İnsan Kökenli İklim Değişikliğinin Bilimine Tarihsel bir Bakış
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) iki ayda bir gerçekleştirdiği İklim Kafe Konuşmaları’nın beşincisine, İstanbul Teknik Üniversite Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. H. Nüzhet Dalfes konuşmacı olarak katıldı. "İnsan Kökenli İklim Değişikliğinin Bilimi: Tarihsel bir Bakış" başlıklı toplantıda insan kökenli iklim değişikliği hakkındaki bilimsel çalışmaların tarihi gelişimi özetlendi ve iklim bilimi çalışmaları ile bilişim teknolojisindeki gelişmelerin sinerjisi tartışıldı
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) iki ayda bir gerçekleştirdiği İklim
Değişikliği alanında çalışan araştırmacı ve akademisyenlerin, bu alandaki çalışmalarını masaya yatıran İklim Kafe Konuşmaları serisinin bu yılki ilk buluşması yapıldı.
İklim değişikliğiyle ilgili çeşitli konuları, politikadan atmosfer bilimlerine, ekonomiden psikolojiye kadar disiplinler arası bir ortamda tartışmak üzere bir araya gelinen İklim Kafe Konuşmalarının beşincisinde İstanbul Teknik Üniversite Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. H. Nüzhet Dalfes, "İnsan Kökenli İklim Değişikliğinin Bilimi: Tarihsel bir Bakış" başlıklı bir konuşma yaptı.
Prof. Dr. Dalfes, “Birçok kişi Yeryüzü atmosferindeki karbon dioksit artışının iklim üzerindeki etkilerinin nispeten yeni bir keşfi olduğunu düşünür. Halbuki, karbondioksitin ve diğer sera gazlarının etkileri 19. Yüzyıl’ın sonlarından itibaren bilinmektedir. Benzer şekilde, fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan karbon dioksitin atmosferdeki birikimi ve okyanusların rolü ile bunların sonuçları yaklaşık 50 yıldan beri çok daha detaylı bilinmektedir” dedi.
İklim Değişikliğinde Gelecek Projeksiyonu: Belirsizlikler üzerine karar alma
Prof. Dr. Dalfes, iklim biliminin geleceğine dair öngörüsünü şöyle aktardı:
“Daha yüksek mekânsal çözünürlük, daha gerçekçi yüzey süreçleri (vejetasyon, karbon döngüsü gibi), belirsizliklere hâkim olmak için tekrarlanan simülasyonlar, giderek büyüyen veri setleri ve daha güçlü bilgisayarlar sayesinde iklim değişikliğinin geleceğini daha belirgin şekilde öngörebiliyoruz.”