Sürdürülebilir Mimaride 3D Baskılı Toprak Yapılar Nedir?
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Virginia Üniversitesi 'Biyo - İnşaat' Projesini Başlattı
Bu 3D baskılı toprak yapılar, gelecekteki evlerin yapı taşları haline gelebilir. Virginia Üniversitesi'ndeki bir araştırma ekibi, geleceğin binalarının nasıl hayata geçtiğini değiştirebilecek benzersiz bir biyo-inşaat tekniği geliştirdi. Hakemli dergi Additive Manufacturing'de yayınlanan proje, daha sürdürülebilir bina uygulamalarına yönelik bir adım olarak doğa ve mimarinin fiziksel birleşmesine odakladı. Sonuç toprak ve tohumlardan yapılmış, bir dizi 3D baskılı geometrik olarak karmaşık çiçekli yapılardı. Daha geniş bir ölçeğe ölçeklendirildiğinde, bu hacimlerin gelecekteki evlerin yapı taşları olma olasılığı çok yüksektir.
UVA'nın Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler Okulu'nda Yardımcı Doçent olan Ji Ma deneyi gerçekleştirmek için diğer iki üniversite üyesi, Çevre Bilimleri Bölümü'nde Araştırma Profesörü David Carr ve Mimarlık Okulu'nda Yardımcı Doçent Ehsan Baharlou ve öğrencisi Spencer Barnes ile çalıştı. Bu girişim sayesinde UVA araştırma ekibi, 3D baskının trendine katkıda bulundu.
Bu teknoloji daha uygun fiyatlı konut, daha yeşil bina uygulamaları ve döngüsel bir ekonomi için artan küresel ihtiyaca cevap olduğunu kanıtlıyor.
Döngüsel Katkılı Üretimi Keşfetmek
Ehsan Baharlou "Döngüsel eklemeli üretimden ek faydalar elde etmek için toprak bazlı ürünlere geçtik." dedi. "Su ile karışmış yerel topraklar ve bitkilerle çalışıyoruz. Baskı sırasında malzemeyi hareket ettirmek ve pompayı çalıştırmak için yalnızca elektriğe ihtiyaç vardır. Basılı bir parçaya ihtiyacımız yoksa veya doğru kalitede değilse, malzemeyi geri dönüştürebilir ve bir sonraki mürekkep grubunda yeniden kullanabiliriz.” diye sözlerine ekledi.
Toprak karışımı üzerinde birkaç test turundan sonra yapılar bitki yetiştirebildi. Ji Ma "3D baskılı toprak suyu daha hızlı kaybetme eğilimindedir ve suyu daha iyi tutar. 3D baskı çevrenin etrafındaki ortamı daha kuru hale getirdiğinden daha kuru iklimleri seven bitkileri dahil etmemiz gerekiyor. Bunun böyle olduğunu düşünmemizin nedeni toprağın sıkışmasıdır. Toprak başından dışarı itildiğinde hava kabarcıkları dışarı itilir. Toprak hava kabarcıklarını kaybettiğinde suyu daha sıkı tutar." dedi.
Sonuçta buradaki amaç binaların karbon ayak izini azaltmak için yerel kaynaklı biyomalzemeleri kullanan uygulamaları ilerletmektir. Bu geri dönüştürülemeyen, yeniden kullanılamayan veya uyarlanamayan geleneksel kaynaklardan uzaklaşmak anlamına gelir. Bu nedenle biyo-inşaat, mimarlık ve mühendislik dünyasında düşük maliyetli, enerji tasarrufu sağlayan ve iklim dostu alternatiflere kapı aralıyor.