GYOO By PhiliIppe Starck: Cepheyi ve Gün Işığını Maksimize Etmek Amacıyla Üçgen Plan Şemasında Tasarlanan İki Prizmatik Kule
Siyah cephe üzerindeki her mekan üç farklı boyutta boşluklar içerirken, beyaz cephe ise tek bir modül içerecek şekilde tasarlanmış. Böylece mekanların cepheyle kurduğu ilişki dolayısıyla, cephede rastgele konumlanmış gibi gözüken fakat altında matematiği olan bir doku oluşturulmuş.
Suyabatmaz Demirel mimarlık tarafından tasarlanan bu sıra dışı anıtsal kulelerin tüm ortak alanları ve yaşam birimlerinin tüm iç mimari tasarımları Yoo kurucu ortağı ve kreatif direktörü Philippe Starck ve ona bağlı tasarım ekibi tarafından yapıldı. Bir film yönetmeni gibi detaycı bir titizlikle tasarımlarını yaratan Starck, dünyada tek düzelikten uzak, hayal dünyasının sınırlarını zorlayan tasarımlarıyla tanınıyor. İki anıtsal kulede, en son teknolojilerle yaratılan, YOO Inspired by Starck rezidansları ve stillerini sunan G-Yoo projesinde cepheyi ve gün ışığını maksimize etmek amacıyla üçgen plan şemasındaki iki prizmatik kule tasarlayan Arif Suyabatmaz ve Hakan Demirel, arsanın batısından geçen mevcut trafik yoğunluğunu, bölgenin gelecekteki olası trafik yoğunluğunu ve doğal aydınlatmanın etkili biçimde kullanılması kaygısını biçim kararlarına doğrudan etki eden etmenler olarak ele alıyor.
Yeni nesil duvar bloğu PONCEBLOC ürünleri kullanılmıştır.
Proje Yeri: Güneşli / İstanbul
İşveren: Mar Yapı
Mimari Proje: Suyabatmaz Demirel Architects
İç Mimar: Philippe Starck
Yapıların tasarımında arsaya konumlanacak tek bir prizma söz edilen problemleri çözemeyeceği için diagonal bir kesimle iki parçaya ayrılmış üçgen plan şemasında iki kule tasarlayan mimarlar, yapı parçalarını arsanın karşıt sınırlarına dayandırarak iki yoldan da iyi bir şekilde algılanmasını sağlamışlar. Böylece yol taraflarına dayanan köşeler sayesinde mekanın gürültüden etkilenmesini minimuma indirmişler. Mekan çözümleri olarak birbirlerinden farklı olan iki alt parçadan oluşan tasarım sayesinde doğal ışık olabildiğince etkili kullanılarak pasif iklimlendirmeye yardımcı olunmuş.
Suyabatmaz Demirel Mimarlık’ın cephelere yaptığı mimari tasarım sayesinde iki farklı bina olarak değil, bir bütün olarak algılanan G Yoo bloklarında oluşan kesim düzlemi, zemin kotunda da devam ederek bir yarık oluşturmuş arsanın batı ve doğusundaki donatılar yarıktan ışık alacak şekilde konumlanmış.
Projenin önerdiği fonksiyonel süreklilik, mekanların ve cephe boşluklarının modüler organizasyonuyla sağlanmış. Siyah cephe üzerindeki her mekan üç farklı boyutta boşluklar içerirken, beyaz cephe ise, tek bir modül içerecek şekilde tasarlanmış. Böylece mekanların cepheyle kurduğu ilişki dolayısıyla, cephede rastgele konumlanmış gibi gözüken fakat altında matematiği olan bir doku oluşturulmuş. Bu şekilde, gelecekte planların değişmesi durumunda dahi, cephede benzer bir dokunun oluşabilmesine imkan sağlanmış.