Manço Mimarlık Projesi'ne World Architecture Community Ödülü

Manço Mimarlık Tarafından tasarlanan Süleymanpaşa Belediyesi Hizmet Binası Projesi Dünya Mimarlık Topluluğu (World Architecture Community) ödülünü aldı.

Manço Mimarlık tarafından tasarlanan Süleymanpaşa Belediyesi Hizmet Binası projesi gerek jüri gerekse de üyelerin değerlendirmeleri sonucunda İtalya, Yunanistan, Türkiye, Hindistan ve Nijerya'dan mimarların çalışmaları ile birlikte "Tasarlanmış" (Designed) kategorisinde 26. Dönem Dünya Mimarlık Topluluğu (World Architecture Community) WA 10+5+X Ödülü'nü kazananlar arasında yer aldı.

Mimarlık ve şehir plancılığı alanındaki çalışmaları ile uluslar arası tanınırlığa sahip Dr. Mimar Süha Özkan tarafından 2006 yılında kurulan ve onlarca farklı ülkeden binlerce mimar, akademisyen ve mimarlık öğrencisinin yer aldığı World Architecture Community'nin onursal üyeleri arasında Mario Botta, Massimiliano Fuksas, Ken Yeang, Fumihiko Maki, Kenneth Frampton, Doğan Hasol, Mehmet Konuralp, Emre Arolat, Gökhan Avcıoğlu gibi dünyanın ve Türkiye'nin önde gelen isimleri bulunuyor. Birçok farklı ülkede yer alan tamamlanmış ve tasarım aşamasındaki nitelikli mimari projelerin yılda üç kez, onursal üyeler ve daha önceki ödülleri kazananlardan oluşan jürinin ve topluluk üyelerinin oyları ile seçildiği WA Ödülleri 2008 yılından beri veriliyor.

Proje Hakkında

Kuzeyinde tarım arazileri, güneyinde Marmara Denizi’nin çevrelediği Tekirdağ’a gökyüzünden bakıldığında yeşil dokunun merkezin doğusunda yapı adalarını yararak kıyıya eriştiği göze çarpmaktadır. Yarışma arsası tam da bu kesişime bitişik, kentsel ve yeşilin/kırsalın birbirine değdiği bir konumda yer almaktadır. Burada cadde kotunda bir otogar alanı açılması için eğimli topografya, yüksekliği parselin kuzey ucunda 14m’ye varan istinat duvarları ile yarılmıştır. Yeşil dokuyu ve yapılaşmayı tutan bu duvarlar karşısında oluşan düşünce mimari tasarımın çıkış noktası olmuştur: “Barajın duvarlarını kaldırıp bir yönden yapı diğer yönden bitki örtüsünün birbiri içine karışarak cadde kotuna akmasını sağlamak; oluşan melez tektonik yığın ile topografyanın yok edilmiş parçasını yeniden oluşturmak”. 

Programdaki işlevlerin, sokak ile ilişki düzeyi, belediye birimleri arası bağlantılar ve hiyerarşi, taşıyıcı sistem kaygıları gibi etmenler uyarınca üst üste gelen farklı boyutta katlar olarak çözülmesi uygun bulunmuştur. Kütle istinat duvarlarına paralel kademelendirilerek topografyanın eğimine gönderme yapılmıştır.

Birbirini izleyen eğimli çatı yüzeyleri oluşturularak kütle kademeleri arsanın ana yaya aksını karşılayan batı ucunda sokak kotu ile buluşturulmuş, teras alanları caddedeki yaya dolaşımı ile ilişkilendirilmiştir. Çatılar yürüme ve kullanım alanları dışında bitki örtüsü ile kaplanmış, böylelikle arsanın doğusundaki mezarlığın erişilemeyen yeşil dokusunun görsel olarak sokak kotu ile buluşturulması amaçlanmıştır. Sokak kotundan doğrudan erişilebilen çatı yüzeylerinin kent ve deniz manzarasının izlendiği kamusal açık alanlar haline gelmesi hedeflenmiştir. Programda 2000m² gibi büyük bir alan ayrılan kiralık ticari mekânların kısmen yayalaştırılacak Şehit Yüzbaşı Mayadağlı Caddesi’nin artan kamusal kullanımına yanıt verecek yeme içme ve alışveriş işlevlerine sahip olacağı öngörülmüştür. Buna göre ticari alanların ve konferans/yemek salonunun zemine yakın ve Şehit Yüzbaşı Mayadağlı Caddesi’nden bağımsız girişli olarak konumlandırılması amaçlanmıştır. Yarışma şartnamesinde vurgulandığı gibi “şeffaflık, toplum odaklılık, eşitlik ve adalet” kavramlarını yansıtması arzulanan belediye birimlerinin de ticaret alanları gibi gerek dolaşım gerekse de görsel algılama anlamında sokak ile doğrudan ilişkili olması hedeflenmiştir. 

Yapı kuzeydeki yaklaşma sınırına dayanarak arsanın doğusunda, caddeye bitişik, ana geliş yönünü karşılayan ve caddenin karşısındaki yeşil alanla bütünleşen bir açık alan oluşturulmuştur. Açık alan -4.73 kotuna indirilmiş, ticari alanın yarısı oluşturulan çökük kamusal avluyu saracak biçimde bu kotta çözülmüştür. Zeminden koparılarak avlu kotuna indirilen kısımdan boşalan alanda belediye ana girişine uzanan korunaklı bir yürüme yolu oluşturulmuştur. 

Giriş holü ve yaratılan kolonat arasındaki cephe tamamen saydam tasarlanarak belediye ile sokağın görsel bütünlüğü sağlanmıştır. Cadde ile avlu kotları, yaya aksları ile uyumlu doğrultuda basamaklar ile birbirine bağlanmıştır. Avluyu cadde yönünde bütünüyle çevreleyen merdivene peyzaj ve amfi tiyatro işlevleri katılarak açık alanın görünüşü ve kullanımı zenginleştirilmiştir.  Hâkim rüzgârdan bina kütlesi ile korunan avlunun gece gündüz yaşayan bir kamusal açık alan haline geleceği öngörülmüştür.Belediye müdürlükleri yapının cepheleri boyunca doğal ışığı alabilecek derinlikte yan yana sıralanmıştır. Gün ışığının yapı içine olabildiğince girebilmesi için kütlenin ortasında bir galeri boşluğu açılmıştır. Belediye birimleri arasındaki yatay ve düşey sirkülasyon atrium çevresinde planlanmış, böylelikle kullanıcıların hareket halindeyken birbirini algıladığı, aydınlık ve canlı iç dolaşım alanları elde edilmiştir.

 Başkanlık Makamı ve Meclis Salonu, kendileri ile doğrudan ilintili birimler ile birlikte 3. katta çözülmüştür. Ancak yapının Şehit Yüzbaşı Mayadağlı Caddesi kotuna oturtulması sayesinde son katın döşemesi arsanın kuzeyinde yukarı doğru uzanan Karlık Caddesi’nin en üst noktası ile neredeyse aynı düzeyde buluşmaktadır.  Yapı istinat duvarı üzerinde olabildiğince az yükseltilerek geniş kütlesinin Karlık Caddesi üzerindeki konutların manzarasını tamamen kesmesi önlenmiştir. Meclis salonu fuayesinin açıldığı teras eğimli çatılar üzerinden sokak kotu ile ilişkilendirilmiş, vatandaşın belediyenin en üst makamı düzeyine erişimi sağlanmıştır. Yapının, çevre yapılaşmaya saygılı kütlesi, vatandaşın her kotta kullanabildiği açık alanları ile şartname önsözünde belirtilen toplum odaklılık, eşitlik ve adalet ilkelerinin mimaride yansıtılması amaçlanmıştır.

Bina manzaraya ve ana caddeye bakan güney yönünde zeminden tavana saydam bir cephe ile çevrelenirken, istinat duvarına bakan kuzey yönünde, süzülmüş günışığını en üst düzeyde alacak boyutta, parapet üstü bant pencereler yeğlenmiştir. Cephedeki opak yüzeyler, rengi ve yatay derzleri ile kentin geleneksel ahşap mimarisine gönderme yapan alüminyum kompozit paneller ile kaplanmıştır. Güneye dönük döşeme alınlarında oluşturulan kesintisiz çiçeklik hattı yapıyı yatayda da bitki örtüsü ile sarmıştır. Güney cephesi boyunca alınlardan sarkıtılan yatay alüminyum güneş kırıcı profiller ile yazın aşırı ısınma ve parlama önlenmiştir.Cephelerdeki ve atriuma bakan cam bölme duvarlardaki hareketli kanatlar ile doğal çapraz havalandırma sağlanması, böylelikle yapay iklimlendirme yüklerinin en aza indirgenmesi amaçlanmıştır.

Isınan iç hava atrium boşluğunda yükselerek ışıklıkta yer alan otomatik kanatlar ile tahliye edilecektir. Yapının çatı örtüsünde kullanılan toprak ve bitki örtüsü standart çatı katmanlarına göre önemli ölçüde daha fazla ısı ve ses yalıtımı sağlayacaktır. Çatı ve teras bahçelerinin aynı zamanda yerel kuş türlerine evsahipliği yapacağı da öngörülmüştür. Peyzaj için yerel iklime uyumlu, minimum bakım ve sulama gerektiren bitki tipleri yeğlenecektir.Çatı yüzeyleri ve çevre peyzajdan toplanacak yağmur suları bodrum kattaki geniş hacimli depoda biriktirilerek peyzaj sulamasında, klozet ve pisuarlarda kullanılacaktır.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)