Değişen Çalışma Dünyası ve Hibrit Ofis Tasarımları
Geleneksel ofis alanları ile modern ve esnek çalışma alanlarının birleştirilmesini ifade eden hibrit ofis tasarımları uzaktan ve ofiste çalışma düzenini dengede tutarak, geleneksel iş ortamına yeni bir soluk getirdi.
Önemli olan nerede çalıştığınız değil, nasıl çalıştığınızdır düşüncesinden hareketle meydana gelen hibrit çalışma modeli, çalışma dünyasına yeni bir soluk getirmiş ve birçok kişi tarafından beğeniyle karşılanmıştır. Bu durum ofis tasarımlarında daha samimi, aidiyet duygusunu geliştiren ve enerji dolu bir çizgi ediniminin yolunu açmıştır. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19 pandemisi her ne kadar geride kalmış olsa da beraberinde getirdiği yeni normlar hâlâ etkin bir şekilde kullanılmaya devam ediyor. Hastalığın kontrol altına alınması amacıyla geliştiren planlamalardan biri olan kişiler arası temasın minimuma indirildiği uzaktan çalışma düzeni yerini hibrit çalışma modeline bıraktı. Yapılan bir araştırmada, çalışanların %73’ünün hibrit çalışma ortamının sağladığı esneklikten mutlu olduğu sonucuna ulaşıldı. Geleneksel ofis alanları ile modern ve esnek çalışma alanlarının birleştirilmesini ifade eden hibrit ofis tasarımları uzaktan ve ofiste çalışma düzenini dengede tutarak, geleneksel iş ortamına yeni bir soluk getirdi. Bu tasarım anlayışı işletmelerin çalışanlarına onların ihtiyaçlarını en üst seviyede karşılayacak ve verimliliği artıracak şekilde tasarlanmış mekânlar sunmayı amaçlar, farklı çalışma tarzlarını destekleyen ve çeşitli aktiviteler için uygun alanlar sunan bir ortam yaratmaya odaklanır.
HİBRİT OFİS TASARIMLARINDA, ÇALIŞANLARIN VERİMLİLİĞİNİ ARTIRMAK VE STRESİ AZALTMAK İÇİN DOĞAL IŞIK VE BİTKİ DÜZENLEMELERİ GİBİ ÇEVRESEL UNSURLARA ÖNEM VERİLMESİ, ÇALIŞANLAR ARASINDAKİ ETKİLEŞİMİ TEŞVİK EDECEK DÜZENLEMELER YAPILMASI ÖNERİLİR.
Hibrit Ofislerin Öne Çıkan Özellikleri
Hibrit ofisler, bireylerin ihtiyaçlarına uygun farklı çalışma alanları sağlar. Sessiz çalışma bölgeleri, açık ofis alanları, toplantı odaları ve Sponsorluğunda dinlenme alanları gibi çeşitli alanlar olabilir. Teknoloji, hibrit ofislerin en temel bileşenlerinden biridir. Kablosuz bağlantılar, video konferans imkânları ve interaktif ekranlar gibi teknolojiler, iş birliğini artırır ve uzaktan çalışma ile ofis içi iş birliğini bir araya getirir. Hibrit ofis tasarımlarında, çalışanların verimliliğini artırmak ve stresi azaltmak için doğal ışık ve bitki düzenlemeleri gibi çevresel unsurlara önem verilmesi ve çalışanlar arasındaki etkileşimi teşvik edecek düzenlemeler yapılması önerilir. Çalışanların dinlenme ve rahatlaması için kullanabileceği sosyal alanlar, ofis içindeki motivasyonu artırabilir. Ayrıca hibrit ofisler, enerji tasarrufu ve çevresel sürdürülebilirlik açısından tasarlanmalı yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve geri dönüşüm programları gibi uygulamalar sisteme dahil edilmelidir. Hibrit ofis tasarımları, işletmelerin değişen çalışma dinamikleri ve çalışan beklentileriyle uyum sağlamalarına yardımcı olacak dolayısıyla çalışan memnuniyeti, iş verimliliği ve çalışanlar arasında iş birliği artacaktır. Ancak her işletmenin ihtiyaçları farklı olduğundan, hibrit ofis tasarımı özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektirmektedir.
STEELCASE Tasarımcılarından Meg Bennett, Hibrit Ofis Tasarımları İçin Önerilerde Bulundu
Çalışma dünyasındaki iş yerinde çalışma kavramının yerini hibrit çalışma prensibine bırakmasının ardından ofis tasarımlarının tekrar ele alınması ile Steelcase tasarımcılarından Meg Bennett, hibrit ofis tasarımları için temel tasarım ilkelerinin izlendiği, her kullanıcının birbiri ile temasta kalabildiği, canlı ve aydınlık tasarım önerisinde bulundu. Çalışma ortamlarında kişiler arası bağlantı kurulmasına imkân vermeyen çalışma şeklinin motivasyon düşüşü yaşattığına dair bulgular edinilmesi hibrit çalışma modelini benimseyen ofislere yol gösterici bir rol üstlendi. Mekân tasarımında çalışanlar arası bağlantı kurulmasına izin veren planlamaların yapılması, güven ve aidiyet duygularını pekiştirerek daha motive edici etkiler kazandırdığı sonucuna ulaşıldı. Aktarılan öneriler hibrit ofis tasarımlarında mekânsal organizasyonun yanı sıra tercih edilen fiziksel ögelerinde çalışanların motivasyonunda büyük rol oynadığını gösterdi. Form, malzeme, renk ve aydınlatma gibi fiziksel ögelerden mobilya ve zeminde kullanılacak kaplamaların akustik konforu sağladığına; canlı renklerin mekâna dinamizm getirdiğine ve gün ışığı kullanımının çalışanlar için verimli bir ortam oluşturduğuna rastlanıldı.
Klassis Tasarım ve Konforu Yeni Çalışma Düzeni Olan Hibrit Çalışma Alanları İçin Bir Araya Getirdi
Çalışma alanlarında en yüksek verimi hedefleyen Klassis, değişen kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik geliştirdiği inovatif bakışıyla iş hayatında süregelen mekânsal devrime öncülük ediyor. Kullanıcılar üzerinde olumlu etkiler yaratmayı amaçlayan Interface; modüler zemin döşemelerinde doğadan ilham alarak, biyofilik tasarımlarıyla kullanıcıların verimliliğini destekleyen iç mekânların önemli bir parçasıdır. Sürdürülebilirlik felsefesini kendine odak noktası edinmiş marka, karbon nötr niteliği ile karbon ayak izini azaltarak, ürünlerini doğaya saygıyla üreten Interface’in son dönemde pazara sunduğu ve yüksek talep gören Connected Ethos karo halı koleksiyonu ise markanın hedeflerinin somutlaşmış hali olarak karşımıza çıkıyor.
OFİS TASARIMLARINDA CONNECTED ETHOS KARO HALI KOLEKSİYONU, YEŞİLLİKLERDEN TAŞLI KIYILARA, KURAK MANZARALARDAN OKYANUSUN DALGALARINA KADAR DOĞANIN ORGANİK BİÇİMİNİ YAKALAMAYI HEDEFLİYOR. KOLEKSİYON İLHAMINI DOĞAL MANZARALARDAN ALIYOR.
Doğal Manzaralardan İlham Alan Koleksiyon Connected Ethos Karo Halı
Ofis tasarımlarında Connected Ethos karo halı koleksiyonu, yeşilliklerden taşlı kıyılara, kurak manzaralardan okyanusun dalgalarına kadar doğanın organik biçimini yakalamayı hedefliyor. Doğal manzaralardan ilham alan koleksiyon, pozitif alanlar yaratmak için sıcak nötr tonlar ve toprak vurgulu renkler içeriyor. %100 geri dönüştürülebilir olan bu ürün, çalışma alanlarına kattığı akustik konfor ile çalışanların motivasyonunda etkin bir rol oynuyor. Modüler zemin döşemelerinde dünya lideri olan Interface, Connected Ethos ürününü de içeren geniş karo halı ürün portföyünün yanı sıra LVT ve nora kauçuk döşeme seçenekleriyle farklı ihtiyaçlara yönelik farklı çözümler sunuyor.
Steelcase Series 1 ve Series 2 Koleksiyonları, Kullanıcı Odaklı Tasarım Kavramının Somutlaştırılmış Hali
Steelcase tarafından tasarlanan Series 1 ve Series 2 koleksiyonları, kullanıcı odaklı tasarım kavramının somutlaştırılmış halidir. İhtiyaca bağlı olarak istenilen yükseklikte kullanılabilme, farklı renk kombinasyonları ve insan ergonomisi konusuna yüksek konfor vadeden cevaplarıyla ürünler; çalışma deneyimini “daha iyi” bir hale getirmeyi amaçlıyor. Steelcase’in CarbonNeutral® ürün sertifikasına sahip ofis sandalyesi Series 1, sürdürülebilir tasarım çerçevesinde üretilmiştir. Series 1 ile kullanıcının bir otomobilin 550 km de oluşturduğu karbon emisyonuna eş değer karbon sıfırlama performansına imza atıyor. Sadece kurumsal ofislerde değil; ev, ofis ve eğitim yapıları gibi farklı alanlarda kullanım olanağına sahip bu iki koleksiyon, tasarım çeşitliliği ile her mekânla uyum sağlıyor. Ürünler, standart veya kapitone döşeme ve sandalye veya yüksek tabure seçenekleri ile fonksiyonel kullanım imkânı sunuyor. İhtiyaca bağlı olarak opsiyonel baş desteği ile çalışma saatlerinin keyifli ve konforlu anlarla bütünleştirilmesini sağlıyor. Ergonomik ve bütçe dostu ofis sandalyesi arayışına son verecek olan Steelcase Series 1 ve Series 2 koleksiyonu, çalışma saatlerine dinamik bir ruh getirmek için Air LiveBack® teknolojisi ile tasarlanmıştır. Klassis, Interface ve Steelcase gibi markaları ile çalışma alanlarının tasarımında, kullanıcıların değişen ihtiyaçlarını gözeterek destekleyici bir tasarım yolu izliyor. Proje süresince her daim tüketiciyle iletişim halinde olan Klassis, kullanıcılarına ayrıcalıklı tasarım hizmetinin yanında teknik destek de sağlıyor.