Depremden Sonra Emlak Sektörü Durağan!

2023 yılı, emlak sektörü için oldukça durağan bir dönem olarak kaydedildi. Bu zorlu dönemde krediye erişimin zorluğu nedeniyle yatırımcılar konut alımına pek yanaşmadı. Ev alma niyetinde olanlar ise enflasyon ve yüksek kredi oranları gibi faktörlere karşı direnç gösteremedi. 6 Şubat felaketiyle birlikte yavaşlayan konut piyasası, Mayıs ayında başlayan faiz artırımlarıyla birlikte durgun seyretmeye devam etti.

Pro Gayrimenkul Yöneticisi Dr. Mustafa Koçak, 6 Şubat depreminin ardından kentsel dönüşümün gündeme geldiğini belirtirken, eski binaların yenilenmesine yönelik taleplerin arttığını ancak malikler arasındaki anlaşmazlık ve yüksek maliyetin kentsel dönüşümü engellediğini ifade etti.

“ARSA-ARAZİLERE OLAN TALEP ZİRVE YAPTI”

Pandemi süreciyle birlikte artan arsa ve arazi talebinin, 6 Şubat depremi sonrasında doruk noktasına ulaştığını dile getiren Koçak, 2023 yılında konut dışı gayrimenkul satışlarının çoğunluğunu oluşturan arsa ve arazi satışlarının 1.723.510 adetle tamamlandığını belirtti. Toplam satışlara oranla konut dışı satışların payının yüzde 58 ile son 11 yılın en yüksek seviyesine ulaştığına dikkat çekti.

“İSTANBUL’DA ŞİLE BÖLGESİNE TALEP DAHA DA ARTTI”

Depremin etkisiyle talebin, fay hattına uzak, nüfus yoğunluğunun düşük, az katlı ve yeni binalara doğru kaydığını söyleyen Koçak, özellikle İstanbul'un Şile bölgesinin pandemi döneminde yoğun talep gördüğünü ifade etti. Depremin ardından bu talebin daha da arttığını belirterek, Şile'nin fay hattına uzaklığı, düşük konut yoğunluğu ve şehir merkezine yakınlığının bu bölgeyi tercih edilebilir kıldığını söyledi.

“ANKARA, İSTANBUL VE İZMİR’E NAZARAN DAHA ÇOK TERCİH EDİLİYOR”

Konut satışlarını 2022 ve 2023 yılları arasında kıyasladığında, İstanbul'da yüzde 30, İzmir'de yüzde 27 daha az konut satışı görülürken, Ankara'da satışların yüzde 10 azaldığını vurgulayan Koçak, depremin ardından Ankara'nın, İstanbul ve İzmir'e göre daha çok tercih edildiği yorumunda bulundu. Depreme yakın olması ve deprem tehlike haritasına göre düşük riskli bir bölge olması, Ankara'nın tercih edilme nedenleri arasında gösterildi.