Sürdürülebilir Mimarinin Temel İlkeleri
2022, dünya için bir dönüm noktası olacak. Ya proaktif davranarak karbon emisyonlarını azaltmaya çalışacağız ya da iklim krizinin sonuçlarına katlanacağız. Dünya çapındaki sera gazı gazının %39'undan binalar sorumlu. Kirliliğin ise yaklaşık %28'i ısıtma, soğutma ve aydınlatma sistemlerinden, %11'i ise inşaat sürecinden kaynaklanıyor. İnşaatla ilgili sera gazları çeşitli kaynaklardan gelir. İnşaat sahalarında kullanılan ağır makineler ve araçlar fosil yakıtlarla çalışarak emisyon üretir. Bir diğer önemli kirlilik kaynağı ise inşaat malzemeleridir.
Bir bina geliştirmek için yapılan tasarım, kullanılan yapı malzemeleri ve cihazlar da karbon ayak izine katkıda bulunur. Mimarlar, bazı sürdürülebilir mimari ilkelerini benimseyerek yapıların daha çevre dostu olmasını sağlayabilir.
Düşük Etkili Yapı Malzemesi Kullanımı
İnşaatçılar, çevre dostu yapı malzemeleri kullanarak inşaatla ilgili kirliliği etkin bir şekilde en aza indirebilir. İnşaat uzmanları, bir binanın karbon ayak izini azaltmak için ek geri dönüştürülmüş malzemeler kullanabilir.
Serin Çatılar için Çözümler
Yeni bir çatı yapım tekniği, güneş ısısının emilimini kısıtlamak için açık renkli veya yansıtıcı malzemelerin kullanılmasını içerir. Konut ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme (HVAC) sistemleri her yıl yaklaşık 441 milyon ton sera gazı emisyonuna neden olmaktadır. Mimarlar aşırı ısınmayı önlediklerinde klimaların enerji kullanımını en aza indirebilirler.
Serin çatılar güneş ışığını emmek yerine saptırarak binaları daha serin tutar. Ayrıca yere ulaşmadan enerjiyi ortama yansıtarak yüzeydeki aşırı ısınmayı da önleyebilirler. Çatı teknolojisi, bir mülkün sürdürülebilirliğini etkin bir şekilde artırır.
Yenilenebilir Enerji Sistemlerinin Tercih Edilmesi
Mimarlar ayrıca karbon ayak izlerini en aza indirmek için binalara; güneş, rüzgar ve jeotermal sistemler kurabilirler. Bir binanın çatısına güneş panelleri yerleştirmek, binanın geleneksel şebekeye olan bağımlılığını azaltabilir. Fotovoltaik (PV) sistemler, güneş ışınlarını emerek ve elektronları gevşeterek emisyonsuz elektrik üretir. Güneş enerjisi, sakinlerin sera gazı emisyonlarını ve kullanım maliyetlerini azaltmasına yardımcı olur.
İnşaat uzmanları ayrıca küçük bir rüzgar türbini ekleyerek bir binanın sürdürülebilirliğini iyileştirebilir. Bireyler, tüm elektriğini yüksek rüzgarlı birçok bölgede emisyonsuz teknolojiden temin edebilirler. Ayrıca HVAC kirliliğini azaltmak için jeotermal ısı pompaları da kurabilirler.
Jeotermal sıcaklık kontrol sistemleri, yüzey ve yeraltı ısısındaki farklılaşmaya dayanır. Cihaz, bir ısı pompasını gömülü borulara bağlayarak yüzeyin altındaki sıcaklıklara erişir. Borular arasında dolaşan özel bir sıvı, daha sıcak veya daha soğuk havayı yüzeye taşır.
Yağmur Suyu Toplama Sistemleri
Yağmur suyu toplama sistemleri, bina sakininin şehirin su kaynaklarına olan bağımlılığını azaltır. Yağmur suyunu varillerde toplayarak çalışırlar. Sistem suyu doğrudan sulama cihazlarına veya filtrasyon sistemlerine taşır . Yağmur suyu bir arıtıcıdan süzüldükten sonra, sakinler onu banyo yapmak ve tüketmek için kullanabilirler. Mimarlar ayrıca yağmur suyunu bir evin temelinden yağmur suyu toplama sistemine taşımak için yağmur perdeleri, oluklar ve eğimler kurabilirler.
Modüler İnşaat Tekniklerinin Benimsenmesi
Mimarlar, modüler yapım sistemlerini kullanarak bir projenin sürdürülebilirliğini artırabilir. İnşaat pratiği, bir şantiyeden uzakta bir depoda gerçekleşir. Profesyoneller, modüller halinde bir ev geliştirerek bunları yerinde birleştirir.
Bu inşaat tekniği, malzeme israfını azalttığı ve geri dönüştürülmüş bileşenler kullandığı için önemli ölçüde daha sürdürülebilirdir. Ayrıca daha az ağır makine kullanıldığı ve aynı anda daha fazla proje geliştirilmesine olanak tanıdığı için emisyonları en aza indirir.
Enerji Verimli Cihazlar
İnşaat uzmanları, enerji verimliliklerini artırmak için binalara akıllı cihazlar da ekleyebilir. HVAC emisyonlarını azaltmak için akıllı termostatlar kullanılanılabilir. Teknoloji, bir evin kontrol sistemiyle entegre edilerek hava durumuna durumuna göre iç mekân sıcaklıkları ayarlanabilir. Bu sistemler kullanım süresince karbon ayak izini azaltır ve kullanım maliyetlerini düşürür.