İnşaat Sektörü Sürdürülebilirlik Stratejilerini Benimsemelidir
Günümüz Türkiye’sinde konut fiyatları her geçen gün yükselen dramatik bir artışla karşı karşıya. Merkez Bankası verilerine göre geçen yıla oranla Türkiye genelinde fiyat artışı %94’leri bulmuş durumda. Artışın nedenlerini, birbirini tetikleyen bir tepkime zincirine benzetebiliriz.
Son bir yılın gerçeği satılık ve kiralık konut fiyatlarındaki artışın durdurulamıyor olması. Bu sorunun temelinde yatan sebepler konusundaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Günümüz Türkiye’sinde konut fiyatları her geçen gün yükselen dramatik bir artışla karşı karşıya. Merkez Bankası verilerine göre geçen yıla oranla Türkiye genelinde fiyat artışı %94’leri bulmuş durumda. Artışın nedenlerini, birbirini tetikleyen bir tepkime zincirine benzetebiliriz. Türkiye’nin ihtiyacı olan yıllık yaklaşık 800.000 adet konutun inşa edilememesi başlıca nedenlerden biri. Bu durumu etkileyen bir sebep de inşaat maliyetlerindeki artışlar.
TÜM YEŞİL BİNA SERTİFİKA SİSTEMLERİNDE; BİNANIN YAPIM AŞAMASINDAN İTİBAREN GEREKLİ BÜTÇELERİN SİSTEMATİK BİR ŞEKİLDE DÜZENLENDİĞİ VE EN OPTİMAL DÜZEYDE TEDARİĞİN SAĞLANDIĞI ÇÖZÜMLER SUNULMASI BULUNMAKTADIR.
Alım gücünün faiz sebebiyle azalması da inşaat sürecinin uzamasına ve müteahhitlerin yeni projelere geçişinin ertelenmesine sebep olmakta. Dolayısıyla konut sahibi olma fikri, vatandaş için gerçekleştirmesi oldukça zor bir hale büründü. Bir diğer önemli olan konu ise yabancılara satılan konut sayısının kurdaki artış sebebiyle oldukça artması. Yani hızlı şehirleşme ile elde edilen yapı stokunun gerçek ihtiyaç sahiplerine satılamaması. Zaten ev sahibi olan yatırımcılara satılması da doğru işleyişin bozulmasının sebeplerinden biri. Toplumdaki barınma probleminin başladığının sinyalleridir bunlar.
Sektörün önemli STK’larından ÇEDBİK olarak bu kriz atlatılırken aynı zamanda sürdürülebilirlik uygulamalarının sürece dahil edilmesi konusunda önerebileceğiniz çalışmalar var mıdır? Bilgi alabilir miyiz?
Konut krizine alternatif bir çözüm yolu olarak yeşil bina sertifika sistemlerinin tüm inşaat sektörüne entegre edilmesi gösterilebilir. Yeşil bina sertifika sistemleri yapının tasarım aşamasından işletme aşamasına kadar yaşam döngüsünün en üst düzeyde sürdürülecek şekilde işlemesini hedefler. Bu hedefin sürece yayılması konutun satılması esnasında daha efektif bir rol üstlenebilir. Kullanıcıların yeşil bina sertifika sistemine sahip bir evi tercih etmesi, binada yaşadığı süre boyunca daha çevreci, ekonomik ve verimli bir yaşayış tarzına adım atması demektir. Bu yolla bina kullanıcılar daha az fatura öder, iç ortam koşullarının verimli bir şekilde sağlandığı yaşam alanları elde eder. Aslında bu durum daha geniş perspektiften bakıldığında ekonomik olarak kalkınmanın ufak da olsa bir adımı olarak görülebilir. Var olan yapı stokunun yeşil bina sertifika sistemleri kullanılarak çeşitli iyileştirmelere tabii tutulması da konut krizinin çözülmesine katkı sağlayacaktır.
Başka bir önemli nokta ise inşaat sektörünün sürdürülebilirlik stratejilerini benimsemesidir. Tüm yeşil bina sertifika sistemlerinde; binanın yapım aşamasından itibaren gerekli bütçelerin sistematik bir şekilde düzenlendiği ve en optimal düzeyde tedariğin sağlandığı çözümler sunulması bulunmaktadır. Bu noktada müteahhitler projeye başlamadan yeşil sertifika sistemleri ile bütünleşmiş bir şekilde çalışırsa; tedarik ettiği malzemesinden, gereğinden fazla düzeyde ekipman kullanmasına kadar sorunları yerinde ve verimli tespit edebilir. Bu sayede sürdürülebilirliğin yapı taşı olarak benimsediğimiz israf ortadan kalkar ve buna ek olarak var olan kaynaklar daha iyi değerlendirilebilir.