‘Karbon Yakalama’ Teknolojileri İklim Değişikliğinin Önüne Geçebilir mi?
Bilim insanları, küresel ısınmanın önüne geçebilmek için alınan tedbirlerin yeterli olmadığı görüşünde. Bilim ve politika enstitüsü Climate Analystics’ten Bill Hare, karbon salınımını azaltma çabalarının yetersiz kalmasından ötürü 2030’lu yıllara kadar atmosferdeki karbondioksiti yakalayacak ve depolayacak teknolojilerin uygulamaya geçmesi gerektiğinin zorunluluk olduğuna işaret ediyor.
Ancak bu teknolojiler, masraflı ve yeterince denenmemiş durumda. Ayrıca bilim insanları, ‘negatif salınım’ teknolojisinin hayata geçirilmesi sırasında ve sonrasında yaşanacaklardan endişeli.
Bilim insanlarına göre, iklim değişikliğinin önüne geçebilmek için atmosferdeki karbon salınımını azaltma çabaları yetersiz kaldıkça, 2030’lu yıllara kadar atmosferdeki karbondioksiti yakalayacak büyük çaplı projelerin hayata geçirilmesinin önemi artıyor. Ancak karbon salınımını yakalama ve depolama işlemi (negatif salınım) için kullanılan bu yeni teknolojiler masraflı olduğu kadar tartışmalı ve buna ilişkin yapılan testler daha ilk aşamasında. Yine de bütün bu olumsuzluklara rağmen, bilim ve politika enstitüsü Climate Analytics’ten Bill Hare’e göre negatif salınım teknolojisi hayata geçirilmek zorunda.
The Guardian‘da yer alan habere göre Bill Hare, bu teknolojilerin önemini Londra’daki iklim değişikliği konferansında şöyle anlatıyor: Eğer mercan resifleri, biyoçeşitlilik ve oldukça yoksul bölgelerdeki gıda üretimi hakkında gerçekten kaygılanıyorsanız, negatif salınım teknolojisini uygulamaya geçirmemiz gerek.
Paris İklim Anlaşması hedefleri için de gerekli
Dünya liderleri, 2015 yılında imzaladıkları Paris İklim Anlaşması ile kendilerine küresel ısınmaya yönelik hedef belirlemişlerdi.
Anlaşmaya göre küresel ısınma, endüstri öncesi çağların 1.5 derece üzerinde tutulmaya çalışılacak.
Bu anlaşmayı değerlendiren bilim insanları da ‘Paris İklim Anlaşması’nın şiddetli hava şartlarından ve yükselen deniz seviyesinden korunmak için önemli olduğuna inanıyor. Ancak Britanya’daki Chatham House’daki bilim insanları, küresel ısınma artışının iki derecede tutulması için bile karbon yakalama teknolojisine ihtiyaç olduğu görüşünde.Araştırmalarına göre daha şimdiden yaklaşık bir derecelik sıcaklık artışı görüldü.
Climate Analytics’ten Bill Hare, küresel ısınma hedefi için atılması gereken adımı şöyle anlatıyor:
Bu; konuşulmak istenmeyen, ancak su götürmez bir gerçek. Eğer 1.5 derecelik artış hedefine ulaşma şansına erişmek istiyorsak, 2030’lu yıllarının ortasında jeomühendisliğe ihtiyacımız olacak.
Kastedilen teknolojiler arasında; büyük alanlarda karbon yakalayan ormanların oluşturulması, sonra ağaç gövdelerinin kırımı ve üretilen salınımın yeraltına pompalanması da yer alıyor.
Aynı zamanda karbondioksiti doğrudan havadan alıp yeraltına pompalayan veya başka bir şekilde etkisiz kılan teknolojilerin de geliştirilebileceği belirtiliyor.
Ancak East Anglia Üniversitesi’nden Corinne Le Quéré, yakalanan karbonu yeraltında depolama çabalarında gelişme sağlanamadığını söylüyor.
Yeni teknolojinin olası etkileri
Benzer bir şekilde, Beccs diye bilinen teknolojiyle daha fazla orman yaratmak veya karbon yakalama ve depolama; bilim insanlarına göre gıda güvenliği ve toprak hakları konusunda soru işaretleri yaratıyor. Sıfır salınım için Beccs’i olmazsa olmaz gören Le Quéré, “Modelin ihtiyaç duyduğu kadar büyüklükte toprak kullanmanın çok zor olduğuna” değiniyor.
Corinne Le Quéré, enerji verimliliğine odaklanmaları, daha temiz ulaşımı öne çıkarmaları, daha az et yenilmesi ve yenilenebilir enerjinin arttırılması için uzmanlara çağrı yapıyor.
Çoğu uzman ise “negatif salınım” teknolojisinin kullanımının, salınımın acilen önüne geçilmesi için harekete geçme konusundaki baskıyı azaltabileceğinden endişe ediyor.
Kaynak: Gazete Karınca