RE/MAX Türkiye’nin Kadın Çalışanlarının İlham Verici Kariyer Öyküleri
RE/MAX Türkiye, yüzde 50’ye yaklaşan kadın çalışan oranı ile kadınların iş hayatında aktif rol almalarını destekliyor. RE/MAX Türkiye’nin 2 bine yakın kadın çalışanından ikisi olan Rukiye Korkmaz ve Fatma Özben’in RE/MAX Türkiye çatısı altında devam eden kariyer öyküleri, iş hayatında kendi yolunu çizmek isteyen kadınlara ilham verici nitelikte.
Profesyonel gayrimenkul pazarlama ve danışmanlık hizmetleri sunan RE/MAX Türkiye, kadınların iş hayatında aktif bir rol almalarını desteklemeyi sürdürüyor. Bayilik sistemi ile girişimciliği teşvik eden ve franchise ofis sahibi broker’larının yanı sıra bu ofislerde görev yapan gayrimenkul danışmanlarını da birer girişimci olarak konumlandıran RE/MAX Türkiye, ayrıca ofis müdürü, ofis asistanı, recruiter gibi farklı pozisyonlarda da kadın çalışanlara ağırlık veriyor. 4 bini aşkın çalışanının yaklaşık yüzde 50’sini kadınların oluşturduğu şirket, girişimciliğe yönelik çalışmaları ile kadınların ekonomik özgürlüklerini elde etmelerine ve hayatlarına birçok artı katmalarına yardımcı oluyor.
Bu çalışanlardan biri olan iki çocuk annesi Rukiye Korkmaz, 7 yıldır çatısı altında bulunduğu RE/MAX Türkiye’yi ‘hayatının mucizesi’ olarak tanımlıyor. “RE/MAX ile birlikte sosyal çevrem daha da genişledi” diye konuşan Korkmaz, “Her gün yeni insanlarla tanışmak, sohbet etmek, onların hayatına dokunmak beni son derece mutlu ediyor. Bütün bunların yanında, hayat standartlarınızı da çok yukarı çekebiliyorsunuz” diyor.
“Emeklerimin karşılığını alıyorum”
Gayrimenkul danışmanı olmadan önce farklı sektörlerde yöneticilik yaptığını ifade eden Korkmaz, “Bu kariyerimden ve düzenli maaş getirisinden hiçbir zaman vazgeçemeyeceğimi düşünüyordum ancak sektördekilerin gelir seviyelerindeki artışı görmemin yanında, çalışma saatlerimi ve kazanç sınırlarımı kendim belirleyebilecek olmam, RE/MAX çatısı altında rahat ve mutlu hissederek verimli çalışabileceğime inanmam, tercihimi şekillendiren faktörler oldu. Başlarken, önceki kariyerimde elde ettiğim kazancımın benzerini alsam benim için yeterli olur diye düşünmüştüm. Sonrasındaysa, ne kadar fazla ve disiplinli çalışırsam bu standardın daha da üstüne çıkabildiğimi fark ettim ve işime daha sıkı sarıldım. Bugün baktığımda, emeklerinizin karşılığını alabildiğiniz bir sektör içerisinde, çok kısa bir zamanda büyük işler yaparak bu işi yapabileceğimi önce kendime, ardından da sevdiklerime kanıtlayabildim” ifadelerini kullanıyor.
Rukiye Korkmaz, iş hayatındaki kadınlara yönelik dileklerini ise şöyle sıralıyor: “Öncelikle kendilerine inanmalarını istiyorum. Her şeye rağmen, bir kadının gücünü, başarısını ve kadın olmanın zarafetini, üzerinde gayet güzel bir şekilde taşıyabileceğine inanıyorum. Mücadele etmemiz gereken bütün zorluklara karşın, daha eşit ve adil bir gelecek için asla vazgeçmemelerini dilerim.”
6 ay boyunca bölge çalışması yaptı
Başarılı kariyerini RE/MAX Türkiye markası altında sürdüren diğer bir isim ise Fatma Özben. Eğitim ve finans sektörlerindeki 13 yıllık çalışma hayatının ardından ‘Kendime çalışmalıyım’ düşüncesi ile RE/MAX’te çalışmaya başladığını söyleyen Özben, “4 yıl önce başladığımda bölge hakkında hiçbir bilgim yoktu. Caddeleri, sokakları bilmiyordum. Bıkmadan usanmadan ve pes etmeden 6 ay boyunca her gün bölge çalışması yaptım. Şu an bölgemde herkesin tanıdığı, sevdiği ve en önemlisi güvendiği bir gayrimenkul danışmanıyım” diyor.
Özben, RE/MAX Türkiye’nin eğitime verdiği önem sayesinde, kısa sürede mesleki anlamda kendini geliştirme fırsatı bulduğunu belirterek, “Gayrimenkul danışmanı olmaya karar verdiğimde, bilinirliğine ve kurumsal olmasına özellikle dikkat ettim. RE/MAX bu anlamda çalışanlarını bir adım öne taşıyor ve güvenilirliği artıyor” diye konuşuyor.
“Kadınlar dünyayı yönetiyor, iş hayatını da en iyi şekilde yönetebilirler” diyen Fatma Özben şunları söylüyor: “Benim kadınlara iş hayatında verebileceğim başlıca tavsiye asla pes etmemeleri olur. Olumsuzluklar karşısında pes etmeden, iç seslerine kulak vererek ilerlemeye devam etsinler. İnsanlar sizin başarınızı gördükten sonra, özellikle de başarı süreklilik arz ediyorsa, zaten saygı duymaya başlıyorlar ve olumsuzluklar da tek tek yok oluyor.”