Tav’dan İnsana Ve Çevreye Saygılı Havalimanlar
TAV İnşaat Genel Müdürü Ümit Kazak
Üstlendiğimiz havalimanı projelerinde kullanılacak ısı pompaları, yağmur hasat sistemleri, gri su kullanım sistemi, yağmur suyu kullanım sistemi, güneş kolektörleri ve trijenerasyon tesisi ile enerji tüketimi ve su harcamasının en aza indirilmesi ve atık yönetimi konusundaki uygulamalar ile çevre dostu, daha az enerji tüketen ve daha az atık üreten binalar inşa ediyoruz.
TAV Havalimanları Holding olarak dünyada ve ülkemizde bir çok havalimanının yönetimini yapmaktasınız, TAV inşaatın yapılanmasında sürdürülebilirliğin yeri ve çevre misyonu hakkında bilgi verebilir misiniz?
TAV İnşaat olarak, Türkiye ve yurtdışında gerçekleştirdiğimiz havalimanı projeleriyle kısa sürede sektörün liderleri arasına girdik, uluslararası inşaat sektörü dergisi Engineering News Record (ENR) 2014 yılı sıralamasında “havalimanı inşaatı” kategorisinde 1. sırada yer alarak dünyanın en büyük şirketi olduk. Sürdürülebilir kurumsal büyümeyi sağlamak ve dünya inşaat sektöründe edindiğimiz bu önemli konumu devam ettirmek yolunda kararlı adımlarla ilerlerken içinde yaşadığımız topluma ve çevremize olan sorumluluğumuzun gerekliliklerini de en iyi şekilde yerine getirmek bizim için büyük önem taşıyor. Üstlendiğimiz havalimanı projelerinde kullanılacak ısı pompaları, yağmur hasat sistemleri, gri su kullanım sistemi, yağmur suyu kullanım sistemi, güneş kolektörleri ve trijenerasyon tesisi ile enerji tüketimi ve su harcamasının en aza indirilmesi ve atık yönetimi konusundaki uygulamalar ile çevre dostu, daha az enerji tüketen ve daha az atık üreten binalar inşa ediyoruz. Çevre sorumluluğu ve sürdürülebilirlik çerçevesinde yasal çevre yükümlülüklerinin tamamını eksiksiz yerine getirilmesine ilaveten ayrıca yeşil bina sertifikasına sahip çevre dostu projeler inşa ediyor ve gelecekte de inşa etmeyi hedefliyoruz. TAV olarak sürdürülebilirlik ve çevrenin korunmasını gelecek kuşaklara olan sorumluluğumuzun gereği olarak görüyoruz.
“Dünyada sera gazı emisyonlarının yüzde 2’si havacılık sektöründen kaynaklanıyor. Havayolu şirketlerinin faaliyetleri ise bunun büyük bir kısmını oluşturuyor. TAV olarak, hem paydaşlarımızla işbirliği halinde çalışıyoruz hem de uluslararası programlarda yer alıyoruz. İnşaat ve tasarımın yanı sıra işletme konusunda da uluslararası standartları benimsiyoruz.“
Dünyada hızla büyüyen havacılık sektörünün şu an çevresel çözüm konusundaki girişimleri umut verici algılanıyor, havacılığın sera gazı emisyonlarının artışına katkısının ciddi miktarlarda olduğunu ve bu konuda acil önlemlerin alınması gerektiğini biliyoruz, sizin bu konuda sunduğunuz çözümlerden bahsedebilir miyiz?
Dünyada sera gazı emisyonlarının yüzde 2’si havacılık sektöründen kaynaklanıyor. Havayolu şirketlerinin faaliyetleri ise bunun büyük bir kısmını oluşturuyor. TAV olarak, hem paydaşlarımızla işbirliği halinde çalışıyoruz hem de uluslararası programlarda yer alıyoruz. İnşaat ve tasarımın yanı sıra işletme konusunda da uluslararası standartları benimsiyoruz.
Ankara Esenboğa Havalimanı, Avrupa Havalimanları Konseyi’nin yürüttüğü Karbon Akreditasyonu Programı’nda dünyadaki en çevreci 17 havalimanından biri olarak yer alıyor. İstanbul Atatürk ve İzmir Adnan Menderes havalimanları da programa aktif şekilde katılıyor. TAV’ın Tunus’ta işlettiği Enfidha-Hammamet Havalimanı da Afrika kıtasından programa dahil olan ilk havalimanı oldu.
Bununla birlikte, TAV Türkiye’de karbon salımının azaltılması ve doğal kaynakların verimli kullanımı konusunda da öncü şirketler arasında yer alıyor. Bu çerçevede 2013’te Karbon Saydamlık Projesi’nde (CDP) Türkiye’de iklim değişikliğiyle mücadele performansı en yüksek yedi şirketten biri olarak gösterildi.
Son günlerde dünyayı iyiden iyiye tehdit eden karbon salımına karşı havacılık sektörü de elini taşın altına koymaya başladı, TAV’da çevreci uçuş için karbon ayak izi hesaplama uygulaması yapılıyor, yolcuların uygulamaya olan yaklaşımı nasıl?
TAV Havalimanları, iklim değişikliğiyle mücadele çalışmaları kapsamında myclimate Türkiye ile bir işbirliğine imza attı. TAV Havalimanları’nın işlettiği 14 havalimanının web sitesinde yer alan uygulamayla, yolcular uçuşlarının karbon ayak izini hesaplayabilecek ve isterlerse hem karbon salımını azaltan hem de sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunan bir projeye destek vererek bunu denkleştirebilecek.
İstanbul-Ankara arasında ekonomi sınıfında seyahat eden bir yolcu, atmosfere 125 kilogram karbon salımına neden oluyor. Bu miktar yaklaşık 30 ağacın bir yılda azalttığı karbona eşdeğer. Hesaplamanın ardından dileyen yolcular myclimate Türkiye’nin portföyünde yer alan projelere destekte bulunarak bu miktarı denkleştirebiliyor. Henüz yeni bir uygulama olmasına karşın, bu konuda yolculardan olumlu geri dönüşler alıyoruz.
İstanbul-Ankara arasında ekonomi sınıfında seyahat eden bir yolcu, atmosfere 125 kilogram karbon salımına neden oluyor. Bu miktar yaklaşık 30 ağacın bir yılda azalttığı karbona eşdeğer. Hesaplamanın ardından dileyen yolcular myclimate Türkiye’nin portföyünde yer alan projelere destekte bulunarak bu miktarı denkleştirebiliyor.
Son dönem projeleriniz ve yeni dönem atılımlarınızdan bahsedebilir miyiz?
Abu Dabi’de şehrin en büyük genişleme hamlelerinden biri olan Abu Dabi Midfield Terminal Kompleksi inşaatına ortaklarımız Arabtec ve CCC ile birlikte devam ediyoruz. 3 milyar doların üzerinde kontrat bedeline sahip proje tamamlandığında bölgenin en büyük ve en prestijli terminal binalarından biri olacak. Ayrıca devam eden diğer projelerimiz arasında Cidde Havalimanı SAEI Uçak Bakım Hangarları, Riyad Havalimanı Terminal 5, Medine Havalimanı Oteli ve Saudi Havayolları Catering Binası, Umman’da Maskat Havalimanı Pist ve Altyapı inşaatları bulunuyor.
Havalimanlarının yanı sıra ileri teknoloji kullanımı gerektiren akıllı binalar da inşa ediyoruz. Dubai’de Marina-101 ve Damac Towers by Paramount, İstanbul’da ise Emaar Square projesi devam eden bina projelerimiz arasında yer alıyor. Son olarak Fransa’nın başkenti Paris’te Charles de Gaulle Havalimanı’nda Aéroport De Paris Grubu Genel Müdürlük Binası ihalesini kazandık. Bu proje bir Avrupa Birliği ülkesinde gerçekleştireceğimiz ilk inşaat projesi olması açısından ayrı bir önem taşıyor. Ayrıca sözleşmemiz kapsamında HQE “Excellent” ve BREEAM “Very Good” seviyesinde çevre sertifikası alınması zorunluluğu bulunuyor.
TAV İnşaat olarak projelerinizde tercih ettiğiniz çözüm ortaklarınızı belirlerken ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz?
TAV İnşaat’ın bugün Fransa, Türkiye, Umman, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde devam eden projeleri bulunuyor. Havalimanı yatırımlarının stratejik, karmaşık ve büyük hacimli yatırımlar olmasından ötürü yatırım imkânları genel olarak devletlerin açtıkları ihalelerle gerçekleşiyor ve projeler genellikle uluslararası kuruluşlar ya da yatırım bankalarının rehberliğiyle yürütülüyor. Tedarikçilerimiz ve iş ortaklarımızı belirlerken iş yaptığımız ülkenin yerel kaynaklarını kullanmaya çalışarak sürdürülebilirliğe katkı sağladığımızı düşünüyoruz.
Son olarak TAV İnşaat imzası taşıyan havalimanı projelerinin içersinde çevreci fonksiyonlarıyla kilometre taşı olarak gördüğünüz bir proje var mı?
Türkiye’de İzmir Adnan Menderes Havalimanı Yeni İç Hatlar Terminali altyapısının her adımı TAV’ın sürdürülebilir çevre politikası çerçevesinde yeniden kullanımın ve geri dönüşümün gücüyle inşaa edildi. Yıkılan Terminal binasından açığa çıkan beton Türkiye’de örneğine seyrek rastlanacak bir uygulamayla, bertaraf edilmek yerine yeniden kullanıma kazandırılıp, kırılarak yeni bölgelerin zemin düzleştirmesinde kullanıldı.
Geri kullanım miktarı yüzde 32, geri dönüşüm miktarı yüzde 67, bertaraf edilen miktar ise yüzde 1 olarak gerçekleşti. Yeni terminalde kullanılan ısı pompaları, yağmur hasat sistemleri, gri su kullanım sistemi, yağmur suyu kullanım sistemi, güneş kolektörleri ve trijenerasyon tesisi ile enerji tüketimi ve su harcamasının en aza indirilmesi ve atık yönetimi konusundaki çalışmaların daha verimli hale gelmesi hedeflendi. Terminal binasındaki enerji ihtiyacını karşılamak üzere inşaa edilen trijenerasyon tesisiyle şehir şebekesinden elektrik enerjisi almak yerine doğalgaz enerji üretim teknolojisi kullanılarak elektrik enerjisi üreterek karbon salımı oluşumunun en baştan düşürülerek kontrol altında tutulması planlandı. Ayrıca çıkan atık, ısıtma ve soğutmada kullanılarak enerji tüketimi etkinliğinin artırılması sağlandı. Terminal girişindeki 5400 m2’lik kanopinin tamamı fotovoltaik panellerle kaplanarak toplam enerji tüketiminin en az yüzde 1’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmesi sağlandı.
Yurtdışında ise TAV olarak, Medine’de Ortadoğu’nun ilk çevre dostu havalimanını inşa ettik. Prince Mohammad Bin Abdulaziz Havalimanı, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından LEED “Altın” ile sertifikalandırılan Avrupa ve Ortadoğu’daki ilk, dünyada ise sekizinci havalimanı yolcu terminali oldu. 1,3 milyar dolar yatırımla gerçekleştirilen 8 milyon yolcu kapasiteli terminalde TAV İnşaat; enerji ve su verimliliği çalışmaları, güneş enerji kullanımı, çevre dostu özellikleri ve engellilere uygun tasarımı ile USGBC’nin belirlediği kriterleri yerine getirerek sertifikaya hak kazandı. İzmir Adnan Menderes Havalimanı yeni iç hatlar terminali için de aynı sertifikasyonu almak üzere çalışıyoruz.
İzmir Adnan Menderes Havalimanı Yeni İç Hatlar Terminali altyapısının her adımı TAV’ın sürdürülebilir çevre politikası çerçevesinde inşaa edildi. Yıkılan Terminal binasından açığa çıkan beton Türkiye’de örneğine seyrek rastlanacak bir uygulamayla, bertaraf edilmek yerine yeniden kullanıma kazandırılıp, kırılarak yeni bölgelerin zemin düzleştirmesinde kullanıldı.