Çift Cidarlı Cepheler Nasıl Çalışır?

Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Çift cidarlı cepheler: Genellikle cam olmak üzere iki katmandan oluşan ve havanın ara boşluktan aktığı cephe sistemleri için neredeyse kendi kendini açıklayan bir isimdir. Bu boşluk (20 cm'den birkaç metreye kadar değişebilir) aşırı sıcaklıklara, rüzgarlara ve sese karşı yalıtım görevi görür ve binanın hem yüksek hem de düşük sıcaklıklar için termal verimliliğini artırır. Çift cidarlı cephelerin belki de en ünlü örneklerinden biri Foster+Partners'ın 30 St Mary Ax Binası, "The Gherkin "dir.

Ara boşluktaki hava akışı doğal olarak gerçekleşebilir veya mekanik olarak yönlendirilebilir ve iki cam katman güneş koruma cihazları içerebilir.

Çift cidarlı cephe kavramı yeni olmamakla birlikte, mimar ve mühendislerin bunları kullanma eğilimi giderek artmaktadır. Özellikle gökdelen tasarımında, şeffaf cephe, termal ve işitsel konfor, düşük iklimlendirme maliyetleri ve pencereye özel teknolojilere olan ihtiyacı ortadan kaldırmaları nedeniyle tercih edilmektedirler.

Ayrıca, çift cidarlı cepheler daha soğuk ve daha sıcak havalara uyarlanabilir. Onları bu kadar ilginç kılan da bu çok yönlülüktür: giriş veya çıkış kanatlarını açmak veya kapatmak ya da hava dolaşımını etkinleştirmek gibi küçük değişikliklerle cephenin işlevi değiştirilebilir.

Soğuk iklimlerde, hava tamponu ısı kaybına karşı bir bariyer görevi görür. Boşlukta bulunan güneşle ısıtılmış hava, camın dışındaki alanları ısıtarak iç mekan ısıtma sistemlerine olan talebi azaltabilir.

Sıcak iklimlerde, güneş kazancını azaltmak ve soğutma yükünü azaltmak için boşluk bina dışına havalandırılabilir. Fazla ısı, hava yoğunluğundaki farklılıkların daha sıcak havanın kaçmasına neden olan döngüsel bir hareket meydana getirdiği baca etkisi olarak bilinen bir süreçle tahliye edilir. Boşluktaki hava sıcaklığı yükseldikçe dışarı itilir ve ısı kazanımına karşı izolasyon sağlarken çevreye hafif bir esinti getirir.

Genel olarak, çift cidarlı cepheler, iç konforu ve kullanıcının yaşam kalitesini doğrudan etkileyen dış koşullara (güneş radyasyonu, dış sıcaklık, vb.) büyük ölçüde bağlıdır. Bu nedenle, her durum için dikkatli bir tasarım şarttır ve güneş yönü, bağlam, yerel radyasyon, sıcaklık koşulları, bina doluluğu ve çok daha fazlası hakkında ayrıntılı bilgi gerektirir. Aşağıda, bunların bazı avantaj ve dezavantajları vurgulanmaktadır:

Avantajlar

Soğutma ve ısıtma talebini azaltır;

Açık görüş ve doğal ışığa izin verir;

Termal ve akustik yalıtımı geliştirir;

Doğal havalandırma ve hava yenilenmesine izin vererek daha sağlıklı bir ortam yaratır.

Dezavantajlar

Çok daha yüksek ilk inşaat maliyeti;

Alan tüketimi;

Bakım talebi;

Bağlam önemli ölçüde değişirse (örneğin diğer binalar tarafından gölgelenme) doğru şekilde işlemeyebilir.