Salgın Net-Sıfır Karbona Giden Yolu Durdurdu mu?
Dünya çapındaki yakın tarihli Covid-19 krizinin büyüklüğü ve aciliyeti, Net-sıfır karbona giden yol ile ilgili endişelere odaklanmak yerine hayat kurtarmaya odaklandı. İnşaatla ilgili olarak Net Sıfır karbon, bir binanın inşası ve tamamlanmasıyla ilişkili karbon emisyonu miktarının sıfır olduğu zaman olarak tanımlanır. Sıfır enerjili bir bina, genel olarak sıfır net enerji tüketimine sahip olacaktır; bina tarafından yıllık olarak kullanılan toplam enerji miktarı, yerinde üretilen yenilenebilir enerji miktarına eşittir.
İklim krizinin kendisini ciddi ve varoluşsal bir tehdit olarak sunması, net sıfır karbona giden yolun hem mimari hem de ticari anlamda büyük ölçekte yeniden başlatılması açısından oldukça önemlidir. Dünyanın neredeyse her yerinde, yapı sektörünün iklim krizini yenmesi amacıyla çalışmalar yapılıyor. Binalar ve inşaat için 2019 küresel durum raporuna göre, binalar ve inşaat sektörü enerji kullanımı ve süreçle ilgili karbon emisyonlarının %36'sını oluşturdu.
BM İklim Görüşmesi
2015 Paris anlaşması tarafından ortaya konan uluslararası taahhütleri yerine getirmek için, küresel emisyonların yüzyılın ortasına kadar net sıfıra indirilmesi gerekiyor. 2021'in sonlarında, Birleşik Krallık hükümeti, 2020'nin başlarında Covid-19 felaketinin ortaya çıkması nedeniyle beklenenden bir yıl sonra net sıfır karbon hedeflerine ulaşma stratejisini belirledi. İngiltere Glasgow'daki COP26 BM iklim görüşmelerinde kendini bu süreçte yeni keşfetmeye başladığını belirtti. Eleştirmenler İngiltere’nin hem hırs hem de gerçekleştirilecek yeterli fondan yoksun olduğunu öne sürüyor.
Isıtma ve binaları karbondan arındırmak adına yapılan 3,9 milyar sterlinlik yeni fon ve yenilikçi yeşil teknolojilere yönelik 500 milyon sterlinlik planlar, bazılarının gözünde geç kalınmış bir önlem olarak görülüyor. Pandemi müzakereleri o kadar geciktirdi ki, çalışmaların anahatları 2050 hedefine kadar tamamlanamayabilir. Bunun yanı sıra, Green Homes Grant'in 2021'deki yalıtım planının çökmesi, Birleşik Krallık'ta pandeminin karbon emisyonlarını azaltma çabalarını hızlandırdığı fikrini güçlendirdi.
Karbon Nötr Ülkeleri
100'den fazla ülke şimdiden 2050 için karbon nötr olma hedeflerini üstlendi; ancak pandemi dünya çapında tedarik zincirlerini kesintiye uğrattı, yenilenebilir enerji projelerini aksattı ve karbon azaltma çabalarını geciktirdi. COP26'nın ardından Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Orta Doğu'da 2050 yılına kadar net sıfır taahhüdünü açıklayan ve karbon emisyonlarını %23,5 oranında azaltmaya çalışan ilk ülkelerden biri oldu. Temiz enerji çözümlerinin kullanımı ve dağıtımını çalışmanın en önünde tutan ve gelişmekte olan ülkelere odaklanan 70 ülke, yenilenebilir enerji girişimlerine yatırım yapıyor. Pandemiden kurtulmak için kritik ekonomik kararlara rağmen, BAE temiz enerji için dönüşümsel yatırımları desteklemeye devam ediyor. Basit gibi görünse de, bu çalışmalar yeşil bir gelecek için varılması gereken ilk noktalardır.
Pandemi temiz enerji geçişine önemli ölçüde zarar verdi; petrol fiyatları önemli ölçüde düştü ve birçok fosil yakıt şirketi kapılarını geçici olarak kapatarak ağır kurtarma paketlerine ve yenilenebilir kaynaklara verilen desteğin ihmal edilmesine yol açtı. Pandemi kurtarma, temiz enerji geçişini entegre etmeli ve tümü karbon emisyonlarında bir azalmayı kanun haline getiren ve 2022'de net sıfır emisyon yarışında önde olan Almanya, İsveç , Japonya ve Güney Kore örneklerini takip etmelidir.
Covid 19 Salgını ve Ekonomik Kriz
Rapora göre daha iyi mi inşa ediyoruz? 2020'den elde edilen veriler ve kapsayıcı yeşil kurtarma harcamaları için yapılan çalışmalara bakarsak, Covid-19 salgını büyük bir ekonomik kriz başlattı. Salgın sonrası toparlanma ise muazzam mali harcamalarla sonuçlandı. İlginç olan, bu dönemde net sıfıra ulaşma yarışını önemli ölçüde geciktiren yeşil harcama eksikliğidir. Toplam harcamaya bakıldığında, yüksek gelirli ülkelerden olan yeşil girişimler ve yatırımcıların bu harcamada yalnızca %2,5 paya sahip oldukları görülüyor. Birçok düşük gelirli ülke, pandeminin küresel yoksulluğu ve eşitsizliği kötüleştirmesiyle yeşil toparlanmaya öncelik veremedi. Pandemi sonrası daha iyi bir yapı oluşturmak ve bu iyileşmeyi hızlandırmak için toparlanmanın kapsayıcı olması ve karbon nötrlüğüne öncelik vermesi gerekir.
Büyük gerilemeye rağmen, Surinam ve Butan gibi ülkeler karbon nötrlüğüne ulaşan ilk iki ülke oldular ve karbon negatif hale geldiler (yayabildiklerinden daha fazla karbon emisyonunu ortadan kaldırarak). Bu, Net-Sıfır karbona giden yolun yeniden kurulmasına ilişkin olarak bizlere biraz iyimserlik sunabilir. 2030'da bu ülkeleri Uruguay’ın takip etmesi bekleniyor. Şu anda, 137 küresel taahhüdün 99'u yalnızca tartışılmakta ve mevzuatta yer almamaktadır. Durumun aciliyeti düşünüldüğünde bu sayı şaşırtıcıdır. Pandemi, bu gecikme açısından bir miktar sorumluluk almış olabilir, ancak çok geç olmadan karbon emisyonlarını azaltmak için taahhütler yerine getirilmelidir.