'Lüks' Artık Yerini 'Mükemmelliğe' Bırakıyor
Paradigma Değişimi ve Yeni Kavramlar
Piyasa araştırma şirketi Future Lab Concept’in kurucusu Francesco Morace, 12 Nisan’da YEM tarafından gerçekleşen Ekodesign konuşmacılarındandı. Aynı zamanda bir sosyolog ve yazar olan Francesco Morace, paradigmaların 30 yıllık bir ömre sahip olduğunu belirterek artık geçerli paradigmaların ömürlerini tamamladıklarını söylüyor. Morace’ye göre yeni bir rönesans kapıda.
Bu yeni aydınlanma ve dönüşüm döneminde Morace’nin kavramsal dönüşüme dair önerileri üzerinde düşünmeye değer: Morace, lüks yerine mükemmellik kavramına işaret ediyor, çok tartışılan bir diğer kavram olarak ‘hız’ın yanına derinliği ekliyor. Ekodesign kapsamında bir araya geldiğimiz Morace ile sürdürülebilirliğin gündelik hayattaki etkileri hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik.
Hızın’ olaylara hakettikleri süreyi tanımayı engelleyen bir kavram olarak eleştirdiğinizi biliyoruz. Siz atik ve derin olmaktan bahsediyorsunuz. Bize bunu biraz daha açabilir misiniz?Francesco Morace: İtalyan kültüründe nitelik ön plandadır, bizler diğer kültürler gibi hızlı değiliz. Ama hareket etmemiz gerektiği zaman atik hareket edebiliyoruz. İşte bu atik ve derin olma durumu. Böylece yavaş bir süreçte nitelikli üretim yapabiliyoruz; slow food gibi. Slow food kalite ve lezzet gibi önemli konulardan dolayı sürecine dikkat edilmesi gerekilen bir ürün. Zamana ihtiyacınız var ve bundan ödün vermemek lazım ama son ürüne ulaştığınızda sunumda atik olabilirsiniz.
Eğer atik olursanız deneyimin kalitesini ve derinliğini koruyabilirsiniz. Kalite sadece zenginler veya modayı takip edenler için değildir. Örneğin espresso İtalyanlar için çok önemlidir. Çok küçük ve kısa süreli bir deneyimdir ama önemli olan yaşam deneyimimize kattığı nitelik, lezzet, kalitedir… Hepsi birarada deneyimin bir parçasıdır.
İtalyanca’da bir kelime var: tempestivita. Doğru zamanda doğru yolda olmak anlamına geliyor. Bir yıl boyunca sessiz kalıp, ardından bir dakika içinde doğru şeyi yapabilirsiniz. Antik Yunan kültüründe gelen bir kavram, fırsat zamanı anlamına geliyor.
New York’un meşhur beşinci caddesinde “Eataly” diye bir İtalyan yemek süpermarketi var. Şarap ve peynir gibi ürünlerin satıldığı market, oldukça yavaş bir sürecin sonucudur. Market, 5 yıl önce bir girişimcinin italyan yemek kültürü için ilginç bir fırsatı olduğunu fark etmesiyle hayata geçti. Kusursuz bir şekilde İtalya’da hazırlanan ürünler hemen Amerika piyasasına sokularak atik bir başarı elde edildi. Bizim New York’da çalıştığımız üçüncü yerdi ve hızlı olmanın aksine atik olmaya bir örnektir.
Eataly örneğinde olduğu gibi, yerel düşünmenin ama global hareket etmenin önemli olduğunu savunuyorsunuz. Bahsettiğiniz durum Londra, Paris veya İstanbul gibi metropoller için geçerli olabilir ama globalleşme altında dünyadaki bütün kentlere ulaşmak da önemli. Bahsettiğiniz şekilde dünyanın her yerine ulaşılabilmesi mümkün mü?F: Bu durum aslında insanların kafalarındaki kültürel sınırlardan kaynaklanıyor. Örneğin Sicilya’da çekilen ve sunumumda da gösterdiğim reklam filminde küçük bir kasaba gösteriliyor. Bence ilginç bir örnek. Bahsettiğiniz durum kentin büyüklüğü veya niceliğiyle ilgili değil. Küçük bir kasabada yaşıyor olabilirsiniz, ama eğer bağlayıcı bir beyniniz varsa, sahip olduğunuz ağ çok önemli. Dağın tepesinda yaşıyor olsanız bile sahip olduğunuz bağlantılarla global olabilirsiniz. İhtiyaç duyacağınız bütün teşviklere sahipseniz istediğiniz yere bağlanabilir, global döngüye dahil olabilirsiniz. Sınırlar fiziksel değiller, sadece insanların akıllarındalar. İnsanların akıllarını açabilirseniz, bugünkü imkanlarla herkes sürece dahil olabilir.
İnsanların akıllarının değiştirilmesi fikrini gerçekleşebilir buluyor musunuz?F: Önemli olan sürdürülebilirlik ve ekoloji kültürünü sıkıcı ve ciddi bir yol olarak değil, bir oyun olarak kabul etmek. Sürdürülebilirilik üzerine yüzden fazla konferansa katılıyorum. Konuşmacılar iyi niyetli olmalarına rağmen hep çok ciddi ve çok akademik olmalarından dolayı çok sıkıcılar. Bundan dolayı insanlar sürdürülebilirlik kavramını redediyorlar.
Sürdürülebilir olmanın anahtarı sıkıcı olmamak. Hem sürdürülebilirlikle ilgili hem de yaşamla ilgili tutkulu olmak gerekiyor. Yaşamı doğru ile yanlış arasında bölerek değil, çünkü yaşam öyle değil. Öğrencilerle sürdürülebilirliğin bileşenleriyle ilgili konuştuğumda kesinlikle ilgilenmiyorlar. Çok sıkıcı geliyor. Artık yeni nesil değişti. İletişimde yaşanan sorunlar kullanılan dille, enerjiyle ilgili. Sürdürülebilirliğin derin ama aynı zamanda atik olması gerekli.
Günümüzde kelimelerin içeriklerinin değiştiğinden bahsediyorsunuz. Örneğin lüks kavramının değiştiğini söylediniz. Bize biraz bundan bahsedebilir misiniz?F: Lüks kelimesi, latince de luxus’tan gelir; bir şeylere gerektiğinden fazla sahip olma anlamına gelir. Eski devirlerde lüks kavramı, ilham veren bir rüya gibiydi insanlar için. Yıldız insanlar ve moda sistemi, medya düzeni bu durumu hep tetikledi. İnsanlara sunulanlar, bir çoğu için ulaşılmaz ve imkansızdı. Zengin insanlar dışında sunulanları gerçekleştirmek ekonomik nedenlerden dolayı imkansızdı, ve bu durum insanlar için hüsran yaratıyordu.
Ama günümüzde bu durum artık değişiyor. Mükemmellik lüksün yerini alıyor. Mükemmellik, yapılan işin olabilecek en iyi şekilde yapılması. Bu para ile elde edilebilecek bir şey değil. Yani amaç bir yere ulaşmaktan ziyade, yapabileceğinizi en iyi şekilde yapmak. Ve bence herkes mükemmel olabilir. Ekonomik nedenlerden dolayı herkes lükse ulaşamaz ama herkes herhangi bir yeteneğini mükemmel şekilde icra edebilir.
Lüks yine ufak bir azınlık için var olmaya devam edecek. Ama gelecek için çok ilgi çekici bir etmen olmayacak. Esas ilgi çekici etmenler yetenek, mükemmellik, en basit şeyleri bile yapılabilecek en iyi şekilde yapmak. Gençlerin yapabileceklerinin en iyisini yapması, bu bir çeşit enerji. Bu şekilde hep birlikte demokratik ve ulaşılabilir bir şekilde yaşayabiliriz.