalar kat adetine bağlı olarak en az ortalama yüzde 20 ile 30 aralığında enerji israfına neden oluyor. Çatı ve binada yapılacak tadilat ve yalıtım uygulamaları enerji harcamalarında en az yüzde 50 tasarruf sağlar. Yeni Yapı Denetimi Kanunu ile 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yeni yapılacak tüm binalara ısı yalıtımı zorunluluğu gelmesiyle dış cephe ısı yalıtımı yani bilinen adıyla mantolama konusunda vatandaşımızda ciddi bir bilinç artışı yaşandı. Enerji Verimliliği Kanunu ve Enerji Kimlik Belgesi de sektörümüz için olumlu gelişmeler. Enerji kaynaklarının daha verimli kullanılması amacıyla tüm binaların 2 Mayıs 2017 tarihine kadar Enerji Kimlik Belgesi alması gerekiyor. Böylece yapılarımız daha tasarruflu olurken, enerji kaynaklarını daha az tüketeceğiz.”
Standartlardan uzak milyonlarca çatı var
Türkiye’de 9 milyon binadan yaklaşık 7 milyonunda standartlardan uzak ve yalıtımsız çatı uygulamalarının olduğunu dile getiren M. Nazım Yavuz, şunları ifade etti:
“Avrupa Birliği’nin 20-20-20 planı ile 2020 yılına kadar enerji tüketimini yüzde 20 azaltmayı, yenilenebilir enerji kullanımında yüzde 20 artışı ve zararlı sera gazı salımını en az yüzde 20 azaltmayı hedeflediğini düşünürsek; Türkiye olarak bizim de binalarımızdaki enerji tüketimini kısa dönemde metrekare başına yılda 80 kilovatsaat ve altına düşürmemiz gerekiyor. Bu değerlere ulaşabilmek ancak çatı ve çatı sistemlerine önem verilmesi ile sağlanabilir.”