CEPHEDER'den Dünya Kadınlar Günü Mesajı!
168 yıl önce, 8 Mart 1857’de New York’ta bir tekstil fabrikasında çıkan yangında, fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçi hayatını kaybetti. Çalışma hayatında haklarını arayan bu kadınlar, yıllar sonra küresel bir farkındalık hareketinin temelini attı. Ancak kadın emeğinin değeri uzun yıllar göz ardı edildi. 1975’te Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Kadınlar Günü” olarak ilan edilen 8 Mart, 1977’de “Kadın Hakları ve Uluslararası Barış Günü” olarak resmileşti.
Bu karar, kadınların eşit haklara sahip olmasının dünya barışını güçlendireceği fikrine dayanıyordu. Ancak bugün, 8 Mart’ın asıl anlamından uzaklaşarak sadece bir kutlama günü haline geldiğini görüyoruz. Oysa bu gün, kadın haklarını, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve ekonomik özgürlüğü yeniden düşünmemiz için önemli bir fırsat olmalıdır.
Kadınların İş Hayatındaki Yeri: Yeterli mi?
Erkek egemen sektörlerde kadınların var olma mücadelesi hâlâ devam ediyor. Plastik sektöründe 28 yıldır yönetici olarak çalışan bir kadın olarak, bu süreçte birçok önyargıyı ve zorluğu aşmak zorunda kaldım. Ancak sadece bireysel başarılarla yetinmek yeterli mi? Eğitimden istihdama, temsil oranlarından ücret eşitsizliğine kadar pek çok alanda ilerleme sağlansa da, kadın emeğinin hak ettiği noktaya geldiğini söylemek zor.
Bu noktada iki temel gerçeği yeniden düşünmeliyiz:
- Çalışmak ve üretmek, cinsiyetten bağımsız olarak herkesin hakkıdır.
- Kadın hakları, temel insan haklarının bir parçasıdır ve erkek karşıtlığıyla ilişkilendirilmemelidir.
İş Dünyasında Kadınları Desteklemek Neden Önemli?
Kadınların iş hayatına katılımı sadece bireysel bir hak mücadelesi değil, aynı zamanda toplumsal kalkınma ve ekonomik gelişim için de kritik bir faktördür. İş dünyasını yönetenlerin, kadınların kariyerlerinde ilerlemesine destek olması gerekir. Eşit fırsatlar yaratmak, kadınların bilgi ve yeteneklerine göre istihdam edilmesini sağlamak zor olabilir, ancak imkânsız değil.
Bu 8 Mart’ta, sadece kutlamak yerine düşünelim ve harekete geçelim. Kadın emeğinin, eşit hakların ve adil çalışma koşullarının gerçekten sağlandığı bir dünya için hepimiz sorumluluk alalım.